İplik işleme için makine ve bileşenlerine odaklanan, küresel çapta faaliyet gösteren lider teknoloji grubu olan Saurer, 25-28 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleşecek olan Uluslararası tekstil sanayi fuarı ShanghaiTex’e katılıyor. Saurer’in odak noktası, kesik elyaflı ipliklere yönelik yüksek verimli FusionTwister olacak.
FusionTwister, ikiye bir bükümlü kesik lifli ipliklerin düşük maliyetli üretimi için ölçütleri belirliyor. Bunu başarmak için Saurer, müşterilerin kârlılığını etkileyen üç ana faktör olan enerji, ekonomi ve ergonomiyi dikkate alıyor.
Makinelerin güvenilir düzeyde düşük enerji tüketimi, karar vericilerin dikkate alması gereken önemli bir özellik. Optimize edilmiş bir iğ tahriği ve tüm uygulama türleri için çok çeşitli iğ ve besleme boyutları aracılığıyla elde edilen bu durum, üretim maliyetleri denkleminde ana unsur olarak karşımıza çıkıyor. Elektrik kullanımını makul bir düzeyde tutarken maksimum besleme ağırlığını işlemek günlük bir mücadele olduğundan, enerji tüketimi ve maliyetler, yatırım getirisini de etkileyen enerji verimliliğiyle yakın ilişki içindedir. Makinenin kısa ayarlama süreleri, hava ile hızlı iplik geçirme ve kolay kullanım özellikleri, ergonominin optimize edilmesinde temel hususlar oluyor.
Bilgisayar kontrollü servo tahrik sistemiyle müşteriler, ipliği çapraz sarım bobinlere çeşitli şekiller ve yoğunluklarda sararken son derece esnek hareket edebilirler. Bu önemli faktör, hızlı değişen bir piyasa ortamında başarılı olmalarını sağlıyor. FusionTwister’ın çok yönlülüğüne katkıda bulunan diğer özellikler, yazılım yükseltme ve yeni tasarlanmış bilgisayar paneli. Bu, daha iyi okunabilirlik ve daha fazla esneklik sağlıyor ve Saurer fabrika yönetim sistemi Senses için temel oluşturuyor.
ShanghaiTex 2019’da müşterileri ve endüstri profesyonelleriyle bir araya gelmeyi dört gözle bekleyen Saurer, ziyaretçilere yükseltilmiş FusionTwister hakkında detaylı bilgi verecek.
Saurer ile İnsanlığın Büyük Adımı: Aya İniş’e Katkı
Saurer'in en gelişmiş nakış makinesi olan 2S-55'i kullanan Lion Brothers, iki astronotun aya ulaşmasını sağlayan Apollo 11 için görev armasını üretti. Elli yıl önce, dünyanın dört bir yanında yer alan insanlar, ayın yüzeyine ilk kez ayak basan insanı hayranlıkla izledi. Saurer uzay araştırmalarında yeni bir çağın başlangıcını belirleyen bu olayla ilgili sınırlı oranda bağlantıya sahip.
20 Temmuz 1969’da, Neil Armstrong aya ayak basan ilk kişi olmuştu. Dünya bu etkinliğin 50. yıldönümünü kutlarken, Saurer bu önemli vesile ile yapmış olduğu küçük ama önemli adımı müşterisinin uzmanlığı ile mümkün hale getirdi. Saurer’in ABD’de Maryland’deki Owings Mills’de bulunan giyim markası öncülerinden Lion Brothers’la ortaklığı yetmiş yıl sürdü. 1967 yılında, şirket Apollo 1 ile başlayan Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi'ne (NASA) nakışlı görev armalarını tedarik eden ilk şirket oldu. Saurer'in en gelişmiş nakış makinesi olan 2S-55'i kullanan Lion Brothers, iki astronotun aya ulaşmasını sağlayan Apollo 11 için görev armasını üretti.
Saurer Nakış Departmanı Genel Müdürü Efthimios Katsidis, bu konu ile ilgili olarak “Bu öncü misyona katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Üstün kalite her zaman müşterilerimiz için ayırt edici bir özellik olmuştur. ”dedi.
Apollo 11 Görev Armaları
O zamanda, nakış makinelerini programlamak için delikli panç kartonu kullanıldı. Tasarımın altı katı genişliğinde bir taslak üretildi. Daha sonra içine delikler açarak X ve Y koordinatları karton üzerine kaydedildi. Apollo 11 görev armalarının, Lion Brothers ile Amerikan Hükümeti arasında yapılan sözleşme hükümlerince, üretimi tamamlandığında tüm pançların imha edilmesi gerektiği dikte edildi. Bu, sonradan üretilen büyün armaların kopya olduğu anlamına gelmiyor.
Efthimios Katsidis son olarak sözlerine şu değerlendirmeleri ekledi. “Bilim ve teknoloji gelişmeye devam ederken, müşterilerimizin yeni endüstrilerde ve beklenmeyen şekillerde müşterilerine hizmet vermek için sınırları zorladığını ve makinelerimizi kullandığını görmeye istekliyiz. Kim bilir, belki de Saurer makinelerinde yapılan nakışlar veya teknik tekstiller, Mars'a ilk insanlı uçuşta rol oynayacaktır.”