Maritaş Denim Yönetim Kurulu Üyesi Fatih KESİM, sürdürülebilir ve döngüsel konseptlerin öne çıktığı koleksiyon lansmanında, ürünlerin tasarım süreçleri için iş ortaklarıyla bir araya gelmenin sektörün geleceği açısından önemini vurguladı ve dönüşümün ancak kumaş, konfeksiyon ve yıkama alanlarında yapılacak eşzamanlı gelişimlerle mümkün olabileceğini belirtti.
Maritaş Denim lansmanında Türkiye’nin en önemli denim konfeksiyon üreticilerinden Cross Tekstil ile yapılmış bir işbirliği koleksiyonu son derece dikkat çekiciydi.
Cross Tekstil’den Tasarım ve Ürün Geliştirme Müdürü Bülent UĞURLU ve ekibi, Maritaş Denim AW23/24 kumaşlarından seçtiği grupla bir kreasyon hazırladı. Lansmanda projeye ilişkin Banu YENİCİ’nin sorularını yanıtlayan Bülent UĞURLU, ‘’Kendim ve ekibim adına Maritaş Denim’e çok teşekkür ederim. Böyle bir proje ile bize geldiklerinde tüm model detaylarından yıkamalarına kadar bir tasarım sürecine girmek bizi çok heyecanlandırdı. Covid-19 salgınından sonra herkes sürdürülebilirlik hakkında konuşmaya başladı fakat sürdürülebilirlik tanımı kimisi için sadece bir rakam veya trend olarak kaldı. Cross Tekstil olarak sürdürülebilirlik hakkında çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Maritaş Denim koleksiyonunu hazırlarken de “Her yönüyle sürdürülebilir ve döngüsel ürünleri nasıl tasarlamalıyız?” ‘’Yeteneklerimizi, farklılıklarımızı nasıl ön plana çıkarmalıyız?” noktalarında iki tasarım grubu yaptık. Bu gruplardan biri sürdürülebilirliğin de ötesinde döngüselliği önemsediğimiz Ellen MacArthur prensiplerine uygun tasarlanmış grup; diğeri ise ürün yaşam döngüsünü hesapladığımız, ürünün bütün etkilerini bir rapor olarak sunabildiğimiz LCA (LIFE CYCLE ASSESMENT- Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi) grubu oldu. Bu iki tasarım grubunu hazırlarken düğmesinden dikişine ve etiketine kadar tüm detaylara dikkat ettik. Koleksiyonun amacı Maritaş Denim yeni dönem konseptlerini içeren kumaşlarını, Cross Tekstil’in mükemmel tasarım ve yıkama teknikleri ile birleştirmekti. Ellen MacArthur ürünün sadece yıkama tekniğine ve tasarımına değil, kumaş içeriğine ve ham madde kaynağına da dikkat çekiyor. Koleksiyonu oluşturan Maritaş Denim kumaşları içerik olarak, doğal elyaflardan oluşuyor ve en fazla yüzde iki oranında sentetik içeriyorlar. Koleksiyon bütünlüğünün yakalanabilmesi adına projede yer alan tasarımlar da Ellen MacArthur Bildirisi’ne uygun olarak hazırlandı. Rivet gibi metal aksesuarlar yerine punteriz dikişler kullandık ve nakış oyunları yaptık. Deri etiketler yerine de el nakışları işledik. En önemlisi cep detaylarımızda birçok bilgiyi içeren Ellen MacArthur’un standart baskısına yer verdik. Koleksiyonda bütün düğmeler çıkartılabilir olarak tasarlandı. Ürünü uzun yıllar kullandıktan sonra düğmelerini bir tornavida yardımıyla söküp, direkt geri dönüşüme kazandırabiliyorsunuz” dedi.
S. Bu projede Maritaş Denim’in sürdürülebilir denim konseptlerini tasarımlarınıza nasıl yansıttınız?
C. Cross Tekstil Yetkilisi Bay Bülent UĞURLU: Cross Tekstil olarak yıkama tekniklerimizle ön plana çıkıyoruz. Koleksiyonu tasarlarken ponza taşı ve potasyum permanganat kullanmadık. Bu ikisi de doğa için çok tehlikeli. Özellikle potasyum permanganat atık suda deniz canlılarının ölümüne sebep oluyor. Biz bunun yerine birtakım organik ağartıcılar, lazer teknikleri ve ozon teknolojileri kullanıyoruz. Bir diğer önem verdiğimiz konu ise ürünün yaşam döngüsü değerlendirmesi. LCA “Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi” ile ilgili şunu söyleyebilirim ki beşikten mezara kadar her adımı içine alan bir hesaplama yapıyor ve bunun sonucunu raporluyoruz. Bu rapor sayesinde ürünün karbon ayak izi ve tüm etkilerini görebiliyorsunuz.
S. “Life Cycle Assessment” ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
C. Cross Tekstil Yetkilisi Bay Bülent UĞURLU: LCA diğer bir söylemle Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi bir hesaplama yöntemidir. Ürünün tüm etkilerini; ne kadar su ve enerji tüketildiğinden, ürünün karbon ayak izine kadar hesapladığımız bir süreçtir. Bu gerçekten çok büyük bir yenilik. Cross Tekstil olarak yıkamada minimum miktarda su ve enerji harcıyor ve çevreci teknikleri benimsiyoruz. Ürünü müşteriye ulaştırırken tercih edilen nakliye şekli de çok önemli. Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi yaparken kolilemeden ürün için kullandığımız etikete kadar her şeyi hesaplıyoruz. Bu gerçekten herkesin algısındaki sürdürülebilirliğin çok daha ötesinde.
S. Piyasada sürdürülebilirlik kelimesi çok fazla kullanılıyor. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
C. Cross Tekstil Yetkilisi Bay Bülent UĞURLU: Açıkçası sürdürülebilirlik kelimesi beni rahatsız etmeye başladı. Her şeyi sürdürülebilir bir ürünmüş gibi değerlendiriyoruz. Beni asıl heyecanlandıran konular; Ellen MacArthur ya da LCA gibi dayanağı olan projeler. Sadece kelimelere odaklanmayı ya da trend olduğu için bir şeyleri takip etmeyi çok doğru bulmuyorum. Bu hazırladığımız proje sektörün oyuncularının bir araya gelip gerçek değerler üretebileceğini gösteren ortak bir çalışma örneği olması açısından bizi daha çok heyecanlandırdı.