İsviçre merkezli iplik ölçüm sistemleri uzmanı Loepfe, 50 yılı aşkın süredir ipliğe kalite çözümleri sunuyor.1991 yılında ilk defa renkli ölçüm sensörlerini pazara sunan firma, bu alanda halen lider konumda bulunuyor. Bobin makinaları için optik esaslı çalışan elektronik iplik temizleyicileri üreten Loepfe, ITM fuarında büyük ilgi gördü. Firmanın çalışmaları hakkında Loepfe Satış Müdürü Elvio Re Sarto ile görüştük.
ITMA Barselona ile ITM İstanbul fuarları arasında çok kısa bir zaman aralığı olduğuna dikkati çeken Sarto, bu nedenle ITMA’da sergiledikleri yenilikleri İstanbul’a getirdiklerini açıkladı. Sarto; “Zenit elektronik iplik temizleyicisi sistemimiz kullanıcıya ipliğin gerçek yapısını sayısal olarak gösterdiği için pazarda büyük bir talep görüyor, sağlam bir sistem sunuyoruz. Bunun yanı sıra yeni nesil P2 sensörümüz de burada bulunuyor. P2 sensörü, özellikle, son yıllarda iplik firmalarında büyük bir sıkıntıya neden olan polipropilen (PP) sorununu ortadan kaldırıyor. Bununla, tanımlanamayan kesmeler iyice azalıyor, temizleme performansı ciddi oranda artıyor” dedi.
2011 Satışlarda Rekor Yıl Oldu
2011’in Loepfe için en iyi senelerden biri olduğunu belirten Elvio Sarto, üretim, satış ve karlar bakımından geçmiş yıllardaki bütün rekorların 2011’de kırıldığını açıkladı. Geçtiğimiz yıl 250 bin adet temizleme makinası ürettiklerini ifade eden Sarto; “Bu üretim miktarı bizim için gerçekten bir rekordu. Bu performansın yakalanmış olmasından dolayı mutluyuz. Pazardaki hızlı talep artışı noktasında da çok şanslıydık. Küresel pazarda birçok bölgede pazarlarda büyüme gördük” dedi.
Geçen yıl yaşanan pazar genişlemesinden sonra 2012 yılında pazarda taleplerin çok düştüğünü savunan Sarto, Çin ve Hindistan’daki düşüşlere dikkat çekti. Sarto üretimlerinin yüzde 75-80’ini bu pazarlara sattıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu pazarlar bizim için çok önemli. Satış büyüklükleri açısından değerlendirecek olursak Türkiye, en büyük 5 pazarımızdan birisi. Bu yüzden, İstanbul’daki fuarda olmaktan çok mutluyuz. Genel olarak belirtecek olursam, pazarda daralma beklediğimiz için 2012 zorlu bir yıl olacak. Geçen yıla kıyasla, çok düşük fiyatlar ve daha az kazanç elde edilebilir. Buna karşın biz bu durumdan şikayetçi değiliz. Biz yine normal üretim periyodumuza devam edeceğiz. 2011 ve 2012’nin ilk çeyreğinden memnun olduğumuzu söyleyebilirim.”
2012’de Türkiye pazarının daha iyi olacağına inandığını söyleyen Sarto, Türkiye hükümetinin özel bölgelere sunduğu teşvik ve vergi kolaylıklarına değindi. Güneydoğu bölgesinde vergi ve enerji fiyatlarında indirimlerin bu desteklere örnek olduğunu belirten Sarto; “Hükümetin yapmış olduğu bu girişimler sonuçta bölgedeki iplik üreticilerini yatırıma yöneltiyor, bu da bize olumlu yansıyor. 2012 yılının toplamında, geçen yıl ki sayılara ulaşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Zenit, Yarn Master® 3N1 ve P-Sensörü
Ürettikleri ve sergiledikleri teknolojilerin birçok yenilik içerdiğini belirten Elvio Sarto, YarnMaster Zenit’i pazarda uygulanabilir iplik için en bütünleşmiş kontrol sistemi olarak tanımladı. Müşterilerine her zaman kalite ve üretimi kontrol etme imkanı sağladıklarını kaydeden Sarto, üreticilerin bütün süreci monitörden görüntüleyerek kontrol ettiğini ifade etti. Sarto, diğer ürünleri Yarn Master® 3N1’in rotor eğirmede dijital online kalite kontrolü sağladığının altını çizdi. Sarto; “20 senelik Barco tecrübesi ile bu proje geliştirildi. Ancak, bu teknoloji tamamen yeni bir gelişme, özellikle polipropilen alanında dikkat çekiyor. Özel sensörü nedeniyle Open-end müşterilerimiz ürünümüzü olumlu karşıladı. Konvansiyonel net fonksiyonları, yabancı madde tespit için F-sensörü, sentetik yapancı maddeler için P-sensörü ile bu teknolojimiz online algılama özelliğine sahip. Böylece; muare etkinin (Moiré effects), iplik numarası hataları, elyaf şerit hataları, kalın ve ince yerlerin tespiti, kusurların görülmesi ve tüylülüğün kontrol edilmesi sağlanıyor. İplik alanındaki üreticileri, bu teknolojilerimiz kadar memnun edecek başka bir temizleme (cleaner) sistemi yok” şeklinde konuştu.
Polipropilene Karşı P2 Sensörü Geliştirildi
Fuar boyunca Türk pazarından ve bölge ülkelerden gelen ziyaretçilere geçen yıl tanıttıkları yenilikleri birebir görme şansı sağladıklarını ve bu sağlam teknolojilerle elde edecekleri avantajları anlattıklarını dile getiren Elvio Sarto, kendi segmentlerinde lider pozisyonda olduklarını yineledi. Geliştirdikleri ürünlerin pazardaki rakiplerinden farklı çözümler sunduğunu kaydeden Sarto sözlerini şöyle sürdürdü; “Örneğin P2 sensörümüz rakiplerimizin ürünlerinden çok farklı. Diğerleri bu bağımsız sektörde yer almak için yazılım kullanıyorlar, ancak yazılım çok sınırlı bir alan yaratabiliyor. Bunlar, kalın, ince ve yabancı elyaf gibi kalite kesmeleri kadar stabil çalışmıyordu. Yani işletmelerin hayali kesme diye tabir ettiği kesmeler vardı. Loepfe olarak biz optik uzmanıyız. Polipropilen konusunda 20 yıllık bir optik sistem geçmişimiz, çalışmamız var. Bu çalışmalarımızla özel ipliklerde verimliliği yüzde 90’lara çıkardık. Rakiplerimiz ise bu yolda daha yeniler ve sadece sinyal analizi yapıyorlar. Türkiye, Pakistan, Hindistan ve Mısır gibi pamuğun öne çıktığı ve pamukta kirlenmeyle mücadele edilen pazarlardaki müşterilerimiz bizim çalışmalarımızı takdir ediyor, çünkü onlara büyük avantaj sunuyoruz.”
Bugün pazarda 2 temel teknoloji olduğunu açıklayan Elvio Sarto, bunlardan birinin ipliğin kütlesini ölçen Kapasitif (capacitive) teknolojisi olduğunu, diğerinin ise ipliğin görünüşünü ve şeklini ele alan Optik (optic) teknoloji olduğunu belirtti. Günümüzde yeni ipliklerin pazara geldiğini ve büyük talep gördüğünü söyleyen Sarto; “Örneğin kompakt iplikler pazarda önemli bir paya sahip. Optik teknoloji bu bağlamda çok büyük avantajlara sahip. Eğer siz karışımlarla kompakt iplik üretmek istiyorsanız sadece kütle ölçen teknolojiler size yanıt veremez. Kapasite sistemi kütle aynı oranda olduğu için yabancı maddeleri göremiyor, hataları gideremiyor. Bizim sahip olduğumuz optik teknoloji ise kütlenin ötesinde, ipliğin görünümü, içeriğiyle ilgilidir. Yabancı iplikler ve maddeler ancak optik teknoloji ile ayrılabiliyor. Optik teknolojilerin kapasite teknolojilerini göre daha olağanüstü olduğunu açıkça söyleyebilirim.”