Türk Tekstil Sektörü Yatırım Arifesinde

Gülle, 2012 yılında yaşanan siyasi gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini vurguladı.Yeni yıl ile birlikte toparlanma sürecine gireceklerinin altını çizdi.

  21 Mart 2013 22:43 Perşembe
Türk Tekstil Sektörü Yatırım Arifesinde

2012 yılını değerlendiren İTHİB Başkanı İsmail Gülle, 10 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerisinde kaldıklarını açıkladı. 2011 yılında yüzde 20 büyüyen sektörün, bu yıl ancak yerinde sayabildiğini aktaran Gülle; “ 2012 yılında özellikle AB pazarındaki daralma ve bölgemizdeki siyasi gelişmeler nedeniyle bir duraklama yılı olarak gerçekleşti. Bu nedenle bir önceki yılın ihracat rakamı olan 8 milyar dolar sınırında kaldık” dedi. Gülle 8 milyar doların asla küçümsenecek bir rakam olmadığının altını çizerken, güçlü bir potansiyeli olan sektörün mevcut kapasitesinin bile altında kalmasının beklentilerin dışında yaşanan bir olay olduğunu vurguladı.

 

Bugüne kadar üretici ve ihracatçı sektörlerin iç ve dış nitelikli krizlerden çok zarar gördüğünü ifade eden Gülle konuşmasını şöyle sürdürdü; “İçerde yüksek işçilik vergileri, enerji başta olmak üzere finansman maliyetleri sektörün rekabetçiliğine zarar verdi. Ama 2012’de yaşadığımız duraklamanın asıl sebebi siyasi kaynaklı oldu. Küresel ölçekte yaşanan belirsizlikler ana pazarımız olan AB bölgesindeki daralmayla birleşince tüm ülkeler ve tüm sektörler gibi biz de bundan nasibimizi aldık. 2013 yılının toparlanma ve izleme yılı olarak geçeceğini tahmin ediyorum. Ama ilerleyen dönemde AB pazarındaki toparlanmaya ve siyasi konuların aşılmasıyla birlikte yeniden ve büyük ölçekli çıkışın sağlanacağına inanıyoruz.”

 

Yasalar Tek Başına Yeterli Olmaz

 

Ek vergi uygulaması hakkında da önemli değerlendirmelerde bulunan İsmail Gülle, ek vergilerin iç pazarı ve Türkiye’ye yatırım yapan firmaları ayakta tutmak için koyulduğunu belirtti. Dünyanın en korunmasız pazarlarından birisinin Türkiye olduğunu vurgulayan Gülle şunlara işaret etti; “Ek vergi kararlarının arkasındaki gerçekleri gözden kaçırmamak gerekir. Haksız rekabetin tarihte hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde bu konuyu spekülasyon haline getirmek yanlış olur. Türkiye büyük bir tekstil ve konfeksiyon ülkesi. Kurulu kapasite açısından ya da üretim kabiliyet ve rekabetçiliği açısından hiçbir sorun yaşamıyoruz. Fiyatlarla ilgili genel seviye küresel ticaretin şekline bağlı olarak oluşuyor. Yasaya özel bir durumdan bahsetmek söz konusu olamaz.”

 

Yasal düzenlemelerle, şirketlerin nefes aldığını ifade eden Gülle; “2012 teşvik yasası açısından önemli bir yıl oldu” dedi. Türkiye tarihinin en kapsamlı ve ince hesaplanmış teşvik yasasıyla karşı karşıya kalındığını vurgulayan İsmail Gülle, gelecek dönemde daha net ve olumlu sonuçlar alınacağına inandığını açıkladı. Gülle şunları dile getirdi; “Tek başına yasanın çıkmış olması yetmez yatırım ikliminin de uygun olması gerekiyor. Reel büyümenin olmadığı, herkesin beklemeyi tercih ettiği bir dönemde yatırımları analiz etmek hatalı sonuçlar verir. Bölgesel kalkınmışlıktaki dengesizliğin giderek azalacağını, ülkemizdeki lojistiğin her geçen gün geliştiğini düşünürsek Türkiye’nin sadece tekstilde değil diğer sektörlerde de yeni yatırımların arifesinde olduğunu düşünüyorum.”

 

2013 Yılında Sektör Durgunluğunu Atacak

Ekonomi politikalarının net olmadığı bir dönemden geçildiğini hatırlatan Gülle, iç pazarında baskılı bir süreç yaşadığının altını çizdi. Gülle ayrıca tekstil sektörünün asıl büyüme planlarının dış pazar odaklı olduğunu vurgularken, bu açıdan 2013 yılının, sektörün üstünde yer alan kara bulutları dağıtacağı bir yıl olacağını söyledi. 2011 yılında yaşanan yüzde 20’lik büyümeye işaret eden Gülle; Türk tekstil sektörünün her zaman pozitif yönlü güçlü büyüme potansiyeli taşıdığını açıkladı. Gülle konuşmasını şöyle noktaladı; “ Reel bir gerileme yaşanmadığı sürece mevcut küresel baskıyı iyi yönetiyoruz. 2013 yılında da bu anlamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ar-ge, inovasyon, tasarım ve marka merkezli rekabet çabamızı sektörümüzün geneline yayacak projeler geliştiriyoruz. Küresel bir çatışma ortamı doğmazsa AB’nin özellikle Almanya, İtalya gibi ana pazarlar açısından nispeten toparlanacağını bununla birlikte Kuzey Afrika, Rusya, Doğu Avrupa ve Güney Amerika gibi alternatif pazarlarda da önemli çıkış yakalayacağımızı öngörüyoruz.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.