Geçtiğimiz yıl hem makine satışları hem de ciro artışıyla başarılı bir yıl geçiren dokuma teknolojileri uzmanı Picanol, ITM 2012 fuarına katılarak, bu pazara dönük ilgisini bir kez daha gösterdi. Belçika merkezli firma, küresel pazarlarda enerji tasarruflu, daha verimli ve daha az atık üreten makinalarla önemli bir paya sahip. Dokuma ve Proferro iş birimlerine sahip olan Picanol Group, 2011 yılında 466.95 milyon Euro ciro elde etti. Bu rakam 2010 yılı ile karşılaştırıldığında ciroda yüzde 18’lik artış anlamına geliyor. Grup, dokuma makinaları segmentinde yükselmekte olan taleple güçlü bir yıl yaşadı. Grubun geçtiğimiz yıl brüt karı 101.14 milyon Euro’ya çıkarken, net karı da 61.01 milyon Euro’ya yükseldi.
ITM 2012 fuarında görüştüğümüz Picanol Müşteri İlişkileri Takımı Müdürü (CRT- Customer Relations Teams) Kurt Lamkowski hem pazar beklentilerini hem de yenilikçi teknolojilerini anlattı. 75 yıllık tarihe sahip olan firma,nın geliştirdiği yeni airjet ve rapier teknolojilerini ITMA Barselona’da tanıttığını hatırlatan Kurt Lamkowski, iki fuar arasında çok kısa bir süre bulunması nedeniyle ITM’e yeni bir ürün getirmediklerini söyledi. “Tüm yenilikleri zaten ITMA Barselona’da tanıttık. ” diyen Lamkowski, airjet ve rapier teknolojisindeki yeniliklerini sunduklarını yineledi. Lamkowski sözlerine şöyle devam etti; “OMNIplus Summum hava jet teknolojisinin yanı sıra, teknik dokumalarda atık azaltarak yatırım maliyetinin geri dönüşünü hızlandıran yeni teknolojimiz pozitif greyfer Opitimax makinamız ziyaretçilerden büyük ilgi görmüştü. Çıkardığımız bu yeni OMNplus Summum, air jet segmentinde yeni bir platform olarak, 2012’den itibaren kademeli olarak IMP800’ün yerini alacak. Ayrıca yine ITMA’da tanıttığımız Picanol BlueBox sistemi yeni özellikleriyle Picanol makineleri için yeni bir elektronik platform sunuyor.”
Rapier teknolojili OptiMax’ın güdümlü bir potizif greyfer olduğunu dile getiren Lamkowski, 540cm’ye kadar bütün genişlikleri bulunan makinanın kumaş kaplama, birincil ve ikincil halı tabanı ve geogridler gibi teknik alanlarda çözüm sunduğunu belirtti. Picanol’un hızla gelişen ve talep gören teknik dokumacılığa dönük teknolojilere ağırlık verdiğinin altını çizen Lamkowski, OptiMax tezgahının kenarındaki Ecofill sıfır atık sisteminin bu süreçte büyük ilgi gördüğünü kaydetti.
Barselona Sonrası Geri Dönüşler Olumlu
ITMA 2011’de tanıttıkları yeni makinaların pazarda büyük ilgi gördüğünün altını çizen Kurt Lamkowski, fuarı izleyen dünyanın her köşesinden müşterilerin olumlu tepkilerinin ve takip eden satışların kendilerine güç verdiğini söyledi. Lamkowski; “ITMA sonrasında geçen 6 aydan çok memnun kaldık. Teknik tekstil pazarına getirdiğimiz yeniliklere özellikle Batı Avrupa pazarından güzel siparişler aldık, yeni müşteriler edindik. Ayrıca makinalarımızın yeni yeni kullanılmaya başlandığı ve ilk defa girdiğimiz segmentler oldu. Bu olumlu süreç halen devam ediyor. Şimdi, Batı Avrupa pazarları dışında kalan dünyanın diğer pazarlarına bu teknolojilerimizi yayıyoruz.” dedi.
Barselona’da ilk kez tanıtılan Airjet makinasının ilk kurulumlarının yapıldığını açıklayan Lamkowski, bu makinalardan birinin de Türkiye’de Çorlu’daki bir fabrikada kurulduğunu ifada etti. Bu kurulun son dönemde gerçekleştiğini dile getiren Lamkowski, Airjet makinasının ise sadece Çin pazarına sunulduğunu kaydetti. Lamkowski; “ITMA Asya fuarında bu makinaya odaklanacağız. Avrupa pazarı ve Avrupa içinde gördüğümüz Türkiye pazarını takiben Pakistan ve Hindistan gibi Batı Asya ülkelere bu yeni Airjet makinamızın kurulumu gerçekleşiyor. Küresel bir yenileşmeden bahsediyoruz ve merkezinde Picanol yer alıyor” diye konuştu. Lamkowski, ITMA Asya fuarında başta OMNIplus Summum ve OMNIplus-X başta olmak üzere 6 adet Picanol makinasının sergileneceğini ifade etti.
2011 Yılında Türk Pazarı Patladı
Picanol’un 2011 yılında Türk pazarında oldukça başarılı bir yıl yaşadığını dile getiren Kurt Lamkowski, makine satışında patlama olduğunu açıkladı. Türkiye’nin her zaman Picanol’un en büyük 3 pazarından biri olduğunun altını çizen Lamkowski, Türk pazarının 2008-2009 yıllarını kapsayan kriz döneminden olumsuz etkilendiğini de savundu. Bu nedenle, 2011 yılında Türk pazarında bir ‘dirilişe’ şahit olduklarını vurgulayan Lamkowski; “Hatta bu yılda rekor kırdık. 2011 yılında o zamana kadar satamadığımız kadar çok makinayı bu piyasada sattık. Hatta öyle ki, 2000 ve 2001 yılında bile bu kadar büyük rakamlara ulaşmamıştık. Türkiye pazarı geleneksel olarak rapier teknolojilerinin pazarıdır. Satışlarımızın yüzde 90’ı rapierli makinalardan oluştu. Optimax bu kategoride yer alıyor. Kısaca, 2011 yılında Türkiye mükemmel bir pazar olarak yer aldı.” dedi.
2011 yılında ulaşılan bu rekor satış nedeniyle 2012 yılına daha temkinli yaklaştıklarının da altını çizen Lamkowski, sözlerine şöyle devam etti; “Bu yıla başlarken biraz şüphemiz vardı. Çünkü bir kere rekor kırıldıysa, bir daha bu rekora ulaşılmaz diye, düşünüyorduk. Bu nedenle, bu sene bir düşüş bekledik. Ayrıca Türk pazarının karakteristik bir özelliği de bir anda hızlı yükselişi ve aynı hızda düşüşü yaşayabilmesidir. Bu nedenle, 2012’nin en azından 2011 gibi olmayacağını öngörüyorduk. Ancak, bu pazarın 2012’nin ilk 3 aylık performansı bu düşüncemizin aksini kanıtladı, Türkiye’den hala büyük siparişler almaya devam ediyoruz, pazar hala yükselişini sürdürüyor. Bu veriler ışığında, 2012 yılında en azından geçen seneki rakamlara ulaşacağımıza inanıyoruz. Büyümeyi sürdüren Türkiye’de iki rekor yılına imza atmış olacağız.”
Küresel çapta ele alındığında, tekstil üretim kapasitesinin büyük bir kısmının son 10-15 yılda Uzak Doğu’ya geçtiğini söyleyen Lamkowski, Çin ve Hindistan merkezli oluşan pazarın çok güçlü olduğunun altını çizdi. Bu süreçte Avrupa tekstil endüstrisinin yanı sıra Türk pazarının da olumsuz etkilendiğini dile getiren Lamkowski, buna karşın Türkiye’nin güçlü bir geleneğe sahip olduğunu savundu. Lamkowski sözlerini şöyle sürdürdü; “Son dönemde Türk hükümetinin tekstil sektörünü korumak için aldığı önlemlerin sektörünüzü koruduğunu gözlemledik. Ayrıca, dünya çapında büyüklüğe sahip Avrupalı ve Amerikalı alıcılar Çin’den kaynaklanan bazı sorunlar nedeniyle olumsuz etkilenmeye başladılar. Bu nedenle Çin’den vazgeçen alıcılar tekrar geleneksel pazarlarına geri dönüş yaptılar, bu pazarlar arasında Türkiye’de yer alıyor. Türk tekstilciler zamanında Çin’e kaptırdıkları büyük müşterilerini şimdi geri kazanıyor. Dokumadaki bu büyüme bizim için Türkiye’yi daha önemli bir pazar haline getiriyor.”
Türk Teknik Tekstil Sektörü Henüz Başlangıç Noktasında
Türkiye’de teknik tekstil segmentinin çok fazla bir gelişme gösteremediğini belirten Kurt Lamkowski, bu sektörün henüz başlangıç seviyesinde olduğunu savundu. Lamkowski, buna karşın, Türkiye’nin güçlü otomotiv sektörü nedeniyle teknik tekstil segmentinde ilerleme yaşanacağını, dünyadaki diğer örneklerin bunu kanıtladığını aktardı. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde bu alanda gelişmenin yaşanacağını ifade eden Lamkowski, tedarik sürecinin zorunluluğu nedeniyle otomotivin olduğu yerde teknik tekstilinde gelişeceğini yineledi. Lamkowski; “Bu nedenle biz Picanol olarak, teknik tekstil dokumalarını yakından takip ediyoruz. ITMA Barselona’da bu konuya odaklandığımızı tanıttığımız ürünlerle göstermiş olduk. Türkiye’nin teknik tekstillerde ilerlemesi zaman alacak ama mutlaka gerçekleşecek, Picanol olarak biz buna hazır olacağız” şeklinde konuştu.
Enerji Tasarrufunda Fark Yarattık
Küresel pazarda çevreci, maliyet düşürücü ve verimliliği yüksek olan makinalara olan talebin sürekli arttığını belirten Lamkowski, Picanol’un dokuma makinalarının bu bağlamda her zaman enerji tasarrufu sağlayan yeni teknolojiler içerdiğini ifade etti. Lamkowski, ilk defa direkt motor benzeri uygulamaları gerçekleştirdiklerini, hava kullanımında tasarruf sağlayan makinaları ilk kez sunan firma olduklarının altını çizdi. Bu konuda her zaman başı çektiklerini belirten Lamkowski; “AR-GE çalışmalarımızda ilk öncelikli konu enerji tasarrufu olmuştur. Bu nedenle, Türkiye dahil, tüm pazarlarda güçlü bir pozisyona sahibiz. Türkiye enerji masraflarının oldukça yüksek olduğu bir pazar. Tekstil üreticilerine enerji tasarrufu sunan makinalarla çözümler sunuyoruz. Bu konuda fark yarattığımız için Türk pazarında açık ara önde gidiyoruz” dedi. Enerjinin bundan sonra önemli bir maliyet kalemi olarak hep olacağını vurgulayan Lamkowski, üretkenliğin ve verimliliğin de bir başka önemli nokta olduğunu söyledi. Lamkowski, enerji tasarrufu ile birlikte makinanın etkin kullanımını yükseltme ve makinanın atığını en aza indirgeme sürecinin birlikte ele alınması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye pazarından memnuniyetini yineleyen Kurt Lamkowski, bu yıl da yeni bir rekora imza atacaklarının altını çizdi. Lamkowski; “Türkiye pazarındaki piyasa payımız muazzam düzeyde artmış durumda ve yerimizi korumak istiyoruz. Pazardaki bu konumumuz bu şekilde devam ederse elbette ki çok mutlu olacağız” diyerek sözlerini bitirdi.