Bugün dünyadaki beş büyük üst segment yünlü kumaş üreticisinden biri olan Yünsa’nın hikayesi 1973 yılında başladı. Üst kalite erkek giyim yünlü dokuma kumaşı üreterek faaliyete geçen Yünsa, ürün gamına kadın, üniforma ve döşemelik kumaşları da yıllar içinde kattı. 2002 yılında İtalya, 2007 yılında İngiltere, 2009 yılında ise Almanya ofislerini açan Yünsa, halen 50’den fazla ülkeye ihracat yapmakta. Uluslararası büyük moda markalarının kumaş tedarikçisi. Türkiye’de yünlü dokuma kumaş ihracatının lideri olarak ülke ekonomisine katkı sağlıyor. 1990 yılında halka açıldığı günden bu yana “değer yaratan sürdürülebilir kârlılık” hedefi ile çalışmalarına devam ediyor. Yünsa üst segment ve yenilikçi ürünleri ile Türkiye’yi dünyada başarılarıyla temsil eden milli markaların başında geliyor. Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz yayın grubumuzun tüm sorularını içtenlikle cevapladı. Keyifli okumalar…
S. Ürünleriniz ve ürün kaliteniz hakkında bilgi, verir misiniz?
C. Avrupa’nın en büyük entegre dokuma kumaş üreticisi olarak, yıllık 4 bin 500 ton kamgarn iplik üretme ve 9,5 milyon metre kumaş dokuma kapasitesine sahibiz. Ürün portföyümüzün büyük bir bölümünü yüzde 100 yünlü kumaşlar oluştururken; kaşmir, ipek, pamuk, polyester, viskon karışımlı yünlü kumaşlar da zengin ürün yelpazemizde yer alıyor. Yünsa olarak kadın ve erkek giyime yönelik casual ve business kumaşlardan, üniformalık kumaşlara, otobüs ve uçak koltuk döşemesi alanına kadar çok zengin bir ürün çeşitliliğimiz var. Bu ürün gruplarının yanında yüzde 100 doğal ve sürdürülebilir bir hammadde olan yünün keten, ipek ve kaşmir gibi özel doğal elyaflarla harmanlanlanarak iddialı tuşelerle zenginleştirilmesiyle oluşan Lifestyle Premium koleksiyonlarımız mevcut. Ayrıca değişen pazar ihtiyaçları ve moda trendlerine uygun kapsül koleksiyonlar geliştirerek iddialı tasarımızla da dev markaların vitrinlerinde yer alıyoruz. Yünsa olarak koleksiyonlarımızda konfor, kalıcı performans ve dayanıklılığı bir arada sunmaya önem veriyoruz.
S. Üretimlerinizde nelere dikkat ediyorsunuz?
C. İşimizin odağında doğa ve insan emeğinin ortak eseri, çok kıymetli bir hammadde olan yünü yüksek kalite ile buluşturmak var. Üretim felsefemizin temelinde ise inovasyon, çevreye saygı ve sürdürülebilirlik bulunuyor. İnovasyon odaklı Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımızı genç ekiplerimiz, iyi eğitimli mühendislerimiz ile insan için, çevre için, dünya için daha iyiye ulaşma çabasıyla gerçekleştiriyoruz.
Bu kalite yolculuğunda, dünyaya ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu da hiçbir zaman aklımızdan çıkarmıyoruz. İklim değişimi ve doğal kaynak kullanımı gibi küresel sorunlar, tüm süreçlerimizde ajandamızın en önemli maddeleri arasında. Faaliyet gösterdiğimiz tekstil sektöründe sürdürülebilirliğin kritik öneme sahip olduğunun farkındayız ve Yünsa Ar-Ge Merkezi’nde tekstilde sürdürülebilir ve ekolojik üretim süreçleri geliştirmek için pek çok çalışma gerçekleştiriyoruz. Üretimimizde geri dönüştürülmüş hammaddelerin ağırlığını artırmak ve doğayı olumsuz etkileyebilecek atıkları azaltmak için sürekli yeni yollar arıyoruz.
Bu sayede üretimimizi sürdürülebilir kılarak daha iyi ve yaşanabilir bir dünya için sorumlu davranıyoruz. Bu amaca hizmet ederken yünlü kumaş sektöründe pek çok önemli inovasyona imza attık, bundan da gurur duyuyoruz.
S. Yünsa rakiplerinden hangi yönleriyle ayrılıyor, sizi farklı kılan nedir?
C. Yünsa olarak her zaman daha sürdürülebilir, çevreye etkisi az ve yüksek katma değeriyle ülkeye katkı sağlayacak, Türkiye’yi uluslararası arenada gururlandıracak bir üretim gerçekleştirmeyi hedefledik ve bunu da başardık. Elbette bu yolda kaliteden hiçbir zaman ödün vermedik. Ar-Ge ekiplerimizin vizyoner bakış açısının da katkısıyla ürettiğimiz kumaşlar hem doğa dostu üretim süreçleri hem de üstün kalitesiyle sadece Türkiye’deki değil, küresel pazardaki rakiplerinin de arasından sıyrılıyor. Hız ve esneklik bizi rakiplerimizden ayıran bir diğer unsur. Özellikle Avrupa’daki rakiplerimize göre müşterilerimize daha kısa terminler vererek pazarda farklılaşıyoruz.
S. Türkiye’deki ve dünyadaki pazar payınız nedir?
C. Yünsa olarak, yıllık 9,5 milyon metre üst segment yünlü kumaş üretim kapasitesine sahibiz. Dokuma yünlü kumaş olarak dünyada toplam 500 milyon metrelik bir pazar mevcut. Türkiye ise bu pazarın yüzde 6’sına sahip ve Yünsa olarak biz Türkiye üretiminin 3’te 1’ini gerçekleştiriyoruz. Üretimimizin yaklaşık yüzde 30’unu iç piyasa müşterilerimiz, yüzde 70’ini ise yurtdışı müşterilerimiz için yapıyoruz. Yünsa olarak 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve müşteri portföyümüzde dünya modasında söz sahibi 400’ü aşkın isim bulunuyor. İhracat yaptığımız ülkelerin başında ise Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya, İsveç, Danimarka, Romanya, Japonya, Güney Kore, Amerika ve Rusya geliyor.Dünyaca ünlü markalara yünlü kumaş tedarik etmenin yanı sıra hazır giyim üretimi de gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar 500 bin parçadan fazla hazır giyim üretimi yaptık ve bu giysilerin yüzde 66’sını İngiltere’ye ihraç ettik. İpliği ve kumaşı ile ünlü İngiltere’ye kalite ve tasarım ihraç ediyoruz. Hazır giyim konusunda İngiltere’den sonra en büyük pazarlarımız ise Fransa, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri.
Yünlü kumaş alanında, Japonya başta olmak üzere Uzakdoğu’daki varlığımızı büyütmek hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca Avrupa’da modanın merkezi sayılan İtalya’da da daha fazla söz sahibi olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
S. Yünsa, çalışmaları ve başarıları ile Türkiye'nin en büyük tekstil şirketleri arasında yer alıyor. Yeni ürün geliştirmekle ilgili Ar-Ge çalışmalarına ne ölçüde önem veriyorsunuz?
C. Yünsa olarak, tekstil ihracatındaki lider konumumuzu pekiştirmek ve dünyadaki rekabetçi gücümüzü artırmak doğaya saygılı ve ekolojik bir üretim süreci yürütmek için katma değeri yüksek ve inovatif ürünler geliştirme hedefindeyiz. Bu hedefe ulaşmada Ar-Ge çalışmalarımız hayati bir önem taşıyor. Her biri alanında uzman 40 kişiden oluşan bir Ar-Ge ve inovasyon ekibine sahibiz. Ekibimiz, ürünlerimizi daha doğal ve uzun ömürlü hale getirmek için her daim çalışıyor. Bu yolda Türkiye’nin ilk antiviral özellikli kamgarn kumaşından tutun da, tamamen yabani doğadan toplanan bitkilerin yağıyla apre edilen ve muadillerine göre 8 kat daha düşük karbon ayak izine sahip olan, yüzde 100 biyobozunur BioGreen kumaş gibi pek çok inovatif ürüne imza atmış olmaktan gurur duyuyoruz.
S. Makineleriniz, sahip olduğunuz kalite belgeleri ve sertifikalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
C. Yünsa olarak pandemi döneminde de yenileme ve modernizasyon yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Üretim hattımızı modernleştirme çalışmalarımız kapsamında geçen yıl 2 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl da 4 milyon Euro’luk bir yatırımı hayata geçiriyoruz. 12 adet dokuma tezgahımızı, mevcut tezgahlara göre 2 kat daha yüksek devir hızına sahip, 2020 model son teknoloji Dornier tezgahlar ile değiştiriyoruz. Makinelerimizde özellikle son üç yıldır endüstri 4.0, IOT (nesnelerin interneti), RFID (radyo frekansı ile tanımlama), akıllı giyilebilir teknolojiler ve dijitalleşme konularında yatırım projeleri ve iyileştirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bugün 650 adet makinemizi tüm mühendis ve yöneticilerimiz bulundukları herhangi bir ortamdan online olarak izleyebiliyor. Bu sayede anlamlı veriler biriktirerek büyük veri çalışmaları ile süreçlerimizi de iyileştirme fırsatı yaratmış oluyoruz. Eskiden manuel ya da Office uygulamaları ile hazırlanan birçok rapor ve sunum bugün tüm verilerin dijital ortamlara taşınması ile otomatik, hızlı ve verimli bir şekilde oluşturuluyor.
Kalite belgelerimiz ve sertifikalarımıza gelince; 1998 yılında aldığımız ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ile başlayan yolculuğumuzda bugün ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, IS0 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgelerinin yanı sıra üretimde kaliteyi güvence altına alan Eko-Tex 100, Responsible Wool Standard (RWS), Global Recycled Standard (GRS) ve Recycled Claim Standars (RCS) sertifikalarına sahip olmaktan gurur duyuyoruz.
S. Pazarın esneklik ve farklı kumaş türlerine olan talebi, makine parkını seçmenizde ne derece önemli oldu?
C. Hem ürünlerimizin hem de ürünleri oluşturduğumuz her türlü makine parkının tasarımında mutlaka pazarın dinamiklerini ve ileride pazarda oluşabilecek potansiyel gelişmeleri girdi olarak kullanıyor ve dikkate alıyoruz. Sipariş hacimlerinin küçülmesi, artan esneklik ve hız beklentisi bizim mevcut teknolojimizi bu beklentiler doğrultusunda şekillendiren önemli unsurlar. Bu nedenle müşteri ve pazardan aldığımız geri dönüşleri en dikkatli şekilde inceleyip, buradaki boşlukları fırsata çevirebilecek şekilde yatırım planlamalarımızı yapıyoruz. Pandemi süreci ile birlikte müşterilerin satın alma alışkanlıklarında da birçok değişim yaşandı. Biz de ürünlerimizi ve koleksiyonlarımızı bu yeni alışkanlıklar doğrultusunda değiştirerek ürün gamımıza yeni ilaveler yaptık.
S. Yünsa olarak 2020 yılını nasıl geçirdiniz? 2021’daki hedef, beklenti ve öngörülerinizi alabilir miyiz?
C. Pandemi sadece Türkiye değil dünya tekstil sektörünün 2020 yılı beklentilerinde keskin değişiklikler yapmalarına sebep oldu. Mevcut koşulların sektörde yarattığı olumsuzluk havasına rağmen, 2020’yi bir önceki yılda göre daha iyi durumda kapatmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Pandeminin daha ilk günlerinde stratejilerimizi gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizdik. Üretim maliyetleri, faaliyet ve finansman giderleri yönetimindeki çevik uygulamalarımız, bu dönemi hasarsız atlatmamızı sağladı. Sağlam sermaye yapımız ile finansal verimliliğe odaklandık ve yeni ortaklık yapısı ile birlikte şirketimizin birikmiş yatırım planlarının ilk aşamasını hızlı bir şekilde hayata geçirdik. Yeni yılda da bu çevik yapımızı kaybetmeden kârlı büyümemizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca yurtdışında oluşabilecek fırsatlara karşı da radarlarımız her zaman açık. Özellikle Uzakdoğu ve Avrupa’daki varlığımızı artırmamızı sağlayacak gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Sektörümüzle ilgili yan alanlara yönelik araştırma ve fizibilite çalışmalarımız da sürüyor.
