Almanya Mönchengladbach’da 70 yıldan bu yana üretim yapan ve ring iplikçilik endüstrisine yönelik yüksek kaliteli ürünleriyle dikkat çeken Reiners + Fürst 3. Kuşak yönetiminde üretim faaliyetlerini sürdürüyor. Reiners+ Fürst’ün tarihçesi ve günümüzdeki faaliyetleri hakkında Mönchengladbach’da yayın grubumuzun sorularını yanıtlayan Benjamin Reiners, yenilikçi ürünleri hakkında da bilgiler verdi. 1945 yılında Walter Reiners ve Stefan Fürst tarafından kurulan Reiners + Fürst tarihçesi hakkında bilgi veren Benjamin Reiners, şunları kaydetti: “Geçen yıl Kasım ayında şirketimizin 70. kuruluş yıldönümümüzü kutladık. Şirketimiz 1945 yılında büyükbabam Dr. Walter Reiners ve sahibi olduğu Schlafhorst şirketinde onunla birlikte çalışan, en iyi mühendisi olarak nitelendirdiği Stefan Fürst tarafından kuruldu. Ailemizin sahip olduğu Schlafhorst, İkinci Dünya Savaşı sırasında tahrip edildi ve savaştan sonra da üretim yapmalarına izin verilmedi. Bu dönemde büyükbabam Sayın Stefan Fürst’ün kendisi ile kalmasını sağlamak için çok uğraştı. Çünkü kendisi çok iyi mühendis ve müteahhitti. Örneğin, kendisi o zamanlardan günümüze gelen ve günümüzde çok iyi bilinen Autoconer’u icat etmişti. Bu nedenle şirket için gerçekten çok önemliydi ve böylece büyükbabam ve Sayın Fürst, 1945’te birlikte bir şirket kurma kararı aldılar. İsmini de Reiners + Fürst koydular. Yeni girişimlerini Schlafhorst’un bodrum katında gerçekleştirdiler, çünkü savaş sırasında henüz tahrip olmayan tek yer orasıydı. Üzerinde ilk çalışmaya başladıkları alan ise tekstil değil, bir makarna yapım makinesiydi. Birkaç silindiri bulunan bu makineyi masanın üzerine yerleştirebiliyordunuz ve size 2 farklı ebatta makarna sunuyordu. Geçmişte yaşanan o kötü günler için bu makine çok fayda sağlamıştı, o dönemde sadece patates popülerdi ve en azından bu makine sayesinde masaya başka bir yemek daha koyabilmek imkanlı hale geldi.”
İkinci dünya savaşı sonrasında üretime başlayan Reiners + Fürst’ün ürettiği ikinci ürünün ise dokuma işleminde ipliklerin bağlanmasını sağlayan iki ilmik bağlama aleti olduğunu söyleyen Benjamin Reiners, sözlerini şöyle sürdürdü; “Makarna yapım makinesinin üretimi 2,5 yıl kadar sürdü ve ardından 1947-48 yıllarında Reiners + Fürst, bilezik ve kopça işine girdi. Aynı zamanda Schlafhorst’un bodrum katında kendi kaynaklarımızla yapılandırmış olduğumuz makineler ile Schlafhorst şirketi de tekrar girişimlerde bulunmaya başladı. Böylece Reiners + Fürst bilezik ve kopça üretmek için yapılandırılırken, Schlafhorst ise yeniden tekstil makineleri inşa etmeye devam etti.”
Geliştirilen Ürünlerle Daha İyi Performans
Reiners + Fürst’ün yeni ürün gamı ve yatırımları hakkında da bilgiler veren Benjamin Reiners, son olarak ITMA’da tanıttıkları Turbo krom kaplama eğirme bilezikleri ve kopçalar ile daha iyi performans sunduklarını dile getirdi. Reiners, yeni geliştirilen ürünler hakkında şu bilgilere yer verdi; “Eğirme komponentlerini, bilezik ve kopçaları daha da fazla geliştirdik. Turbo krom kaplama eğirme bileziği ürünümüzü geçtiğimiz yıl daha fazla geliştirdik. Şu anda eğirme bileziğimizin en yeni versiyonuna sahibiz. Üstelik daha iyi diyebileceğimiz sürtünme katsayısı sayesinde müşterilerimize, eğirme bileziklerinde daha iyi performans sağlarken, uzun ömürlü ve hızlı eğirme koşulları eşliğinde daha iyi iplik değerlerine ulaşabilmelerini sağlamaktayız. Bu durum kopçalarımız için de geçerli. Üretim alanımızı geliştirirken, aynı zamanda daha yüksek kalitede kopça üretebilmek adına kullanmış olduğumuz makinelere çok fazla yatırım yaptık.”
“ITMA’da Çok Sayıda Anlaşmaya İmza Attık”
ITMA Milano’da Türk ziyaretçilerden gördükleri ilgiden memnun olduklarını dile getiren Reiners, Türk ziyaretçilerin ITMA Milano’da yer alan en büyük gruplardan birini oluşturduğunu ve bunu önemsediklerini ifade etti.
ITMA Milano’da yaptıkları anlaşmalarla birlikte 2015 yılı için belirledikleri hedeflerin üzerine çıktıklarını ve kâr artışının beklentilerinin üzerinde olduğunu açıklayan Başkan Reiners, “ITMA’da çok sayıda anlaşmaya imza attık. ITMA olmasaydı bu anlaşmalar belki bu yıl, belki daha sonra olacaktı ancak çok daha erkenden anlaşmalarımızı kayıtlarımıza aktarabildik. Bundan dolayı çok mutluyuz.” dedi.
“Ana Hedefimiz Şirkete Yaptığımız Yatırımları Sürdürmek”
2016 yılında yeni teknolojiler ve pazarlara yönelik hedefleri konusunda da sorularımızı yanıtlayan Benjamin Reiners, şirketin işleyişini sürdürebilmek için yatırımlara her zaman ağırlık verdiklerini belirtti. Reiners, son olarak, “Firmamıza ilişkin yatırımlarımız konusunda temel olarak çok katı bir prensibimiz var. Her sene şirkete belirli bir miktar yatırım yapmak, bizim için oldukça önemli bir şart. Bu durum gelişebilecek bazı koşullara da bağlı ama açıkçası bu yöndeki kararımızı işlere göre değiştirmiyoruz. Çünkü işler her zaman inişte ve çıkışta olacaktır, ancak şirketin işleyişini sürdürebilmek ve her geçen gün geliştirmek adına yatırımın sabitlenmiş olduğunu söyleyebiliriz, ana hedefimiz budur. İşlerimizin, geçen yıla kıyasla daha az olabileceğini tahmin ediyoruz, ancak geçen sene oldukça iyiydi. Bu nedenle beklentimiz bu yıl da iyi bir seviyede kalması yönünde.” sözlerine yer verdi.