Dünya çapında güçlü tekstil makineleri tedarikçilerinden biri olarak hizmet veren A. Monforts Textilmaschinen GmbH & Co. KG, ısı kazanımı ve atık hava temizleme konusunda sunduğu yeniliklerle tekstil işletmelerine önemli avantajlar sağlıyor. Üst düzey teknolojiye sahip müşterilere odaklanan şirket, yüksek teknoloji segmentinde oldukça önemli bir pazar payına sahip.
Tekstil Dünyası Yayın Grubu Editörleri Almanya Mönchengladbach’ta bulunan Monforts tesislerinde; Monforts Başkan Yardımcısı Klaus A. Heinrichs, İş Geliştirme Müdürü Wolfgang Stenzel ve Tasarım & Geliştirme Bölüm Başkanı Hans Peter Prinzen ile gerçekleştirdiği özel röportajda şirketin 2017 yılı pazar hedefleri ve yeni teknolojileri hakkında bilgi aldı.
Monforts’un tekstil işletmelerine esneklik ve üretkenlik açısından yüksek verim sunan teknoloji çözümleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Klaus A. Heinrichs: Monforts için özellikle Eco Applicator’dan bahsedebiliriz. Monforts tarafından üretiliyor ve birçok durumda apre fularının yerine geçebiliyor. Bu Eco Applicator Ünitesi minimum sıvı uygulaması için ve kumaşa daha az sıvı uyguladığınızda daha az enerjiye ihtiyaç duyacağınızı tahmin edebilirsiniz. Eco Applicator’ın konsepti Monforts için şimdiye kadar bir başarı hikâyesi oldu ve Eco Applicator’ı uygulamış olan birçok müşterimizin referansı var. Monforts’un birçok serisi artık minimum sıvı uygulaması yani Eco Applicator ile donatılmış durumda. Kumaşın kurutulması için daha az enerji gerektirdiğinden tekstil üreticisine avantaj sağlıyor. Ünite kendi başına enerjiden tasarruf yapmaz ancak daha az nem uygular ve dolayısıyla kuruma işlemi daha kısa sürer ve daha etkin olur. Uygulama yelpazesini ise örgü kumaşlara kadar genişletiyoruz. Teknoloji merkezimizde Eco Applicator’ın örgü kumaşlar için olan versiyonu da bulunuyor.
Geçmişte Eco Applicator sadece dokuma kumaşlar için mevcutken artık örgü kumaşlar için de kullanılabiliyor. Türkiye’de de bunu kullanan çok önemli bir denim üreticisi müşterimiz var. Denim kumaşlara Eco Applicator’ı uyguluyor ve böylece yüksek miktarda enerji tasarruf ediyor. Bu ilk adım ile özellikle denim alanında Eco denim konseptiyle yüksek verimlilik ve daha az enerji tüketimine oldukça fazla katkıda bulunduk. Bugün Vietnam ve Meksika’da referanslarımız var. Denimin esnetilmesi işlemini, nem altında Thermex odasında yaparak, işlemi modifiye edilmiş odada yapabiliyor ve böylelikle çok miktarda buhar tasarruf ediyoruz.
Geçmişte silindir kurutucularda çok miktarda buhar kullanmamız gerekiyordu ancak şimdi modifiye Thermex odasıyla aynı etkiyi yeni koşullar altında oluşturmak mümkün. Bu nedenle özellikle denimde Monforts’un ekonomi, ekoloji ve apreleme süreçlerine oldukça fazla katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Monforts, ısı kazanımı ve atık hava temizleme konusunda müşterilerine nasıl avantajlar sunuyor?
Klaus A. Heinrichs: Son yıllarda atık hava temizlemeye yönelik dünya çapında artan bir talep olduğunu gördük. Eskiden genelde atık hava temizleme duyulan talep burada yani Orta Avrupa bölgesinde yer alan Almanya, Avusturya, İsviçre ve Hollanda’da vardı ve buralarda önemli bir husustu. Bugünlerde ise konu dünya çapında önem kazanıyor. Özellikle Çin’de büyük bir talep görüyoruz. Elbette bunu Türkiye’de de görüyoruz. Ayrıca bunun hiçbir zaman konu olmayacağını düşündüğümüz Cezayir ve Bangladeş gibi pazarlarda da bunu görüyoruz. Bu nedenle atık hava temizleme bence artık dünya çapında bir konu. Büyük bir ülke bundan çıkmayı istese de iklim düzenlemeleri de bunda önemli bir paya sahip. Biz ise bu alanda Eco Booster’ı sunuyoruz. Bu bir ısı kazanım ünitesi ve bu ısı kazanım sistemi geçmişte Monforts tarafından manuel temizleme olarak sunulmuştu. Müşteriler ısı kazanımının bakımı için makineyi durdurmak zorundaydı. Bugün Eco Booster ile birlikte tüm temizleme süreci operatörlerin herhangi bir manuel temizlemesine gerek olmadan otomatik olarak devam etmektedir. Türk denim üreticisi müşterimiz de bu sistemi beş birimde kullanmakta ve çok memnun olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca ısı kazanımı sisteminin belirli bir atık hava temizleme efektine sahip olduğundan bahsetmek istiyorum. Şimdi daha da ileri giderek ısı kazanımı sistemine atık hava temizleme ekleyebiliyoruz. Bu entegre sistem Monforts’un en son teknolojisidir. Monforts ısı kazanımı sistemini standart olarak sunan ilk şirket olurken diğer üreticiler ısı kazanım sistemini bir opsiyon olarak sunuyordu. Bu nedenle Monforts bunu standart olarak sunan ilk üretici oldu ve atık hava temizleme için entegre bir sistem sunarak da yine endüstrinin önünde gidiyoruz. İlk üniteler piyasaya sunuldu ve talep artışının Türkiye’de de devam edeceğini tahmin ediyorum.
Bu alanda önemli bir gelişme sunan Eco Booster’ın avantajlarından bahseder misiniz?
Klaus A. Heinrichs: En önemli avantajı, kendi kendine temizlemedir. Eco Booster, mevcut atık hava sistemine ısı dönüştürücü performansının bilgisayar kontrollü adaptasyonunu sağlıyor. Otomatik temizleme özelliği, üretim anlarında makinenin durdurulmasına gerek bırakmıyor.
Wolfgang Stenzel: Kirlendiğinde sistem içindeki basınç ölçülür ve bu, temizleme için bir işaret, göstergedir. Ardından temizleme süreci başlatılır. Bunun için özel bir programımız var. Ekranın ilk göstergesiyle birlikte temizlemenin başlaması gerekiyor. Sonra operatör üretimi engellemeden otomatik temizlemeyi başlatır.
Özellikle Orta Avrupa’da etkin bir üretici konumunda bulunan Timatec’in satın alınmasının ardından portföyünüze eklenen kaplama serisi ‘texCOAT’ ile pazarda nasıl bir güç kazandınız?
Klaus A. Heinrichs: Bence Monforts’un en önemli gücü, tek bir kaynaktan bütün bir kaplama hattı sunabilen tek üretici olmamız. Portföyümüzde kaplama makineleri var. Kimsenin tek bir kaynaktan sunamadığı entegre bir hattımız var. Bu, makinenin sonraki Monforts kurutma sürecine göre tasarlanmış olması anlamına geliyor. Kaplama biriminden ramöze en kısa kumaş yoluna sahibiz. Kaplamada mevcut tüm sistemlerimiz var; havada bıçak, silindir üstü bıçak, manyetik bıçak ve hatta baskı kafası… Bu nedenle kaplamadaki tüm seçenekler Monforts tarafından daha büyük genişlikte bile gerçekleştirilebilir. Bence bu Monforts için eşsiz bir konum. Tek bir kaynaktan hizmet sunuyoruz, mühendisliği yapabiliyoruz, montaj ve üretimi yapabiliyoruz. Bunun büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
Timatec ise eskiden iyi bir konumdaydı. Ancak büyüklükleri nedeniyle sadece Almanya, Avusturya ve İsviçre’de yani bu bölgede makine sattılar. Daha önce de bahsettiğim gibi bizim Meksika, Pakistan ve diğer pazarlarda referanslarımız var. Bu da gösterdi ki kendini kanıtlamış ürünler dünya çapında satılabilir. En başından beri Monforts’un kanıtlanmış ürünleri vardı. Kaplama ilkesi de kanıtlanmıştır ve Monforts’un teknolojisiyle birlikte iyileştirildi. Biz buna “Monforized” edildi diyoruz.
Endüstri 4.0 gelişmeleri konusunda nasıl bir strateji ile harekete etmektesiniz? Son teknoloji makinelerinizde Endüstri 4.0 gelişmelerine ne ölçüde yer veriyorsunuz?
Klaus A. Heinrichs: Herkes Industry 4.0 hakkında konuşuyor ancak gerçekte birçok kişi tam olarak ne ile ilgili olduğunu bilmiyor. Biz, Industry 4.0’ı Barselona’da düzenlenecek olan ITMA 2019 için temel odak noktası olarak belirledik. Konuyla ilgili detay veremeyeceğim ancak ideal olan makinenin tüm üretim sürecine entegre edilmesidir ve biz bunu işletme sahiplerine sunuyoruz. Makine bir nevi ağ oluşumudur. Makine tüm süreçlerde tamamen şeffaftır ve işlenen ürünlerde izlenebilir durumdadır. Bence bu, en son ITMA’da sunduğumuz yeni görselleştirme ile birlikte makinenin uzaktan izlenebilmesi anlamına geliyor. Hali hazırda ilk adımlardayız. Biz Industry 4.0’a sıfırdan başlamıyoruz, onun üzerine koyuyoruz. Bu konuda ilave hususlar ise, Servis Departmanından Sayın Stenzel’in adına konuşacak olursam, yedek parça temini ve önleyici bakım gibi tüm şeylerin Internet 4.0’ya dâhil edilmesi olacaktır.
Wolfgang Stenzel: Biz Industry 4.0’ın birçok yönünü tartışarak bu konuya ilişkin ana konuları on yıl önce başlattık. O zamandan beri web aracılığıyla bağlı her bir seriyi ayırdık ve böylelikle yaklaşık bir on yıldır PLC’ler, bilgisayarlar, sürücüler ve ayarlara erişimimiz var. Bu bizim için uzun zamandır var olan bir gerçeklik. Industry 4.0 tartışmasıyla bu konuda uzatmaya gidiyoruz.
Klaus A. Heinrichs: Biz kendimizi teknoloji lideri olarak görüyoruz ve Sayın Stenzel’in de açıkladığı gibi on yıldır tüm makineler standart olarak tele-servis ile donatılmıştır ve bu temel hususların üzerine inşa ediyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi baştan sıfırdan değil bu platformdan başlıyoruz. Gelecek fuara kadar atılması gereken adımlar var. Ancak asıl tartışma çok farklı. Bu Industry 4.0’ a neler dâhil? Ben bir ya da iki yönünü kapsayan birçok rapor ve birçok sunum gördüm. Bazen makinelerin dışarıdan çalıştırılmasını da kapsıyor ki bu güvenlik açısından oldukça kritik bir konudur. Biz bunu defalarda tartıştık. Bizim politikamız, makinenin yanında bilgili operatörler bulunmaması halinde makinelerin dışarıdan çalıştırılmaması yönünde. Çünkü makinede ne olduğunu görmezken risk alamayız. En kritik yönüyle bizim politikamız, bu sınırın ötesine gitmemek. Ayarlamaları yapıyoruz, desteği sağlıyoruz ancak butona her zaman makinenin yanında basılmalı. İnsan her zaman orada olmalı.
Türkiye tekstil sektörü sizin için nasıl bir konumda? Türkiye’deki pazar payınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Klaus A. Heinrichs: Bildiğiniz üzere makinelerin yüksek teknoloji segmentindeyiz ve Türkiye pazarında son 10-15 yılda ortaya çıkan yeni rakipler var. Türkiye’deki yerel üreticiler apreleme için iyi makineler üretiyorlar ve rekabet Türkiye’de tahmin edebileceğinizden daha da güçlü. Onlar, finansman anlamında müşterilere daha cazip koşullar sunabiliyorlar, makine tedariki kolay ve makineler kısa mesafede daha hızlı teslim edilebiliyor. Monforts, ihracat için en yüksek kalitede ürün üretmek isteyen, üst düzey teknolojiye sahip müşterilere odaklanıyor ve bugüne kadar yüksek teknoloji segmentinde Monforts’un pazar payı oldukça yüksek.
Şüphesiz Türk üreticileri iyi makineler yapıyorlar ancak Monforts, üst düzeyde yer alıyor. Biliyorsunuz, kaplamada, PLC kontrollerde, kumaşın kalite kontrolünde, denime özgü özel makinelerde, Türkiye’de çok iyi bir üne sahibiz. Müşteriler Monforts’u on yıllardır tanıyor. Bence Monforts’a güveniyorlar. Birçok makine, Monforts ile değiştiriliyor. Bu nedenle güçlü temsilcimiz Neotek ile birlikte bu yüksek teknoloji segmentine mükemmel erişimimiz var. Öte yandan yerel üreticilerin de kendi segmentleri var.
Türkiye pazarına yönelik hedefleriniz bakımından 2017 yılının ilk çeyreği nasıl geçti? 2017 yılı sonunda ulaşmayı hedeflediğiniz satış rakamları nelerdir?
Klaus A. Heinrichs: Türkiye açısından 2017 yılı Monforts için oldukça umut verici başladı. Referandumdan sonra pazar faaliyetleri en üst düzeye ulaştı ve dürüst olmak gerekirse bunu beklemiyorduk. Bu nedenle piyasadaki gelişme Monforts için olumlu. Dosyalara hemen buraya gelmeden önce baktım. Türkiye’de on iki proje müzakere altında. 2017’de hali hazırda hatırı sayılır sayıda makine sattık. Bu nedenle Türk piyasasının olumlu şekilde gelişmesinden memnuniyet duyuyoruz.
2017 yılında küresel pazarlardaki hedefleriniz nelerdir? Güçlü olduğunuz pazarlar ve bu pazarlara yönelik hedeflerinizden bahseder misiniz?
Klaus A. Heinrichs: 2017 yılı hedefimiz, teknik tekstil segmentini genişletmek. Şu anda Monforts cirosunun yaklaşık yüzde 25’i teknik tekstillere yönelik makinelerle ilgili işlerden geliyor. Monforts için en önemli pazarlar Hindistan, Çin, Pakistan, Bangladeş, yani Güneydoğu Asya’dır. Güney Amerika’daki pazarların, özellikle Brezilya’nın hedef ötesinde olduğunu görüyoruz. Başta Almanya olmak üzere Orta Avrupa’da çok sayıda makineyle iyi bir pazar konumuna sahibiz. Ancak şunu söyleyelim, bu makineler özel makinelerdir. Neredeyse sadece tıbbi tekstiller, filtre malzemeleri ve teknik keçe için teknik tekstil makine segmenti. Avrupa pazarı teknik tekstillere, özel tekstillere yoğunlaşıyor. Burada Mönchengladbach bölgesinde bile bazı tekstil üreticilerimiz var ancak onlar genelde otomotiv endüstrisi, akıllı tekstiller, kaplama için teknik tekstillere yoğunlaşıyorlar. Bu nedenle, sonuna doğru geldiğimiz 2017 yılı için hedefimizde bu var.
2017 yılının ilk yarısını geride bırakırken hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebiliriz. Hindistan’da bir iyileşme söz konusu. Yeni bir Monforts Eco denim konseptiyle denim apreleme alanında çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Bugüne kadar karşılaştığımız ekonomik durumdan son derece memnun olduğumuzu söyleyebiliriz.
Yanıtlarınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Klaus A. Heinrichs: Bence Türkiye hala önemli bir pazar. Türk müşterilerle çok iyi ilişkilerimiz var. Ayrıca Türk müşterilerle iletişim kurmak çok kolay. Ödemeler, daha doğrusu, organizasyonla alakalı tüm hususlarda Türk müşterilerle hiçbir zaman sorun yaşamıyoruz.
Türk müşterilerin tekstil konusunda mükemmel bilgisi olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin önceki gücüne döneceğini umut ediyoruz. 2017’de bunun ilk sonuçları zaten gördük. Bu konuda da tam destek vermeye hazırız.