
Musa İMDAT / PEKİN
Türkiye’nin en önemli tekstil üslerinden birisi olan Denizli’de faaliyet gösteren Kaynak Tekstil yarı entegre bir üretim gücü ile öne çıkıyor. Kendi ürettiği iplikleri işleyen Grup, yıllık 100 Milyon Euro’luk ciro rakamı ile gücünü kanıtlıyor. Kaynak Tekstil Pazarlama ve Dış Ticaret A.Ş, Kaynak Tekstil San ve Tic. A.Ş, Kaynak İplik San. ve Ticaret A.Ş, Kaynak Havlu San. ve Ticaret A.Ş olmak üzere 4 farklı şirket ile faaliyetlerini yürüten Kaynak Grup, ilk olarak 1987 yılında Kaynak İplik’in kurulması ile ticareti hayatına başlamış. Grubun Uşak’ta yer alan tek işletmesi olan Kaynak İplik, Türkiye’nin de sayılı iplik üreticileri arasında yerini alıyor.
Grubun 1988 yılında kurulan bir diğer işletmesi Kaynak Tekstil San. Ve Tic. A.Ş de, Denizli’de üretim yapıyor. Genel olarak, hazır giyimde kullanılan dokuma kumaş çeşitlerini üreten şirket, Kaynak Grup tekstil ürünleri üreticilerinin kumaş ihtiyacını tedarik etmesinin yanı sıra Avrupa ülkelerine de ihracat yapıyor. Şirket müşterilerine, yüzde 100 pamuklu başta olmak üzere pamuk/likra, pamuk/polyester, pamuk/keten, pamuk/naylon, pamuk/viskon, pamuk/polyester/viskon karışımlı kumaşları; kanvas, gabardin, kadife, poplin, ottoman, saten, replay, double face, ribstop ve ipliği boyalı dokuma kumaş çeşidi olarak sunuyor. Şirket toplamda 300 çalışanı ile ayda 1 milyon metreden fazla kumaş üretiyor. Intertextile Pekin fuarında sorularımızı yanıtlayan Kaynak Grup 3. Nesil yöneticisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Sarıkaya, hem sektör hem de kaynak Tekstil hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kaynak Tekstil’in 2012 yılını ve 2013 beklentilerini kısaca değerlendirir misiniz?
Kaynak Tekstil olarak 2012 yılında da yatırımlarımız devam etti. 12 tane jakarlı kumaş dokuma makinesi aldık. Onun haricinde 16 tane de otomatik tezgah ile önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımların gücü ile de aylık kapasitemiz yaklaşık olarak 1.200 milyon metre seviyesine ulaştı. Bu da kumaş kapasitesi olarak bizi Türkiye’nin en büyük üreticilerinden birisi yaptı. Bunun dışında konfeksiyon ve ev tekstili alanlarında da çalışmalarımız devam etti. Mağazalaşma konusunda da önemli adımlar atacağız. Şu anda Denizli ve Uşak’ta yer alan mağazalarımızı, önümüzdeki dönemlerde büyüteceğiz.
Intertextile Shanghai Fuarı’nda da sizlerle görüşmüştük. Aradan geçen süre içerisinde beklentileriniz nasıl şekillendi. Çin pazarındaki gelişmeler sizi nasıl etkiliyor?
Çin’e olan ihracatta vergi sıkıntıları ortaya çıkıyor. Tüketimin bu kadar yoğun olduğu bir bölgede daha aktif olarak yer almak istiyoruz. Ancak burada Türk üreticilere uygulanan vergi çok önemli bir sıkıntı yaratıyor. Avrupa Birliği ülkelerine uygulanmayan bu vergi sistemi bizim eşit rekabet etme şansımızı da ortadan kaldırıyor. Ancak bu fuarlara katılmamızın bir başka nedeni de Hong Kong’dan gelen müşterilerimiz. O bölge ile olan ticaretimiz gün geçtikçe artıyor. İleride de beklentilerimizin daha fazla karşılanacağını düşünüyorum. Gelecekte Uzak Asya pazarının çok daha kuvvetli şekilde büyüyeceğini kanaatindeyim.
Bu bölgeye yakın olan Pakistan ve Bangladeş pazarlarına yönelik çalışmalar yapıyor musunuz?
Bu alanlara yönelik çok fazla beklenti içerisine girmiyoruz. Basic üretimden çıktığımız için talep edilen ürünle de alakalı olarak daha çok, beklentilerin yüksek olduğu alanlara yönelmek istiyoruz. Maliyet anlamında da sıkıntı yaşamamak için alternatif pazarlar üretmeye çalışıyoruz. Bunun dışında hammadde anlamında özel sektörü zorlayan fiyat politikalarıyla karşı karşıya kaldığımız dönemler oluyor. Örneğin artan pamuk fiyatlarının bir an önce durması gerekiyor. Aksi halde özel sektör bu durumdan oldukça olumsuz etkilenir.
İplik üretimi konusunda da ciddi anlamda bir üretim gücüne sahip durumdasınız. Geçen yıl bu alanda nasıl bir çalışma yöntemi benimsediniz?
Geçen yıl iplik üretim hatlarımıza yönelikte yatırımlarımız oldu. Hem open-end hemde compact üretim hatlarımızı büyütüyoruz. Orada da yaklaşık 110 ton civarında kapasite oluşturmayı hedefliyoruz. Rieter makineleri kullandığımız compact yatırımımızın temmuz- ağustos aylarında üretime başlamasını planlıyoruz. Bunun dışında Open-end makinalarda ise Schlafhorst markasını tercih ettik.
Boyahane yatırımı konusunda herhangi bir gelişme var mı? Bu konuda yatırım planlarınız nasıl şekilleniyor?