İnşaat alanında hızlı bir büyüme gerçekleştiren Türkiye’de, bu alanda faaliyet gösteren teknik tekstil üreticileri de olumlu etkileniyor. Bu alanda sektöre laminasyon ve kaplama hizmetleri sunan Arteks, 2000 yılından bu yana gerçekleştirdiği önemli yatırımları ile dikkat çekiyor. Mehmet Ali Efek tarafından kurulduktan sonra teknik tekstil ve laminasyon üretimine başlayan firma, Layer markası ile 2007 yılından bu yana sektördeki yerini sağlamlaştırıyor. ‘Nefes Alabilen Su Yalıtım Örtüsü’ adıyla anılan bu teknoloji inşaat sektöründe kullanılan en önemli teknik tekstil malzemelerinden birisi olarak öne çıkıyor. Layer’in Türkiye’deki tek üreticisi olarak bilinen Arteks’in bu ürün dışında, Bluefex adlı yeni bir ürünü de bulunuyor. Bu üründe aynı zamanda su yalıtım malzemesi olarak kullanılıyor.
Layer, Hava Geçirgenliği Sağlıyor
Firmanın çalışmaları hakkında dergimize önemli değerlendirmelerde bulunan Üretim ve Pazarlama Müdürü Şefik Gökçimen, Arteks’in ürün gamından pazar beklentilerine kadar özel bilgileri bizimle paylaştı. Layer markasının inşaat sektöründe çok tercih edilen ürünlerden birisi olduğunu ifade eden Gökçimen, çok güçlü bir madde olarak nitelediği bu ürünün, özellikle cephe sistemlerinde yoğun olarak kullanıldığını söyledi. Layer ile ısı tutma, geçirgenlik gibi konulara çözümler sunduklarını kaydeden Gökçimen, şöyle devam etti; “ Ürünün buhar geçirgen özelliği, hava akışının duvarlardan içeri girmesini engeller. Biriken suyu, rüzgarla gelen yağmuru tatar ve nem buharının dışarıya çıkmasını sağlar. Layer konusunda üretimimizi ise iki çeşitte gerçekleştiriyoruz. Bunlardan ilki Layer 100 su yalıtım örtüleri. Bu ürün ile metal çatı, çatı, giydirme cephe gibi alanlarda, yalıtım konusunda çözümler sunuyoruz. Diğer bir ürün olan Layer 130 ise kiremitlerin altına serilerek geçirgenliği yok ediyor. Layer 130 kiremidin altından çatıya sızması muhtemel suların engellenmesini sağlıyor. Ürün aynı zamanda çatının hava almasını sağlayarak, ahşap malzemelerin ve ısı yalıtımının çürümesinin önüne geçiyor.”
Blueflex, Üç Katmanlı Yapısıyla Öne Çıkıyor
Layer’in ardından yeni bir üretim segmenti olan Blueflex ürününde de faaliyetlerine devam ettiklerini kaydeden Gökçimen, bu ürünün üç kat olarak üretilmiş iki yüzeyinin, lifli olması nedeni ile karşı yüzeylere daha güçlü yapışma sağladığını açıkladı. Ürünün su oluşan yerlerde kesin çözüm sunduğunu dile getiren Gökçimen, Blueflex’in kullanım alanlarını ise, teras çatılar, perde duvarlar, toprak çatı ve bahçe teraslar, su deposu, tüm fayans ve karo altlarında, banyo süzgeçleri kenarlarında, havuzlarda, seramik ve mermer altları olarak sıraladı.
Üretimin Yüzde 20’lik Kısmı İhracata
Kullanım alanlarıyla birlikte, üretimde hammadde tedariğinin önemine vurgu yapan Gökçimen, istenilen malın zamanında teslim edilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Yurtiçinde ve yurtdışında faaliyet gösteren firmalarla ticari ilişkilerinin devam ettiğini dile getiren Gökçimen, hammadde tedariği bakımından Türkiye’den Hassan Grup ile çalıştıklarını söyledi. Layer ürün grubunda yıllık üretim kapasitesinin 3.000.000 metrekare olduğunun altını çizen Gökçimen şunlara işaret etti, “ Layer markasını yurtdışında güçlü kılmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bu ürünün 2012 yılındaki üretiminin yaklaşık yüzde 20’lik kısmını ihracata yönlendirdik. İhracatta öne çıkan ülkeler arasında da Balkan Ülkeleri, Rusya, Ukrayna gibi ülkeler yer alıyor. Bu ülkelerin yanında pazar alanlarını genişletme çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Fuar katılımlarıyla da bunu destekliyoruz. Almanya’da yapılacak olan Techtextil fuarına da katılarak ürünlerimizi tanıtmak istiyoruz.”
Pazar bulma anlamında çalışmalarını hızlandırdıklarının altını çizen Gökçimen, bunula birlikte yeni ürün çalışmalarının da yapıldığı bilgisini verdi. Blueflex ürünü ile piyasaya yeni bir nefes getirdiklerini kaydeden Gökçimen; “Yeni kurulan Blueflex üretim bandının ardından, 2013 yılında da yeni yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.
Avrupalı Kalitesi Düşük ve Pahalı Ürün Satıyor
Türk tüketicilerin yapılan ürünleri Avrupa ile kıyasladığını dile getiren Gökçimen; “ İthal ürün kalitesinin bizim üretimimizden daha düşük ve yüksek maliyetli olmasına rağmen, tüketiciler Avrupa malı yönünde tercih kullanıyorlar. Bu da bizim satışlarımızı olumsuz etkiliyor. Ancak toplu ürün almak zorunda kalan firmalara yerel hizmet vererek, Avrupa’ya olan bağımlılığı azaltıyoruz” dedi.
Son 10 yıldır Türkiye’nin inşaat alanında inanılmaz büyüdüğünün altını çizen Gökçimen, bu durumdan teknik tekstil üreticileri olarak kendilerinin de olumlu anlamda etkilendiğini ifade etti. Hissedilen olumlu havaya rağmen Türkiye’de nicelik anlamda bir gelişme olduğuna dikkati çeken Gökçimen, “ Önemli olan sayısal büyüme değil, kalite anlamında da firmaların özenli çalışmalar yapması gerekiyor. Dolayısıyla inşaat firmaları mutlaka izolasyon problemini çözmek zorunda. Bu noktada biz üstümüze düşen görevi eksiksiz yerine getirmeye hazırız” ifadesini kullandı.
2013 Yılında Kapasite Artışıyla Birlikte, ‘Klasik Algıyı’ Değiştireceğiz
Üretilen ürünlerin özellikle Türk pazarında gelişimine devam ettiğini hatırlatan Gökçimen, tüketicilere ulaşma anlamında bazı sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. “Klasik yöntemleri kullanma konusunda ısrar ve yeni ürünleri denemekten çekinme durumu önümüzdeki en büyük engel” diyen Gökçimen sözlerini şöyle tamamladı; “Artan bilinç düzeyine paralel olarak bizim ürünlerimize de ilginin artacağını düşünüyoruz. Bunun yanında 2013 yılında kapasite kullanımımızda ciddi artışlar hedefliyoruz. Bu artışta ana etken iç pazarda oluşan talep yükselmesi olacak. Bunun dışında ihracat anlamında da ciddi çalışmalarımız sürüyor. Ama öncelikli hedefimiz iç pazarda ürünlerimizin tanıtımını yaparak, tüm kullanıcılara ulaşmak olacak. Biz kendimizi iyi anlatabilirsek talep de kendiliğinden artacaktır.”