Piyasaya son müdahalesini 4 Ocak 2012'de yapan Merkez Bankası, doların 2,2975 TL'ye kadar yükselerek rekor kırmasıyla sessizliğini bozdu ve kurdaki yükselişe Ocak ayı itibariyle müdahale etti. Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu olağanüstü toplantısından beklentilerin üzerinde faiz artırımı kararı çıktı. Bu durum üzerine Türkiye İhracatçılar Meclisi ve tekstil ihracatçıları birliklerinden bir dizi açıklama yapıldı.
Ekonomik İstikrar Korunmalı
Merkez Bankası'nın faiz artırımını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, faiz artırımının, kurlarda denge ve istikrar sağlamasını umut ettiklerini belirtti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi açıklamasına şöyle devam etti: "58 bin ihracatçıyı temsil eden Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bugüne kadar her fırsatta dengeli, istikrarlı ve öngörülebilir bir kur seviyesinin, sürdürülebilir ihracat artışı için büyük önem taşıdığını defalarca vurguladık. Ancak FED'in parasal genişlemeyi bitirme konusunda adımlar atmasıyla birlikte, başta tüm gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyada önemli çalkantılar yaşanmaya başladı. Bunun sonucunda da gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybettiğini gözlemledik. Geldiğimiz noktada Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararı almasının kaçınılmaz olduğu ortaya çıktı.
Son gelişmeler, faizleri yükseltmenin de tek başına sosyo-ekonomik ve sosyo-politik çalkantılara çare olamayacağını göstermektedir. İşte bu yüzden son yıllarda Türkiye ekonomisinin başarısının en büyük sebebi olan ekonomik istikrarın korunması için hepimizin gereken çabayı göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Spekülatif hareketlerden ve açıklamalardan orta ve uzun vadede ekonomiye bir fayda gelmeyeceğini düşünüyoruz."
Üreticiyi Koruyacak Kararlar Alınmalı
Faiz kararını değerlendiren İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise yüksek faizin faturasını KOBİ'lerin ödeyeceğini savunurken şunları söyledi: "Merkez Bankası yaptığı bu müdahaleyi değişik enstrümanlarla karalı bir şekilde Aralık ayında uygulasaydı sorun bu kadar kronikleşmezdi. Şimdi tüm dengeleri bozan kurla bu sorunu çözmeye çalışıyor. Aslında bugün geldiğimiz noktada finans piyasalarının istediği oldu. Ancak bunun da yaraya ne kadar merhem olacağı belli değil. Merkez Bankası kendini büyük oyuncuların eline bıraktı. Bundan sonra maalesef büyük oyuncular ne isterse onu yapmak zorunda olacak. Bu sene zor geçecek.
Faiz oranları beklentilerin çok üzerinde yükseldi. Merkez Bankası'nın faizi 10-12 olursa KOBİ'lerin kullandığı faiz 20'nin üzerinde olur. Bir yandan yüksek faiz, öte yandan yüksek kur reel sektörü ciddi sıkıntıya sokacak. Faiz maliyeti ciddi oranda artacak olan üretici KOBİ'leri zor günler bekliyor. Biliyoruz ki ekonomi yönetimi sadece Merkez Bankası'ndan ibaret değil. Bu nedenle hükümetten sağduyuyla hareket edip, özellikle üretici firmaları koruyacak kararları almasını bekliyoruz."
İhracat Hedefini Tutturmak Artık Başarı Olur
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, yüksek faizin ve döviz kurlarındaki oynaklığın bedelini reel sektörün ödediğini söyledi.
İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle’nin açıklaması şöyle: “Merkez Bankası, faiz konusunda baskı altında tutuldu. Faiz silahını erteleyen Merkez Bankası, beklenenin üstünde bir faiz artırımı yaptı. Merkez Bankası’nın reel kesim için daha cesur kararlar alması gerekiyordu. Gelinen noktada, hem yüksek faizin hem de döviz kurlarındaki oynaklığın bedelini reel kesim ödüyor. Mevcut şartlarda orta vadede ihracat hedeflerini tutturmak, artık büyük başarı olur. Merkez Bankası başkanlarının, uzun süre baskı altında tuttuğu TL’ye, en ufak kırılganlıkta kontrolsüz şekilde aşırı değer kazandırma politikasından vazgeçmesi gerekiyor. Her sene enflasyon oranında kur artışı yaşatması gerekiyor ki, kurlarda büyük ölçüde oynama olmasın, TL’nin imajı zedelenmesin ve büyüme hedefleri değişmesin.”
Kurdaki İniş Çıkışlar Ticarete Zarar Verir
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, "Merkez Bankası'nın, dövizin böylesine hızlı iniş çıkışlarını engelleyecek düzenli ve ince ayarlara ihtiyacımız olduğunun farkına vardığını umut ediyoruz. Geride kalan 1 ay içinde ürün satan hazır giyim ihracatçıları şayet forward yapmadılarsa ciddi zarar ettiler demektir. Zaten global rekabet ortamında son derece düşük karlılıkla çalışan ihracatçının kazancı da kur belirsizliğine giderse, kaybeden Türkiye olur. Bunun iyi bilinmesi gerektiğine inanıyorum. Kurdaki yüksek oranlı iniş çıkışlar, sırasıyla ihracatçıya da ithalatçıya da zarar verir. Başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi yönetiminin tüm aktörlerinin bu bakış açısıyla hareket etmesi çok daha yararlı olur."