Günümüzde nonwoven teknolojisinin geldiği noktayı yayın grubumuza değerlendiren Mogul Nonwoven CEO’su Serkan Göğüş, firma olarak üretimini gerçekleştirdikleri yenilikçi ürün grubu hakkında da bilgiler verdi.
Nonwoven teknolojisinde sektörün yeni buluşlara ihtiyaç duyduğunu belirten Serkan Göğüş, şu açıklamalara yer verdi; “Açıkçası nonwoven teknolojisi hala 60’lı yıllarda yaratılan teknolojilerin modifikasyonu ve hibrid teknolojilerle ilerliyor. Tamamen yeni ve devrimsel teknolojilerden söz etmek zor. Ancak sektörün devrimsel ve yeni buluşlara ihtiyacı var, aksi takdirde iş belirli bir noktadan sonra fiyat savaşına dönüşüyor.”
Fiyat Rekabeti Kar Marjlarını Aşağıya Çekiyor
Nonwoven sektörüne yapılan yatırımların değişimini değerlendiren Göğüş, “Sektörde global anlamda bakıldığında hala hijyen sektörüne yönelik spunbond yatırımlarının başı çektiğini görüyoruz. Bunlara ilaveten spunlace, adl için air through bond ve needlepunch yatırımları artıyor. Yatırımlar geçmişte ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde yapılırken günümüzde bu ağırlığın gelişmekte olan ülkelere, özellikle de Asya-Pasifik bandına kaydığını görüyoruz.” dedi.
Nonwoven üretiminde Türkiye’nin de günümüzde iyi bir noktaya geldiğini sözlerine ekleyen Göğüş, “Türkiye, yapılan yatırımlarla üretim kapasitesi olarak Avrupa'da Almanya'dan hemen sonra 2. sırada yer alıyor. Türkiye'nin 2. sıraya oturması, ülkemizde çok ciddi yatırımların yapıldığını gösteriyor” dedi. Bu yatırımlarda geleneksel ürünlerden ziyade; mümkün olduğunca daha yenilikçi ve katma değer yaratan, fiyat rekabetinden uzak tutacak ürünlerin seçilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Göğüş, “Farklılık yaratamadığınız zaman, iş yalnızca fiyat rekabetine dönüşüyor. Bu da firmaları zorluyor, kar marjlarını çok aşağı çekiyor” sözlerine yer verdi.
“Madaline Sektörde Çığır Açacak Devrimsel Bir Ürün”
Mogul’un hem polimer hem de elyaf bazlı prosesleri bünyesinde bulunduran nadir firmalardan biri olduğunu sözlerine ekleyen Serkan Göğüş, spunbond, meltblown ve spunlace proseslerine sahip olan firma hakkında şu bilgileri verdi; “Mogul ağırlıklı olarak ihracat yapan ve 56 ülkeye mal satan bir firma. Sektörel çeşitlilik anlamında da çok geniş bir alanda hizmet veriyoruz. Bicomponent pet spunbond teknolojimiz ve özellikle Madaline mikrofilament teknolojimiz sektörün ulaştığı teknoloji seviyenin üst noktalarını temsil ediyor. Burada ürün olarak Madaline’a bir parantez açmak istiyorum. Madaline sektörde çığır açacak devrimsel bir ürün. Nonwoven ürünler ve tekstil ürünleri arsındaki boşluğu dolduruyor. Gerek yüksek teknolojik özellikleri gerekse tuşe ve dökümüyle tekstil ve döşemelik sektöründe konvansiyonel tekstillere bir alternatif oluşturuyor.”
Madaline’ın katma değeri olan bir ürün olduğunu vurgulayan Göğüş, sözlerine şöyle devam etti; “Madaline ile çift yönlü bir amacımız var: Hem Mogul olarak kendimize katma değer yaratalım hem de bunu kullanan yerli sektörler global anlamda katma değer ve rekabet gücü kazansın. Bizim en büyük avantajımız tekstil ülkesi oluşumuz. Bu tip ürünler hem üretenler için hem de bunu kullanan sektörler için artı bir değer yaratıyor.” dedi.
Son olarak Mogul’un 2018 hedefleri hakkında da yayın grubumuza bilgiler veren Göğüş, “2017 bizim için yeni yatırımları devreye aldığımız çok yoğun bir yıl olarak geride kaldı. Amerika’nın Güney Karolina eyaletindeki ve Lüleburgaz’daki tesis yatırımlarımızı hayata geçirdik. Bu projelerin devreye girip, ticari anlamda işlerlik kazanması sektörel anlamda da bizi yeni alanlara sokan işler oldu. 2018 yılında ise hem yeni yatırımların getirdiği yapısal reorganizasyon hem de yeni ürünlerimizin tanıtımı ile bu alanda pazar oluşturmaya odaklanacağız. Bu açılımlarla 2018'in de oldukça yoğun bir yıl olacağını düşünüyorum.” sözlerine yer verdi.
