Tekstil sektörünün ana hammaddesi olan iplik üretiminde pamuk fiyatlarındaki dalgalanmalar, kullanılan kimyasal maddelerin insan sağlığına olan zararlarının gündemden düşmemesi gibi konular yüzünden, üreticiler farklı hammaddelere doğru yöneldi. International Textile Journal’de yayınlanan bir makaleye göre bilimadamları muz, ananas ve hindistan cevizinden iplik üretmek için çalışmalara başladı.
Hindistan’da faaliyet gösteren D.K.T.E. Tekstil ve Mühendislik Fakültesi’nden Manish ve Deepak Kumar’ın kaleme aldığı makaleye göre dünya genelinde her yıl bir milyar ton muz sapı çöpe atılıyor. Oysa 37 kilo muz sapından 1 kilo iplik üretmek mümkün olduğu belirtiliyor. Makalede, Filipinler Tekstil Araştırma Enstitüsü’nün 2012 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, sadece Filipinler'deki muz plantasyonlarının 300 bin tonun üzerinde iplik üretebileceği iddia ediliyor. Ayrıca muz saplarından elde edilen kumaş oldukça yumuşak ve karbon emisyonuna yol açmadığı da makalede verilen bilgiler arasında.
Hindistan Cevizi
Makalede, tropik ülkelerde hayat ağacı olarak adlandırılan hindistan cevizi, son derece besleyici, güçlendirici bir meyve olmasının yanı sıra, lifleri de tekstil sektörü açısından oldukça değer taşıyor. Bin adet Hindistan cevizinden 10 kilogram lif elde edilebildiğinin belirtildiği makalede, şimdiden dünyanın önde gelen markalarından Tog 24 ve North Face, hindistan cevizinden elde edilen lifleri ürünlerinde kullanıyorlar.
Hindistan cevizinin işlenmesi ile elde edilen 37.5 Technology adı verilen kumaş sayesinde sentetik malzemelere bağımlılık azalacağının öngörüsünün yapıldığı makalede Bu kumaşın özellikle spor giysilerde yüksek performans sağladığı ifade ediliyor.
Ananas Yaprakları
Makalede tekstil sektöründe, gelecekte pamuk gibi sıklıkla kullanılabilecek materyaller arasında gösterilen ananas yapraklarını İspanya da faaliyet gösteren Ananas Anam adlı firma, deri sepileme de çok fazla çok fazla kimyasal kullanıldığı için, doğa ile dost yeni bir yöntem geliştirdiği ifade ediliyor. Pinatex adı verilen üretim prosesi ile üretilen ürün, üretim maliyeti çok fazla olduğu için henüz ticarileşmediği belirtildiği makalede, ürünün mukavemetinin bilinen çoğu ürüne göre çok yüksek olduğu da ifade ediliyor.
Isırgan Otu
Tekstil araştırmalarının yoğun olarak yapıldığı Türkiye’de de benzer çalışmalar yürütülüyor. Ege, Ondokuz Mayıs, İstanbul Teknik, Kahramanmaraş Sütçü İmam ve İnönü Üniversitesi bu konuda başı çekiyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Organik Tarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Ayan’ın geliştirdiği ve Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yabani olarak yetişen ısırgan otundan elde edilen liflerin kopmaya karşı dayanıklı ve yumuşak olması sebebiyle, yüksek değerde uzun ömürlü ve kullanışlı kumaşlar üretilebiliyor. Isırgan lifi, doğal anti bakteriyel özelliği, serinlik hissi, ipeksi yüzeye sahip olması, vücutta oluşan teri anında emmesi, temiz havayla temas halinde olması, ultraviyole ışınları kırması, çabuk ütü tutması, doğal antibakteriyel özelliği ile deride alerjik oluşumlara yol açmaması, üretim sırasında kimyevi madde kullanılmaması ile dikkat çekiyor.