Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisi olan konfeksiyon ve hazır giyim sanayisinde üreticilerin önündeki en büyük problemlerden birisi nitelikli işgücü bulamamak geliyor. Herhangi bir konuda ya da herhangi bir sektörde eğitim almış ve o işi bilen kişilerin oluşturduğu nitelikli işgücünü yetiştiren temel mesleki eğitimin yetersiz kaldığı günümüzde, yurt içi ile yurt dışındaki 30 mağazası ile hizmet veren Piserro'nun CEO’su Uğur Kısakürek, "İnsanlar iş sıkıntısı çekiyor ama biz de konfeksiyon üreticisi olarak nitelikli iş gücü bulmakta zorlanıyoruz" dedi.
Uğur Kısakürek, Piserro'nun şu an 11 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 36 bin 500 metrekarelik alanda 700 çalışanıyla, günde 1200 takım elbise ürettiklerini belirterek, ihtiyaç duydukları nitelikli işgücünü firmalarında kurdukları bantlarda aşmaya çalıştıklarını söyledi. Kısakürek, "Kalifiye eleman sıkıntısını biz kendi bünyemizde kurduğumuz bantlarda çözmeye çalışıyoruz. Araştırma, geliştirmeye yönelik bu bantlarda ayrıca işi öğretiyoruz. İşin eğitimini veriyoruz. İşçilerimiz orada 2-3 aylık bir eğitim sürecinden geçiyorlar. Ancak belirli bir seviyeye geldikten sonra onları ana üretim bantlarına alıyoruz" dedi.
İşsizliğin Türkiye açısından önemli bir sorun olduğunu ve Kahramanmaraş yöresinde bu soruna ilave olarak bir "Suriyeli işçi sorununun" tartışılmaya başlandığını belirten Kısakürek, "Öncelikle, elbette ki bizim insanımızın iş sorunu daha önemli. Ancak yörede aynı zamanda bir eleman sıkıntı var. Eğer hükümet gerekli düzenlemeleri yapıp izinleri verirse neden Suriyeli çalıştırılmasın? Sonuçta bu insanlar da bir anlamda Türkiye'ye yerleşmiş durumdalar ve geçimleri önemli bir sorun olarak toplumumuzu ilgilendiriyor" diye konuştu.
İşgücü Nerede Ucuzsa Sektör Oraya Yöneliyor
Konfeksiyon ve hazırgiyimde en önemli sorunlardan bir tanesinin işçilik maliyeti olduğunu ve sektörün nerede ucuz işgücü varsa oraya yöneldiğini ifade eden Uğur Kısakürek, "Eskiden Avrupa'da işçilik yüksek değilken bütün üretim orada yapılıyordu. İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa konfeksiyon üretiminde başı çekiyordu. Ancak sonra bu ülkelerde işçilik maliyetleri arttıkça konfeksiyon başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine, Mısır gibi Afrika ülkelerine ve Ortadoğu'ya yöneldi. Zaten İran, Suriye ve Irak'ta karışıklıklar yaşanmasaydı şu an konfeksiyonumuzun yüzde 70'i bu ülkelere gitmişti. Çünkü bu ülkelerde emeğin maliyeti daha ucuz" ifadelerini kullandı.
Uzakdoğu denince sadece Çin'i düşünmemek gerektiğini, Sri Lanka, Bangladeş, Vietnam gibi ülkelerle Mısır'da ucuz işçiliğin tekstil sektörü için cazip olmaya devam ettiğini kaydeden Kısakürek, "Ancak artık buralarda da yavaş yavaş fiyatlar yükseliyor. Çünkü dünya eskisi gibi değil. Onlar da globalleşiyorlar. Herkes her şeyi takip edebiliyor, yeniliklerden, başka ülkelerden bilgi sahibi olabiliyor. Lüks tüketim mallarına sahip olmak istiyorlar. Dolayısıyla tüketim arttıkça oradaki insanların beklentileri, işçilik maliyetleri artıyor. Ancak ne olursa olsun, bizim Avrupa'ya yakın olmamız büyük bir avantaj.Avrupa'ya onlardan haftalar, aylar önce üretim ve teslimat yapma şansına sahibiz. Bu da Türk tekstilcisi olarak bizim elimizi güçlendiriyor" dedi.