Tasarımlarında modern lüks anlayışını benimseyen Dilek Hanif, çekici ve gelişmiş tarzıyla Türkiye’nin tanınmış isimlerinden de büyük beğeni topluyor. Tasarımcı aynı zamanda uluslararası alandaki yerini daha da geliştirerek İstanbul’un canlı ve yaratıcı ruhunu moda aracılığıyla yansıtmayı hedefliyor. Türk ve Ermeni motiflerinin bir arada kullanılmasıyla Osmanlı tarzına yoğun göndermeler yapan ve ‘modern global moda’ vizyonunu temsil eden Dilek Hanif’in koleksiyonunda ipek, dantel, organze ve şifon üzerinde süslemeler de yer alıyor.
Tekstil Dünyası Yayın Grubu olarak röportaj gerçekleştirdiğimiz ünlü tasarımcı Dilek Hanif, Türk moda sektörü ve kendi tasarımlarıyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. İlham aldığı noktaları muhafaza ederek zamansız ve yenilikçi tasarımlara imza attığını söyleyen Hanif, bu tasarımları gerçekleştirirken hitap edilen kadınlar arasında herhangi bir ayrım yapmamanın temel ilkeleri arasında yer aldığını belirtti. Bu nedenle tarzı ve kişiliğiyle Dilek Hanif kadınını, içinde hisseden tüm kadınların, tasarımlarında kendilerini bulabileceğini dile getiren Hanif, sözlerine şöyle devam etti; “Dilek Hanif kadını, benim için lüks markaların defile ve reklam kampanyalarında kullanılan kombinleri birebir kopyalayan kadın değil, aksine yaşam tarzını, zevklerini ve birikimi yansıtan bir stili, sezonun öne çıkan parçalarıyla birleştirebilen ve kendine güvenen bir kadın profili çiziyor.”
‘Zamansız Koleksiyonlar Yaratıyorum’
Tasarımlarının ilham kaynağı olarak her koleksiyon için bir tema belirlediğini ve koleksiyonu bu tema çerçevesinde hazırladığını söyleyen Hanif, ilham kaynakları ve koleksiyonlar değişse bile her tasarımın kendine ait özellikleri olduğunu belirtti. Hanif; “Öncelikle her tasarımımın zamansız olduğuna inanıyorum. Sezon trendlerinin geçici ruhuna boyun eğmeyen ancak trendlerle de kolaylıkla kombinlenen, belki 30 sene sonra torununuza hediye edeceğiniz kıyafetler yaratmayı hayal ediyorum. Bütün bunlar dahilinde temel ilham kaynağım ise uygarlıkların iç içe geçtiği, kültürel ve tarihsel zenginliğin bizi beslediği bu toprakların hikayeleri. Bu kimi zaman Anadolu medeniyetlerinin izleri, kimi zaman ise Osmanlı motifleri şeklinde oluyor” dedi. Kişisel giyim olarak da özel bir ayrım yapmadığına dikkat çeken Hanif, gündelik hayatında tasarımcı parçalarını hazır giyim markalarından parçalarla birlikte kullanmayı sevdiğini sözlerine ekledi.
‘Türkiye’de Stil İkonu Henüz Mevcut Değil’
Hanif, Türk kadını ve erkeğinin moda anlayışı ile ilgili ise kadınların geçmişe nazaran modayla daha ilgili olduğunu ve dünya moda trendlerini uluslararası takvimle paralel bir zamanlamada takip edenlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu belirtti. Hanif; “ Stil sahibi olmanın birinci kuralı benim için kendine güven. Ayrıca geçici moda akımlarının sunduğu tüm trendleri koşulsuz uygulayabilen kişilerin bu seçimlerinin, güvensizliklerinden ileri geldiğini düşünüyorum. Cesur seçimler yapabilen, toplumun giyim konusunda muhafazakar çizgisinin dışına çıkmaktan korkmayan ve giyim tarzıyla kendini ifade edebilen kadın, benim için stil sahibidir. Ve tüm bu kriterleri bir arada değerlendirdiğimizde ne yazık ki Türkiye’nin henüz bir stil ikonu mevcut değil. Evet, modayla geçmişe göre daha çok ilgileniliyor ama stil ikonu yaratma konusunda daha yolumuz olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Tasarımlarında örnek aldığı ya da etkilendiği belirli bir tasarımcının olmadığını söyleyen Dilek Hanif, her sezondan yaklaşık 2 sene önce açıklanan trend analizlerini takip ettiğini ve tasarımlarında, karakteri ve moda dünyasına kazandırdığı devrimci tasarılarıyla CocoChanel figüründen etkilendiğini belirterek sözlerini noktaladı.