1997 yılından bu yana Tekstil sektörüne modernizasyon çözümleri ve makine üretimi gerçekleştiren Gümüş Enerji genel müdürü Mustafa Gümüş ile yeni geliştirdikleri sistemler üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Mustafa Gümüş modernizasyonu ‘’Kullanılan enerjinin azaltılması, üretim kalitesinin artırılması’’ şeklinde tanımlayarak sözlerine başladı. Gümüş Enerjinin piyasadaki Ram makinelerinin fırınlarının kızgın yağdan doğalgaza dönüştürülmesi sürecinden başlayarak günümüze kadar ki gelişim sürecini anlattı.
Enerji Tasarruflu Sistem
Makine mühendisi olan Mustafa Gümüş 1991 yılında kızgın yağ ve buhar, mekanik tesisatları ile başladıkları sektöre 1997 yılında kendi firmasını kurarak ayrı devam etmiş. Bu yıllarda doğalgazın gelmesi ve sanayide kullanılmaya başlamasıyla birlik de sektörün’ de yönlendirmesiyle kızgın yağlı makinelerin doğalgazla direk ısıtılması olarak özetlenebilecek modernizasyonlara başlamış. Bu yöntem ile işletme koşulları özelinde %40-60 arasında bir enerji tasarrufu yakaladıklarını söyleyen Gümüş ‘’ Türkiye’ye daha önce doğalgaz gelmediği için gelen makinaların yüzde 98 kızgın yağlı buharlıydı. Doğalgaz ülkemize geldikten sonra da yabancı üretici firmalar bu dönüşümü yapmak için hem çok yüksek bir meblağı hem de çalışan makineyi en az 1 ay bağlamayı istiyorlardı. Ana üretici firmaların bu tutumu, bizimde başarılı çalışmalarımız neticesinde bu güne kadar 1.200 ün üzerinde makinenin modernizasyonunu başarı ile gerçekleştirmemize sebep oldu. Ben bu işe başlarken bu kadar makinenin olabileceğini düşünmemiştim ’’dedi. Firmanın modernizasyon başarılarının Türkiye’nin göz bebeği tekstil firmalarından olan Sanko’ dan Menderes Tekstile, Bossa’ dan Yeşim Tekstil’ e kadar tüm firmalar ile çalışmalarına neden olmuş.
Kazan Dairesi Yatırımı Yok
Modernizasyon çalışmaları sırasında kısmı makineler yapmaya başlayan firma, ürettiği makinelerde ve dönüşümlerde kullanmak üzere ithal ettiği yabancı menşeili özel yakıcıların (Brülör) yeterli olmadığını ve çok yüksek ücretlerle ithal edildiğini fark ediyor. Mustafa Gümüş ‘’İthal ettiğimiz özel yakıcıların sistemlerinde yanlışlık olduğunu üretici firmalara anlattık fakat bizi dinlemediler, bizim taleplerimize de cevap vermediler. Bunun neticesinde 2000 yılının başlarında proses yakıcıların (Brülör) imalatına başladık.’’ dedi. 2 yıl gerekli izinleri almak için uğraşan firma (Goldflame) markası ile brülörleri tekstil, seramik, demir çelik, cam gibi birçok sektör için üretmeye devam ediyor. Gümüş ‘’ Sektörümüzün yönlendirmesi ile devam eden çalışmalarımız neticesinde Boya makinelerinde doğalgazı direk yakarak makinelerde kullanılan flotenin ısıtılmasını gerçekleştiriyoruz dedi. Şirketin patentli sistemi hakkında bilgiler veren Gümüş, boya makinelerinde Flotenin ısıtılması için eskiden buhar kazanlarında üretilen buhardan faydalanıldığını, kendi sistemleri sayesinde işletmelerin enerji tasarrufunun yanı sıra kazan dairesi yatırımı yapmaktan kurtulduğunu, mevcut kazan dairesi bulunan işletmelerin ise dönüşümle büyük miktarlarda enerji tasarrufu yakaladıklarını belirtti. Gümüş ‘’ Sistemimiz her marka ve cins boya makinesi ile uyumlu, Makine alımı yaparken eşanjörü almıyor, buhar ve kondens dönüş hatlarını yapmıyorsunuz. Bizim sistemi aldığınızda kazan dairesi kurmak zorunda kalmıyorsunuz.’’ Boyahane işletmelerin kazan dairesinin yalnızca boya makinelerine buhar vermekten ibaret olmayan yerler olduğunu da vurgulayan Gümüş Kızgın yağ kazan daireleri ile ilgilide çalışmalarının bulunduğunu, düşük basınçlı kızgın buhar jenaratörü geliştirdiklerini, bunun yanında daha önemlisi bu projeyi Universal Tekstilde çalıştırdıklarını bildirdi. ‘’ Universal tekstilde bir halat yıkama ile sistemi çalıştırdık.
Yeni Nesil Buhar Besleyici
Direk düşük basınçlı 300 derece buhar elde edebiliyoruz ve makineyi bu enerji ile ısıtıyoruz. Dolayısı ile Boya makinelerinde sistemimiz uzun süredir çok verimli bir şekilde çalışıyorduk. Açık en makinelerini de böylelikle çözmüş olduk. Düşünebiliyor musunuz; bir TÜBİTAK desteğini de alarak yeni nesil buharlama yaptık ve buhara ihtiyacı yok. Bu sıra dışı yeni nesilden kastımız bu’’ Enerji verimliliği konusunda açıklamalarda bulunan Gümüş; ‘’ Geleneksel buharlama sistemlerinde buharı dışarıda (Kazan dairelerinde) elde edersiniz, içeri getirirsiniz ve özellikle orada şartlandırarak, doymuş buharı elde etmek zorundasınızdır. Basıncı değişen buharın basıncını ayarlamak ciddi kayıplara neden olur. Basınç değiştiğinde sıcaklık değişir, sıcaklık değiştiğinde makinenin çalışma şartları değişir. Soğutma suyunun miktarı değişir. Tüm bu değişkenler sonuçta üretim kalitenizi de etkiler ve kumaşın üzerindeki doku değişir, baskı rengi değişir.’’ dedi. Geleneksel sistemlere göre kendi sistemlerinin bir diğer avantajının ise işletmede bir makine dahi çalışacak olsa buhara ihtiyacının olacağı ve yalnızca bir makinenin dahi çalışabilmesi için kazan dairesinde buhar üretilmesi gerektiğini ancak ürettikleri sistemde buhar besleyiciye gerek olmadan direk ilgili makine üzerinde çalışılabildiğini anlatan Mustafa Gümüş Yatırım maliyetlerinin yanı sıra, iş güvenliği ve enerji tasarrufu konusunda işletmelere ciddi katkı sağladıklarını savundu.
Gümüş; “ Yarım bar basınçla makinenin hemen 1-2 m yanına 2 m taban alanı 3.5 m yüksekliği olan basınç tehlikesi olmayan bir kızgın buhar elde ediyoruz. Makinanın hemen yanında bunu kurguluyorum ve basınç yok buna bağlı olarak herhangi bir tehlike de yok. Sadece makineyi çalıştırıyorsunuz yani bütün işletmeyi çalıştırmanıza gerek yok. Bütün işletmeyi besleyen buhar kazanını ve kazan dairesini çalıştırmak mecburiyetinde değilsiniz. Üç tane makineye ihtiyacınız var üçünü de çalıştırırsanız birçok kayıptan kurtulmuş oluyorsunuz” dedi.
