Tesettürün Dışına Çıkmadan Şık Olmak

Tasarladığı sade ve şık stillerle muhafazakar modanın öne çıkan isimlerinden Esra Seziş Kiğılı ile stil danışmanlığını ve Türkiye’de muhafazakar modanın gelişimini konuştuk.

  26 Kasım 2014 10:15 Çarşamba
Tesettürün Dışına Çıkmadan Şık Olmak

Türkiye’de tesettür modası denilince ilk akla gelen isimlerden olan stil danışmanı Esra Seziş Kiğılı, hem oluşturduğu stilleri hem de Türkiye’nin tesettür modasını yayın grubumuza anlattı. Türkiye’de modanın yıllar içinde çeşitlendiğini söyleyen Seziş, “Türk modası her geçen gün hızla büyüyor ve Dünya'da adından söz ettiriyor. Türk modacılarımızın ürünlerini birçok fashion showda görebiliyoruz” dedi. Pek çok ünlüye ve markaya stil danışmanlığı yapan Seziş, zarafeti ve şıklığı aynı bünyede buluşturmak isteyenler için tüyolar verirken, tek tip giyinen zamane gençliğini de eleştirdi.

“Her İnsanın Kendi Rengi Vardır”

Oluşturduğu stillerin, danışmanlık yaptığım kişiye ve firmaya göre değiştiğini söyleyen Seziş, “Benim kendi stilim ‘sade şıklıktır’ her zaman. Beyaz bir elbiseyi harika bir kolyeyle şık yapmayı seviyorum. Kıyafetler sade olmalı, aksesuarlarla onları hareketlendirmeliyiz. Mesela, pantolon giyiyorsam üzerine mutlaka uzun gömlekler tercih ediyorum. Asla dar giymiyorum. Tesettürün dışına çıkmadan şık olmaya çalışıyorum. Her renk bir arada kullanılmamalı. Sade olmak şık olmanın en temel kuralıdır” dedi.

“Doğadan çok fazla faydalanıyorum. Tabiattaki renk uyumu harika. Renklerin elbette bir matematiği var ve tabiattaki renkler tam anlamıyla bu uyum içindeler” diyen Seziş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Stil danışmanlığı yapmaya başladığım kişilerin önce renk analizlerini yaptırıyorum. Seans sonrasında belirlediğimiz renklerin kartelasını alıp beraber alışverişe çıkıyoruz. Çünkü her renk her insana yakışmaz. Her insanın belli renkleri vardır. Kişiler kendine uygun renkleri seçtiğinde daha şık, daha asil ve daha zarif görüntüye sahip olacaklardır.”

“Stil-i Esra”

Stil danışmanlığına muhafazakar bir dergide moda editörlüğü yaparak başladığını ifade eden Seziş,   “Sonrasında ise Huzur Sokağı dizisinde Şükran karakterini canlandıran Sinem Öztürk’ün stil danışmanlığını üstlendim. Şu an ise birebir danışmanlık hizmeti verdiğim kişiler var. Ayrıca firmaların koleksiyon çekimlerinde styling ve moda danışmanlığı yapıyorum. Daha çok tesettür markalarıyla çalışıyorum. Belirlediğim temaya göre çekimler yapılıyor. Şuan modanisa.com adlı online satış sitesiyle çalışıyorum. ‘Stil-i Esra’ projemizin adı. Sitede her hafta kendi beğendiğim bir kombini takipçilerime sunuyorum. Bu şekilde çalıştığım birçok marka var. Markalar bize projeleriyle geliyor ve beyin fırtınasından sonra iş birliğimiz başlıyoruz” diye konuştu.

2014-15 Sonbahar Kış Sezonu

Önümüzdeki sezonun moda eğilimlerini dergimiz okurları için değerlendiren Seziş, “2014 - 2015 Sonbahar – Kış: Kum rengi kış sezonun önde gelen renklerinden. Mor tonları, eflatun, lila ve morun maviye baktığı tonlar yine kışın kullanılacak renklerden. Bir diğer renk ise; kırmızı. Bordo rengin yine güzel bir çıkış yapacağını görüyoruz. Kobalt mavi ise 2014 kışında da hakimiyet kuracağını çoktan belli etmiş. Kış sezonunda parlak renkleri çok fazla göreceğiz. Bunun dışında Sezonun favori pastel rengi pudra pembesi. Bir de  "Ice Blue" dediğimiz mint yeşilinin tonlarında olan bir renk var. Daha geleneksel ve el işi kıyafetler göz önünde olacak. Baskıların büyüklüğü dikkat çekecek” dedi.

Markalar Muhafazakar Modayı Keşfetti

Önceki yıllarda modacıların ve markaların muhafazakar kesimin isteklerini görmezden geldiğini söyleyen Seziş, “ Şimdi ise muhafazakar kesim, herkes için iyi bir pazar oldu. Eskiden beş marka varsa şimdi ardı ardına onlarca marka kuruldu. Dünyaca ünlü birçok marka tesettür giyim için çalışmalar yapıyorlar. Paris Haute Couture Moda Haftası’nda da muhafazakar giyim için oldukça güzel koleksiyonlar hazırlanmıştı. Bunun yanında Ramazan ayında DKNY ‘Ramadan Summer’ isimli kapsül bir koleksiyon hazırladı. Chanel defilesini ilk defa Doğu'da Müslümanların olduğu bir eyalette Dubai'de gerçekleştirdi. Dünya markaları hızla muhafazakarlaşırken Müslüman bir ülke olan Türkiye'nin muhafazakar giyime önem vermesi en olağan durum oluyor” yorumunu yaptı.

Muhafazakar Giyim Çeşitlendi
Önceki yıllarda en fazla bir pardösü ya da uzun tunikler giyilebildiğine dikkat çeken Seziş, “Eskiden pek fazla alternatif olmadığı için herkes tek tip giyiniyormuş. Şu an modacılar ve markalar muhafazakar giyim için harika ürünler üretiyorlar. Durum böyle olunca daha bilinçli ve şık giyinen tüketiciler ortaya çıkıyor. Eskiden hiçbir şekilde kendimize göre ürün bulamıyorduk ama şimdi markalar da her şeyin bilincinde ve hangi mağazaya girerseniz girin uzun etek, uzun ceket, gömlekler görebilirsiniz. Bu pazarın herkes farkında olduğu için artık üretim muhafazakarlara göre de yapılıyor. Herkes bize çalışıyor diyebilirim.

Gençlerde gözlemlediğim kadarıyla şöyle bir sorun görünüyorum: kendi stillerini oluştururken vücut tiplerini kıstas alarak değil de çevrelerinde giyim tarzını beğendiği kişileri örnek olarak giyiniyorlar. Dolayısıyla gençlerde her ne kadar güzel, şık giyiniyor olsalar bile yine geçmişteki gibi tek tip oluyorlar” dedi.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.