Kültürel kimliğimizde önemli bir yer olan halıcılık sektörü, Türkiye’nin en güçlü olduğu sektörlerin başında geliyor. Her yıl, önemli bir büyüme gösteren Türk halıcılık sektörü, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB) verilerine göre 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,3´lük artışla 2 milyar 354 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türk halı sektörü, ürün kalitesi ve inovasyon kültürü ile sürekli pazar payını arttırarak, dünyada halıcılık alanında trendleri belirleyen bir konuma geldi.
Hem el ve hem de makine halısı olarak, üretim teknikleri, yatırım eğilimleri, maliyetleri, tüketici profilleri, kullanılış amaçları, pazar yapıları ve sermaye yoğunlukları oldukça farklı olan iki ana gruba ayrılan halı sektöründe, Türkiye, makine halıcığında dünyada söz sahibi durumunda.
Makine Halısı
Türkiye’deki toplam halı pazarının yaklaşık yüzde 90’lık bölümünü makine halısının oluşturduğu günümüzde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre, Türkiye’de kurulu makine halısı üretim kapasitesinin 200 milyon metrekarenin üzerinde. Ülkemizin makine halısı üretiminin büyük çoğunluğu Gaziantep’te firmalarca yapılırken; Gaziantep’i Kayseri ve İstanbul takip ediyor. Dünyada ise en fazla makine halısını Amerika Birleşik Devletleri üretirken; ABD’yi Belçika, Çin, Pakistan ve Hindistan takip ediyor.
Makine halısı ihracatımız uzun yıllardan beri artış gösteren sektörlerimiz arasında yer alıyor. Türkiye, halı alanında en çok ihracatı yüzde 29,3 ile Ortadoğu’ya gerçekleştirilirken, ihracatımızın yüzde 23,4’ü Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 16,3’ü Afrika’ya, yüzde 12,4’ü Amerika kıtasına, yüzde 11.7’si Asya ülkelerine ve yüzde 7,6’sı Avusturalya’ya gerçekleştiriliyor.
El Halısı
El halısında, üretim ve ihracat konusunda İran, Çin, Pakistan, Nepal ve Tibet’in arkasında yer alan. Türkiye, devlet tarafından yeterli destek verilmemesi ve dağıtım ve pazarlama kanallarının özellikle İran ve Pakistanlıların elinde olması ve kendi ülkeleri dışından ürün satmamaları ile beraber işçilik giderlerinin oldukça düşük olması gibi nedenler ile alt sırala düşmüş durumda. Son yıllarda el sanatlarının gelişmesi için verilen mikro krediler sayesinde el halı dokuma tezgahları artmaya başladı.
Yenilikçi Halı Sektörü
Makine halıcılığının, bu başarılı grafiğin altında ise halıcılık sektörünün inovasyon süreçlerini en etkin şekilde üretim süreçlerine yansıtmasından kaynaklanıyor. Halı trendlerinin hızla değişmesi, yeni teknolojilerin kullanılması, farklı malzemelerin halı hammaddesi olarak karşımıza çıkması, yeni satış sonrası hizmet kampanyaları, çarpıcı pazarlama stratejileri, inovasyonun halı sektöründeki yansımaları olarak karşımıza çıkıyor.
Teknik, ekonomik ve sosyal süreçlerin oluşturduğu bir bütün olarak karşımıza çıkan inovasyon, sadece onu kullanan firmaların büyümesinde değil, sektörün gelişmesinde ve Türkiye’nin dünya halı pazarındaki öneminin artmasında da büyük bir rol oynuyor. Yeni baskı teknolojilerinin halıya uygulanması, geleneksel sanatların halı dokumacılığıyla birleştirilmesi, yeni pazarlama yöntemlerinin hayata geçirilmesi, yenilikçi malzemelerin kullanılarak gelişen ve değişen pazar taleplerine yönelik halıların üretilmeye başlanması gibi inovatif çözümler Türk halıcılık sektörünü bugün bulunduğu noktaya taşıdı.
Konu hakkında yapılan araştırmalara göre, tüketicinin algısının en çok farklı ve yeni olan ürünlere yönelik olduğunu gösteriyor. Tüketici, ihtiyacı olduğunu düşünmediği bir konuda dahi, farklı ve sıra dışı bir çözümle karşılaştığında o ürüne yöneliyor. Bunun en güzel örneği, dünyada yükselen hijyen gereksinimi gibi trendlerin halıya uygulanması olarak gösterilebilir. Bu konuda Gaziantep Sanayi Odası’nın 2006 yılında başlatmış olduğu “İnovasyon Vadisi Gaziantep” ve 2008 yılında başlatmış olduğu “Ar-Ge’de Gaziantep Atılımı” projeleri kapsamında ortaya çıkan birçok yenilikçi proje Türk halıcılık sektörü tarafından hayata geçirildi.