Avrupa pazarına çok yakın olmasının Türkiye açısından büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Alman Tekstil Makine Üreticileri Birliği (VDMA) Basın Sözcüsü Nicolai Strauch, aynı zamanda Türkiye’deki üniversiteler ile önemli iş birlikleri oluşturduklarını söyledi. Strauch, Frankfurt am Main'de bulunan birlik merkezinde, endüstrideki gelişmelerden birliğin faaliyetlerine birçok konu hakkında Tekstil Dünyası Yayın Grubu Editörlerinin sorularını yanıtladı.
VDMA, dünya çapındaki tanıtım faaliyetleriniz kapsamında ne tür organizasyonları hayata geçiriyorsunuz? Şu an kaç aktif üyeniz bulunuyor?
Kasım ayında ABD, Kuzey Karolina, Charlotte kentinde bir VDMA konferansı ve B2B forumu olacak. Hemen sonrasında 2 gün sürecek olan benzer bir etkinliği Mexico City’de gerçekleştireceğiz. Bu satış konferansları ve sempozyumların yanı sıra, Eylül ayında Tahran'da düzenlenecek Irantex'te ve yine Eylül ayında düzenlenecek olan Techtextil India’da Alman pavilyonu kuracağız. Bu yıl için planladığımız başlıca faaliyetlerimiz bunlar. Şu anda Alman Tekstil Makina Birliği'nde yaklaşık 130 üyemiz var. Bildiğiniz üzere VDMA, bütünsel bir organizasyon olarak birçok özel birliğe ayrılıyor ve dolayısıyla farklı makine bölümleriyle 3 binden fazla üyeye sahibiz.
Alman tekstil makineleri yenilikçi teknolojileri ve kalitesi ile dünya çapında biliniyor. VDMA üyeleri, kalite ve teknolojik gelişme açısından nasıl bir yaklaşım benimsiyor?
Alman ürünleri ve Alman makinelerinin kalitesinin sırrı Alman Üniversiteleri’nin kalitesidir. Aachen, Dresden'de çok iyi bilinen üç üniversitemiz var ve Stuttgart yakınlarında yer alan Denkendorf Enstitüsü'ne sahibiz. Bu çok iyi 3 kurum her zaman üst düzey mühendisler yetiştirdi. Bu mühendisler, bilimsel araştırmaları pazarlanabilir ürünlere dönüştürme konusunda bilgi birikimine sahipler. Ve tabii ki üye şirketlerimiz araştırma ve geliştirme alanında çok şey yapıyor, bunu unutmamalıyız. Farklı makine sektörleri ve aynı zamanda otomobil, uçak ve benzeri diğer teknoloji odaklı şirketler arasında yüksek bir rekabet olduğundan tekstil makineleri alanında genç mühendisler bulmak her zaman çaba gerektiriyor. Dolayısıyla Dresden, Aachen ve Denkendorf'daki tekstil enstitüleri diğer mühendislik fakülteleri ve farklı teknoloji bilimleri ile her zaman rekabet etmek zorunda. Biz, VDMA olarak Walter Reiners Vakfı ile üniversitelere yardım etmeye çalışıyoruz. Sayın Reiners, 1960'lı yıllarda tekstil makineleri müdürüydü, aynı zamanda Schlafhorst'un Başkanıydı. Ayrıca VDMA Tekstil Makineleri Birliği'nin Başkanlığını yaptı. 1960'ların sonlarında ise bu vakfı kurdu. Bu yılın sonunda vakfın 50. yıldönümünü kutluyoruz.
Kutlama, Kasım ayı sonunda Stuttgart’ta düzenlenecek olan Aachen-Dresden-Denkendorf Uluslararası Tekstil Konferansı esnasında gerçekleşecek. Vakıf her yıl yüksek lisans ve dönem ödevleri için yaratıcılık ödüllerinin yanı sıra üstün bir tez çalışması ve yüksek lisans tezi için promosyon ödülleri veriyor. Vakıf, ayrıca öğrencilerin fikir sahibi olmaları ve teoriyi pratiğe dökebilmeleri adına, düzenli olarak VDMA üyesi şirketlere ve ITMA Fuarına geziler düzenleyerek finansal destek sağlıyor.
Alman tekstil makine imalatçıları, Industrie 4.0 içinde yer alan gelişmelerin teknolojilerine uygulamakta ne kadar başarılı oldular? Bu alanla ilgili ne tür uygulamalar yapıyorlar?
Industrie 4.0 kavramı çerçevesinde yer alan bazı konular, tekstil endüstrisi ve tekstil makine mühendisliği için yeni değil. Bakım ve süreç optimizasyonu için uzaktan verilen hizmetler uzun yıllardan bu yana uygulanıyor. Ancak gelişmiş bilgi teknolojiler ile üretim süreçlerinin ara bağlantıları henüz yolda. Ünlü bir spor malzemeleri üreticisinin geliştirdiği ‘Speed Factory-Hız Fabrikası’, bu gelişmenin nereye varacağını gösteriyor. Milano'da gerçekleşen ITMA Fuarı’nda Industrie 4.0 üzerine çok iyi örnekler vardı.
VDMA Üyesi tekstil makine üreticileri tarafından yapılan küresel satışlarla ilgili olarak 2017 yılının ilk çeyreğini nasıl değerlendiriyorsunuz? 2017 sonuna kadar hangi satış rakamlarına ulaşmayı hedefliyorsunuz?
2016'ya baktığımızda, iyi bir yıl değildi ancak kötü bir yıl da denemez. Tekstil makineleri ve aksesuar üretimimiz geçen yıl 3.1 Milyar Euro’ya ulaştı. İhracat miktarı ise 2,9 Milyar Euro idi ve topluca değerlendirirsek yaklaşık yüzde 7'lik bir düşüş gerçekleşmiş. Çin pazarında ise kapasite aşımı olduğunu gözlemledik, örneğin suni elyaf sektöründe. Çin, son 2 yılda çok fazla yatırım yapmadı. Ancak, 2017 yılının ilk aylarında sipariş gelirleri iyiydi. 2017 için VDMA satışlarının 2016'ya göre yüzde 5 artacağı tahmin ediliyor. Türk iş dünyası ise 2016 yılı sonunda ve 2017 yılının ilk ayında yeniden toparlandı. Açıkçası ilerlemeye devam ediyoruz.
Alman Tekstil Makine İmalatçıları için Türk pazarının konumu nedir?
Türkiye her zaman Alman tekstil makinelerinin en iyi pazarlarından biri olmuştur ve son yıllarda hep ilk 5’in arasında yer almıştır. AB ve ABD de tekstil üreten ülkelerin en büyük iki pazarını oluşturuyor. Avrupa’nın Türk tekstilleri için bir numaralı alıcı olması, özellikle teslimatlar ile ilgili. Türk tekstil fabrikaları Avrupa'dan gelen siparişleri çok hızlı bir şekilde karşılayabiliyor. VDMA ve üye firmaları, Türk şirketleri ve üniversiteleri ile onlarca yıla dayandırmış oldukları yakın işbirliğinden de gurur duyuyor. Ege Üniversitesi ile olan işbirliği buna iyi bir örnek. VDMA’nın bu tanınmış üniversite ile olan ortaklığı 30 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Ayrıca Türkiye'de düzenlemiş olduğumuz sempozyumda bize destek veren Textil Dünyası gibi medya ortaklarına sahip olmamız da bahsedilmesi gereken bir diğer önemli nokta. Çin, Hindistan ve Bangladeş'teki tekstilci iş adamları ile Türkiye’deki iş adamları karşılaştırıldığında ortaya çıkan kültürel farklılıklar neredeyse bir tez konusu olabilir. Türkiye, Almanya’ya çok yakın ve bu durum aynı zamanda, Uzakdoğu ülkelerine kıyasla kültürel farklılığın çok daha az olduğu anlamına geliyor.
Türk pazarıyla ilgili ne tür bir strateji belirlediniz?
Haziran 2016'da İstanbul’daki fuara çok güçlü bir katılımımız oldu. Türkiye'de bu sene için herhangi bir proje planlamadık. Önümüzdeki yıl bahar döneminde gerçekleşecek olan fuarda yine güçlü bir Alman katılımı sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca gelecekte daha önce Türkiye'de daha önce yaptığımız gibi bir konferans ya da benzeri bir etkinliği tekrar gerçekleştireceğimizden eminim. Türk tekstil endüstrisi, daha kaliteli ürünler ve yüksek katma değeri hedefliyor. Bu durum VDMA üyesi şirketler için iyi fırsatlar sağlamaktadır.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Walter Reiners Vakfı'nın 50. Yıldönümünden bahsetmiştim. Yine 2017 yılına denk gelen başka bir önemli kutlama da VDMA'nın 125. Yıldönümü. VDMA, bu özel kutlamayı makine uzmanlarının yanı sıra daha geniş kitlelere tanıtmak için, bir dizi multimedya içeriğini bir araya getiriyor. Yeni web sitemiz humans-machines-progress üzerinden yayınlamış olduğumuz yazılarda ilettiğimiz mesaj şu: Makineler endüstri için kendi başına bir amaç değildir. Makineler, insanların ilerleme kaydetmek; enerji, değişim, altyapı ve sağlık gibi zorlukların üstesinden gelmek için kullandıkları araçlardır. Örneğin, biz, Alman Tekstil Makine Üreticileri Birliği olarak, ‘hafif ağırlıklı tasarım’ veya başka bir deyişle; yakıt tasarrufu sağlamak için uçakların ve otomobillerin ağırlığını azaltacak tekstiller başlıklı bir multimedya makalesi ile katkıda bulunduk. Bu akıllı çözümlerin başlangıç noktası tekstil makineleri olacak.