Türkiye’nin en fazla katma değer üreten sektörlerinin başında gelen tekstil sektörü, gerçekleştirdiği 28.5 milyar dolarlık ihracat ve 750 binden fazla çalışanıyla ülkemiz ekonomisi için bir lokomotif olmaya devam ediyor. Sürekli değişen ve gelişen tekstil sektöründe kullanılan üretim teknolojisinin sürekli olarak yenilenmesi, sektörün nitelikli eleman ihtiyacını her geçen gün arttırıyor.
İnsan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad´ın yaptığı ´Global İş Dünyası Eğilimleri´ araştırmasına göre işletmelerin yüzde 60´ı kalifiye eleman bulmada sorunlar yaşıyor. Araştırma sonuçlarına göre, bu durum özellikle tekstil, hazır giyim sektörlerinin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanmaması durumunda Türkiye'nin büyüme potansiyeline doğrudan etkileyecek faktörlerin başında gösteriliyor.
Tekstil Eğitiminin Önemi
Tekstil sektöründe dünyanın en büyük tedarikçilerinden birisi olan Türkiye’de tekstil sektöründeki makine parkurlarına yapılan yatırımlar sayesinde 90’lı yılların başından beri Türkiye dünyada önemli bir noktaya geldi. Bu konumunu koruyabilmesi ve değişen ekonomik koşullara uyum sağlayıp, katma değeri yüksek ürünleri üretebilmesi için sektör nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyor. Bu nitelikli elemanların yetişmesi için mutlak suretle teknik ve mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve kalitesinin arttırılarak, sektörün beklentilerine uygun bir eğitim verilmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu ve özel sektörün bu konuda birçok çalışması bulunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda yürüttüğü çalışmalar arasında 2014-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Plan (OVP) dahilinde göre önümüzdeki 4 yılda mesleki eğitimin payı ve kalitesi artırılacak. Özel sektör ve meslek örgütlerinin mesleki eğitim sürecine idari ve mali yönden aktif katılımının sağlanması içinde düzenlemeler içeren OVP’deki hedefler; eğitimin işgücü talebine duyarlılığının artırılması ve işgücü piyasasında talep edilen nitelik ve nicelikte insan gücünün yetiştirilmesi temel amaç haline getirilmesi. Bu çerçevede sektörün talep ettiği nitelikteki işgücünün yetiştirilmesi amacıyla eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasındaki uyum; hayat boyu öğrenme perspektifinde girişimcilik kültürünün benimsenmesi ile temel beceri ve yetkinliklerin kazandırılması yoluyla güçlendirilmesi ve programların yeni teknolojik gelişmeler doğrultusunda güncellenmesi olarak belirlendi.
Tekstil Eğitimi
Tekniker ve ara eleman yetiştiren Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tekstil meslek liseleri ile beraber Yüksek Öğretim Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren dört yıllık 15 tekstil mühendisliği ve iki yıllık 13 moda tasarımı konusunda eğitim veren bölümü bulunuyor. Bu kuruluşların haricinde yine Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri de (METEM) sektöre nitelikli eleman sağlıyor.
Sektörde faaliyet gösteren birçok firma da, bu durumu kendi bünyelerinde verdikleri eğitimler ile karşılamaya çalışıyor. Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Piserro’da bu kuruluşların arasında bulunuyor. Piserro'nun CEO’su Uğur Kısakürek, "İnsanlar iş bulamamaktan yakınıyor ama biz de konfeksiyon üreticisi olarak nitelikli iş gücü bulmakta zorlanıyoruz" diyerek sektör olarak çektikleri sıkıntıları dile getirerek, sorunu kendi bünyelerinde verdikleri eğitimler ile çözmeye çalıştıklarını söyledi. Araştırma geliştirmeye yönelik deneme bantlarında işi öğrettiklerini belirten Kısakürek, 2-3 aylık bir süreçten sonra yetişip, belirli bir seviyeye gelen işçileri ana üretim bantlarına aldıklarını ifade etti.
Türkiye’de faaliyet gösteren ilk kadife dokuma fabrikası olan Epengle Tekstil Genel Müdürü Hüseyin Cahit Gergerlioğlu da, nitelikli eleman sıkıntısı çektiklerini söyleyerek, “Ağırlıklı olarak dokuma bölümünde görev alacak personel sıkıntısı yaşıyoruz. İnsanlar tekstili bir meslek olarak görmüyorlar. Bunun önüne geçmek için de Okuldan alıp yetiştirmek lazım. Biz, tekstil meslek lisesi mezunu tercih ediyoruz. Testlere tabi tutup dokumacı olarak yetiştiriyoruz" dedi.