Geçen ay yayınladığımız ‘Türk Tekstil Sektörü: 2011-2012’ dosya çalışmamız okuyucularımızdan büyük bir ilgi gördü. Sektörün son 2 yıl içinde gerçekleştirdiği yatırımlar, ithalat-ihracat dengeleri ve üretim kapasiteleri gibi konularda son dönemin en net tablosunu ortaya koyduk. Genel olarak elde edilen rakamlarla sektör 2011 yılını ‘patlama’ yılı olarak değerlendirirken, 2012 yılının düzeltme dönemi olduğunu kaydediyor. 2011 yılının ikinci yarısında etkili olan ithalata ek gümrük vergisinin 2012 yılından itibaren etkisini yitirdiği görülüyor. Aynı zamanda yatırım ve makine alımı için yapılan teşviklerde de düşüşler gözlemlendi. Geçtiğimiz sayımızda yayımladığımız gibi; 2011 yılının ilk yarısında toplam 3 milyar liralık yatırıma karşılık 2012’nin ilk yarısında 1.5 milyar liralık yatırım gerçekleşti. Bu yatırımlar içinde makine için vergi muafiyet bedeli talebi 2011’in yarısında 1.6 milyar Dolar olurken, 2012’de 624,3 milyon Dolar oldu. Yani Türk tekstil sektöründe yatırım dendiği zaman aslında bahsedilen şey teknolojiye, makine ve hatlara yapılan harcama oluyor.
Tekstil yoğun teknolojik donanım gerektiren bir iş kolu olduğu için bu alandaki teknoloji ihtiyacı hiçbir zaman bitmiyor. Bu nedenle Türk tekstilciler 1999-2011 yılları arasında toplam 17 milyar Dolar değerinde makine ithalatı gerçekleştirdi. Teknolojiyi hızlı ve esnek üretimin yanı sıra, Avrupa pazarının talep ettiği hızlı moda anlayışı ile birleştirerek kullanan Türk üreticiler için, makine alımında ana merkez Avrupa olmuştur. Avrupalı makine üreticileri; pamuktan elyaf hazırlamaya, iplikten dokuma ve örmeye, terbiyeden boya ve baskıya kadar bütün süreçler için geliştirdikleri teknolojileri Türk tekstilcilerine sunuyor.
Avrupalı tekstil makinacılarının çatı örgütü olan CEMATEX bünyesinde yer alan Fransız (UCMTF), Almanya (VDMA), İtalya (ACIMIT), Belçika (SYMATEX), İsviçre (Swissmem), İngiltere (BTMA) gibi ülkelerin makine üreticileri Türkiye’yi en önemli pazarlar arasında tanımlıyor. Küresel tekstil makinaları sektöründe yüzde 6.5’lik paya sahip olan Fransız makinacılar, Türkiye pazarının da yüzde 8-10’una sahip bulunuyor. İsviçreli makinacılar da Türkiye’ye siparişlerini 2009 yılı ile karşılaştırıldığında 2010 yılında yüzde 175 artırarak 132 milyon İsviçre Frangı değerini elde etti. Türkiye, Alman makinacıların en büyük 2. pazarı olarak öne çıkarken, 2011 yılında 294 milyon Euro değerinde ithalat gerçekleştirildi. İtalyan makinacılar da 2011 yılında Türkiye’ye makine satışlarını yüzde 83 oranında arttırmıştı.
Gerek Türkiye’deki mümessillik kanalları gerekse direkt kendi ülke ofisleri ile Türkiye pazarına önem veren Avrupalı makine üreticileri, Türkiye pazarını her zaman ilk 5 büyük pazar arasında gördüklerinin altını çiziyor. Bu durum küresel krizin etkili olduğu dönemde bile görülmeye devam etti.**
Krizden Sonra Yatırımlarda Sıçrama Yaşandı
2006 yılında 1.32 milyar Dolarlık ithalatta dünyada 4. büyük pazar olan Türkiye 2007 yılında 1.79 milyarla 4. sırada yer aldı. 2008 yılında hissedilmeye başlanan ekonomik krizle birlikte makine ithalatı 1.05 milyar Dolara geriledi. Ancak makine ithalatında esas kırılma 2009 yılında yaşandı. 2008 yılında 5. büyük alıcı olan Türk tekstil sektörü 2009 yılında sadece 476 milyon Dolarlık makine alımı gerçekleştirerek 7. sıraya düştü. Bu dip seviye 2010 yılında alım patlamasını beraberinde getirdi. 2010 yılında 1.13 milyar Dolar makine alan Türkiye tekrar 4. sıraya yükseldi. 2011 yılında ise 1.48 milyar Dolarlık makine alımı ile ilk kez, en büyük 3 pazar arasına girildi.
Yatırım hızıyla Avrupalı makinaların en önemli alıcıları olan Türk tekstilciler, 2012 yılın ilk yarısında da 624,3 milyon Dolarlık makine alımı gerçekleştirdi. 2012 yılında yatırımlardaki genel düşüşten de görüldüğü gibi yılsonu itibariyle makine ithalatında geçen yılın oldukça gerisinde bir rakamla kapanacağı, 2013 yılında bu gerilemenin devam edeceği iddia ediliyor.
**Son 10 yıl üzerinden incelendiğinde Türk tekstil sektörünün makine ithalatının sürekli arttığı, makine ihracatının ise daha küçük seviyelerde ilerlediği görülüyor. Makina ihracattaki küçük çaplı ilerlemeye karşın ithalat-ihracat makası sürekli açılmaya devam ediyor. 1996 yılı baz alındığında 14 milyon Dolar seviyesinde olan Türk tekstil makine ve aksam üreticilerinin ihracat rakamı 2011 yılı itibariyle 300 milyon Dolar seviyesine ulaşmış bulunuyor.
Uluslararası Tekstil Üreticileri Birliği ITMF’nin verilerine göre, 2011 yılında Türkiye kısa elyaf iğ siparişinde 628 milyon ile küresel pazarda yüzde 4.4’lük bir hacim oluşturdu. Uzun elyaf iğ (yün) sayısında ise 32.500’lük bir artış yakalandı. ITMF verilerine göre open-end alanında ise 32250 rotor ile küresel pazarın yüzde 6.2’sini temsil etti. Polyester filament için tekstüre makinaları alanında ise Türkiye 20 bin iğ ile küresel pazarda 2.4’lük paya sahip oldu.
2011 yılında küresel pazarda bir önceki yıla oranla yüzde 44’lük artışla 153,750 mekiksiz dokuma tezgahı satışı gerçekleşti. Bu makinaların yüzde 83’ünü alan Çin en büyük alıcı olurken, onu Hindistan, Endonezya ve Kore takip etti. Yuvarlak örgü makinalarında ise 2010 yılına göre yüzde 16’lık bir düşüşle 28.900 makine satışı gerçekleşti. Yuvarlak örgü makinaları pazarında Türkiye 900 makine alımı ile küresel pazarda yüzde 3.1’lik bir paya sahip oldu. Elektronik düz örgü makinalarında küresel pazarda satışlar yüzde 37 artışla 70 bin makinaya çıktı. Türkiye bu segmentte 2.150 makine alımı ile yüzde 3.1’lik pazar olarak ilk sıralarda yer aldı.
Tüm Üretim Aşamaları Makine Talep Ediyor
Yıllar itibariyle bir üst tabloda belirtilen ithalat rakamlarına konu olan tekstil ve konfeksiyon makine ve aksamları Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Cetveli (GTİP) çerçevesinde tanımlanmaktadır. GTİP’de Standart Uluslararası Ticaret Sınıflandırması (SITC-Standart International Trade Classification) ile numaralandırılan tekstil ve konfeksiyon sektörlerini ilgilendiren teknolojileri ve 2012 yılı ilk yarı ithalat değerleri şöyle sıralanıyor.Sektör temsilcileri tarafından, Türk tekstil üreticilerinin 2002-2011 yılları arasında yaptığı toplam 15 milyar Dolarlık ithalatın yüzde 25’inin iplik, yüzde 20’sinin örgü, yüzde 15’inin dokuma makine gruplarına gittiği belirtiliyor. Bu tablo içinde terbiye makinaları, yerli makine üretiminin gelişmesi ile birlikte daha düşük bir hacme sahip bulunuyor.
**Makine Donanımları Sürekli Yenileniyor
Türk tekstil ve hazırgiyim sektörü Avrupa merkezli ihracatla büyüdüğü için teknolojilerini de sürekli yenileme gereksinimi duyuyor. Hem sıfırdan, yeni yatırımlar hem de kurulu tesislerde gerçekleştirilen modernizasyonlar bu pazarların talep ettiği üretimin yakalanması amacıyla gerçekleştiriliyor. Yıllar itibariyle ürünlere tek tek bakıldığında Türk tekstil sektörünün teknolojik olarak en çok hangi noktalara odaklandığı da görülebiliyor.
GTIP’te 84.44 SITC numarası ile yer alan ‘Dokuma maddelerinde lif imal eden, dokuyan, kesen makinalar’ başlığı altında; dokumalık sentetik veya suni lif ekstrüzyonu için makina ve cihazlar ile dokumalık maddeler için tekstüre çekme, kesme makine ve cihazları bulunuyor. Bu makinalara olan talebin 2007- 2012 yılları arasında hemen hemen sabit kaldığı ancak kriz döneminde yüzde 50 civarında düşüş gösterdi. 2012 yılının ilk yarısında 38,5 milyon Dolarlık ithalatın elde edilmesi ise yılsonu toplam rakamında yine büyük bir değişme olmayacağına işaret ediyor. Sektörün 2007-2012 ilk yarısı arasında dokuma maddelerinden lif imal eden, dokuyan, kesen makinalara ödediği toplam meblağ ise 264,3 milyonu aşıyor.
**Tekstil makinaları ve ithalatında 84.45 SITC numarası ile tanımlanan Lifleri hazırlayan, iplik üreten hazırlayan makinalar arasında şunlar yer alıyor; saw-gin çırçır makinaları, açma makinaları, ovalama makineleri (finisör), kıvırcıklaştırma makinaları, karde makinesi artığını tekrar homojen şerit haline sokan makine ve cihazlar, dokumaya elverişli elyafın hazırlanmasına mahsus diğer makinalar, open-end eğirme makinaları, ring eğirme makinaları, dokumaya elverişli lifleri eğirmeye mahsus diğer makinalar, dokumaya elverişli lifleri katlama veya bükmeye mahsus makinalar, masura sıyırma makinaları, masura sarıcılar (atkı aktarma makinaları), dokumaya elverişli lifleri bobinleme ve çilelemeye mahsus makinalar, çözgü makinaları, çözgü ipliklerine mahsus haşıl makinaları, çözgü ipliklerini dok. Tez. Gücü teline ve tarağına geçiren makinalar (tahar makinaları), dokuma tezgahında çözgü ipliklerini birbirine bağlayan cihazlar, dokumaya elverişli iplik üretimine mahsus diğer makine ve cihazlar.
Bu kalemde en fazla yatırım yapılan teknoloji ring eğirme makinalarında görülüyor. 2010 yılında 50 milyon Dolar olarak gerçekleşen ring eğirme makinaları ithalatı, 2011 yılında 76 milyon Dolara çıkarken, 2012 yılının ilk 6 ayında ise 41.7 milyon Dolar olarak şekillenmiştir. Ring eğirme makinalarına olan talebi open-end eğirme makinaları takip ediyor. 2012 yılının ilk yarısında 17.5 milyon liralık open end makinası alındı. 2007-2012 ilk yarısı arasında geçen dönemde Türk tekstil sektörünün iplik makinaları için 1 milyar 381 milyon Dolardan fazla makine ithalatı gerçekleştirdiği dikkat çekiyor.
Dokuma tezgahları (makinaları) kapsayan 8446 nolu GTİP ürünler ise şöyle sıralanıyor; dokuma makinaları kumaş genişliği<30cm, motorlu mekikli dokuma makinaları kumaş genişliği >30cm, motorsuz mekikli dokuma makinaları kumaş genişliği >30cm. Dokuma makinaları için 2007-2012 yılları arasında 1 milyar 16 milyon Dolar harcama yapan tekstil üreticileri, 2012 yılı içinde değer olarak en fazla mekiksiz dokuma makine alımı gerçekleştirdi. Mekiksiz tezgahları 164 milyon Dolar harcayan üreticiler, daha sonra motorlu ve mekikli >30 cm kumaş genişliğindeki makinalara ilgi gösterdi.
**GTİP Listesinde 8447 numarası ile tanımlanan Örgü tezgahları, gipür, tül, dantela, file imali için makine, cihazları sektörün bir başka önemli ithalat kalemini oluşturuyor. Bu başlık altında şu makinalar yer alıyor; oynak iğneli ev tipi yuvarlak örgü makinaları silindir çapı <165mm, oynak iğneli sanayi tipi yuvarlak örgü makinaları silindir çapı <165mm, oynak iğneli ev tipi yuvarlak örgü makinaları silindir çapı >165mm, oynak iğneli, ev tipi yuvarlak örgü makinaları silindir çapı >165mm, ev tipi düz örgü makinaları, sanayi tipi düz örgü makinaları, ev tipi dikiş-trikotaj makinaları, sanayi tipi dikiş trikotaj makinaları, diğerleri, işleme makinaları, şerit ve kaytan yapan makinalar, diğer tül, dantela makinaları. Yurtdışından temin edilen örgü teknolojilerine 2007 yılından günümüze toplam 1 milyar 219 milyon Dolar harcama yapıldığı görülüyor
2012 yılının ilk yarısında bu başlık altında yer alan sanayi tipi düz örgü makinalarına 52 milyon Dolar, silindir çapı >165mm olan sanayi tipi yuvarlak örgü makinalarına 47 milyon Dolar para harcandı.
**Yardımcı tekstil makine, cihazları ve aksam, parçaları ürünleri ise GTİP’de 8448 numarası ile listelenmiş. Bu liste içinde şu makinalar yer alıyor; Ratiyerler ve jakardlar; jakard kardlarını azaltıcı, kopya edici, delici veya birleştirici makinalar, dokumaya elverişli iplikleri eğiren makinalar için yardımcı makinalar, dokumaya elverişli iplikleri eğirmeye mahsus makinalar için yardımcı, üretme memeleri, diğerleri, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinaların kard garnitürü, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinaların diğer aksam ve parçaları, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinalar için iğler, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinalar için naylon kopçalar, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinalar için metal kopçalar, dokumaya elverişli lif hazırlayan makinalar için diğer aksam ve parçalar, dokuma makinalarına mahsus taraklar, gücü telleri ve gücü çerçeveleri, diğer dokuma makinalarına mahsus taraklar, gücü telleri ve gücü, örgü dikiş trikotaj makinalarında kullanılan platinler, örgü makinalarına ait iğneler, ilmeklerin oluşturulmasında kullanılan diğer eşyalar, örgü ve haşıl makinalarına ait taraklar, konik ve örgü çapraz tarakları, örgü dikiş trikotaj makinalarında kullanılan diğer aksam ve parçalar.
Yardımcı tekstil makinaları başlığı altında 2012 yılının ilk 6 ayında; dokuma makinalarına yardımcı makinaların diğer aksam, parça ve aksesuarları 16 milyon Dolar, Örgü makinalarına ait iğneler 14 milyon Dolar ve dokumaya elverişli lif hazırlayan makinalar için iğer aksam ve parçalar da 12 milyon değerinde alım gerçekleştirildi.
**GTİP listesinin 8449 numarasında Keçe, mensucat imal makinaların aksam, parçaları başlığı bulunuyor. Bu ürün gamında ise; makine ve cihazlar, şapka kalıpları, keçe/dokunmamış mensucat imal makinalarının aksam ve parçaları yer alıyor.
Son yıllarda nonwoven (dokusuz yüzey) alanında ciddi yatırımlar gerçekleştiren Türk tekstil sektörünün makine alımındaki sürekli artış dikkati çekiyor. Ancak, 2011 yılının tümünde 75 milyon Dolarlık teknoloji transfer eden sektör, 2012 yılının ilk 6 ayında sadece 5.5 milyon Dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Yani 2012 yılı tamamlansa bile bir önceki yılın çok altında kalacağı gözlemleniyor. 2012 yılında yapılan yatırımların ana grubunu ise keçe/dokunmamış mensucat imal, finisaj makinaları, şapka kalıpları oluşturuyor.
**Dokuma maddelerini yıkama, kurutma, ütüleme makine ve cihazları ürün grubu ite GTİP 8451 numarası ile tanımlanıyor. Bu listede şu makinalar bulunuyor; Kuru temizleme makinaları, ev tipi kurutma makinaları, kuru çamaşır kap.<10kg, diğer kurutma makinaları kuru çamaşır kap.<10kg, diğer kurutma makinaları kuru çamaşır kap >10kg, ütü makinaları ve persler (ısı ile yapıştıran presler dahil), sanayide kullanılan yıkama makinaları, ağartma makinaları, boyama makinaları, mensucatı top halinde sarmaya mahsus makinalar, mensucatı şekilli kesmeye mahsus makinalar, mensucatı açmaya, katlamaya, kesmeye mahsus makinalar, Linoleum vb. imalatında mensucat vb. pasta kaplama makinaları, apre ve finisaj makinaları, mensucatı top halinde sarmaya, açmaya, katlamaya, kesmeye veya şekilli kesmeye mahsus diğer makinalar, ütü ve pres makinalarının aksam ve parçaları, kuru temizleme makinalarının aksam ve parçaları, diğer mensucat makinalarının aksam ve parçaları.
2012 yılının ilk yarısında bu başlık altında 18 milyon Dolar ile tekstil sektöründe kullanılan boyama makinaları ana ürün grubunu oluşturdu. Boya makinalarını 14.7 milyon Dolar ile apre ve finisaj makinaları, 6 milyon Dolar ile kurutma makinaları ve 8 milyon Dolarla diğer mensucat makinalarının aksam ve parçaları izledi.
***GTİP de sıralanmış son tekstil makinaları ve ekipmanları ürün grubunu 84.52 numara ile Dikiş makinaları, mobilyaları, iğneleri ve aksam-parçaları oluşturuyor. Ev tipi dikiş makinaları, diğer dikiş yapan motorsuz dikiş makinaları ve başları, diğer dikiş yapan motorlu dikiş makinaları ve başları, otomatik üniteli dikiş makinaları, diğer dikiş makinaları, dikiş makinaları iğneleri, mobilya, tabya ve mahfazalar, diğerler makine ve parçalar bu grup içinde sayılmıştır. 2012 yılının ilk yarısında bu başlık altında 48.5 milyon Dolar ile diğer dikiş makinaları, 7 milyon dolarla motorlu dikiş makinaları, 3 milyon Dolarla otomatik üniteli dikiş makinaları yer aldı.
****SONUÇ
1979’li yıllarda pamuk ipliği, ardından da pamuklu dokuma yatırımlarına ağırlık veren Türk tekstil sektörü, 1980’li yıllarda yuvarlak örme ve hazırgiyim alanlarında yatırımlar görülmeye başlandı. ANAP döneminin ekonomide liberalleşme ve ihracata odaklı politikalarına ilgi gösteren tekstil ve hazırgiyim üreticileri bu dönem Avrupa’ya yoğun ihracata başlamış, bu da kapasite artışı için yeni makine alımlarını beraberinde getirmişti. Ancak tekstil sektörünün makine ithalatı 1990’lı yıllara kadar 0.5 milyar Dolar seviyesinde kalmış, 1 milyar Dolar’ı yakalayamamıştı. Bu rakam 90’lı yıllarda tekstil alanındaki büyük yatırımlarla aşıldı. Makine ithalat rakamları yıllık 1-1.5 milyar Dolar civarında seyretmeye başladı. AB ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının beklentileri yükselttiği 1996 yılında, 2.36 milyar dolarlık tekstil ve konfeksiyon makinaları ithalatı ile Türkiye bu alanda rekor kırdı. Kriz dönemlerinde yatırımlarda görülen düşüşler, kriz sonrasındaki ani sıçramaları da beraberinde getiriyor. 2009 yılında ithalatta en düşük seviyeyi gören Türkiye, 2010 ve 2011 yıllarında ise adeta patlama yaşadı. 2012 yılının ilk 6 aylık sonucuna göre ise 624.3 milyon Dolarlık makine alımı gerçekleşti.
Tekstil makine ve aksamları alanında yeni yatırımların hız kestiği tarihlerde bile modernizasyon çalışmalarını durdurmayan sektör, yenilikçi makinalara olan ilgisini her geçen gün arttırıyor. Özellikle enerji verimliliği yüksek ve çevre dostu makinalara olan talep sürekli artış gösteriyor. TEDAŞ’ın 2009 yılı genel verilerine göre Türkiye’de elektrik tüketiminde 7.7 oran ile 4. sırada yer alırken, imalat sanayi içinde birinci konumda bulunuyor. Özellikle boya ve terbiye süreçleri enerjinin en yoğun kullanıldığı alanları oluşturuyor. Boya terbiye işletmelerinin maliyet bileşenleri içinde enerji yüzde 18-25 arasında bir orana sahip ve enerji birim fiyatındaki artış bu oranı da sürekli yukarıya çekiyor.
Elektrik ve doğalgaz gibi temel enerji kaynaklarını yoğun olarak kullanan tekstilciler bu nedenle maliyetlerini aşağıya çekmek için yeni teknolojiler içeren makinalar yöneliyor. Bu ise, makinelerin satın alma fiyatlarında bir yükselişi ancak uzun vadede maliyetlerde bir düşüşü beraberinde getiriyor. Dokuma, örme, iplik, baskı ve konfeksiyon makinaları alanında yerli üretimin olmaması ya da istenilen nitelikten uzak olması bu alanlardaki ithalatı artırırken, yerli boya ve terbiye makinaları üretiminin belli bir güce ulaştığı dikkat çekiyor.
2015 yılında 20.75 milyar Dolara ulaşacağı öngörülen küresel tekstil makinaları pazarında, Çin ve Hindistan’ın en etkili alıcılar olarak öne çıkacağı belirtiliyor. Asyalı bu güçlerle rekabet eden Türk tekstil sektörü ise, hem iç pazar hem de ihracat pazarlarındaki dinamikler ile ilk 5 ülke arasına girmeyi hedefliyor. Klasik üretimin yanı sıra, Türk tekstil sektörünün hem katma değeri yüksek ürünlere geçişi hem de teknik tekstillere dönük yeni yatırımları önümüzdeki dönemin temel dinamizmini oluşturuyor. Başta enerji ve hammadde girdilerindeki sürekli artan maliyetler ve ihraç pazarlarının talep ettiği yeni ürünler bu dönemde tercih edilecek olan makine ve ekipmanların yönünü belirleyecektir.
**