Gülle:'İthalat Sınırlandı Ülke Kazandı'

İTHİB Başkanı İsmail Gülle, ithal tekstil ürünlerine getirilen ek vergi ile ülkenin kazandığını savunarak, bu konuda haklı çıktığını söyledi.

  21 Mart 2013 01:00 Perşembe
Gülle:'İthalat Sınırlandı Ülke Kazandı'

Intertextile Shanghai Apparel Fabrics fuarı bu yıl da Türkiye’den önemli üreticileri ağırladı. Hazırgiyim kumaş üreticilerini buluşturan fuara katılan Türk tekstil tekstilcileri yalnız bırakmayan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle dergimize önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıl ithal kumaşlara getirilen ek vergi uygulamasını destekleyen Gülle, bu konuda sergiledikleri tavrın doğru olduğunu ve geçen zamanda haklı olduklarının ortaya çıktığını söyledi. Gülle, bu kararla ülkenin kazandığının altını çizdi.

 

2009 yılında yaşanan küresel krizin ardından tekstil sektörünün yara aldığını açıklayan İsmail Gülle, 2011 yılında uygulamaya konan ek vergi düzenlemesi ile sektöre renk geldiğini söyledi. 2009 yılında yüzde 30 daralan dünya ekonomisinde ülkelerin yerel üreticileri korumaya yönelik adımlar attığını ifade eden Gülle; “Türkiye de süreçten kötü etkilenmemek adına bu çalışmalara başladı” dedi.  Dünya Ticaret Örgütü’nün de kurallarına uygun olarak düzenlenen bu uygulamanın Türk tekstil üreticilerini korumaya yönelik olduğunun altını çizen Gülle sözlerine şöyle devam etti; “ Türkiye sürekli tekstil ülkesi olduğu yönünde görüş bildiriyor ama baktığımız zaman 9 milyar dolar civarında ihracat yapıyoruz, buna karşılık 12 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Dış ticaret açığına hız kazandıran bu durumun mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun dışında yurtdışında alınan mallar Türkiye’deki mevcut tesislerde de birçok atıl kapasite yarattı. Fabrikaların kapanmasına, işçilerin çıkarılmasına kadar giden sıkıntılı bir dönem yaşandı. Bu nedenle artık zorunlu hale geldiği için hazırlanan ek vergi yasası 2011 Eylül ayında uygulanmaya başlandı.”

108 Bin Ek İstihdam Yaratıldı

Ek vergi uygulamasının Türkiye’de üretilmeyen ürünler için geçerli olmadığını hatırlatan Gülle; “Sektörel mutabakat olmasaydı karar almak hiç kolay olmazdı, o nedenle ortak fikir doğrultusunda bu süreç başladı” diye konuştu. Kararların alındığı günden bu yana yaşanan değişimler hakkında bilgi veren Gülle konuşmasını şöyle sürdürdü; “Burada 12 milyar dolara yakın tekstil ithalatı, 4 milyar dolara yakın da hazır giyim ithalatı vardı. Bunların çoğu Türkiye’de üretilen ürünleri kapsarken, üreticilerin yurtdışından alım yapmaları anlamsız oluyor. Bu kararların alınması ile birlikte yeni yatırımlar yapılmaya başladı, kapasite kullanım oranları arttı, fabrikaya alınan işçilerle birlikte işsizlik sorununun çözümüne katkı sağlandı. En son alınan rakamlara göre tekstil ve hazır giyim alanında çalışan işçi sayısında geçen yılla karşılaştırıldığında 108.000 kişilik artış sağlandı. Birileri ek vergiden rahatsız oldu ancak, memleket kazandı. Hem para ülkemizde kaldı hem de işsizlik sorununa ciddi katkı sağlandı.”



Sürekli Artan Maliyetler Şirketleri Zora Sokuyor

Hazırgiyim ihracatı ile karşılaştırıldığında, tekstil ihracatının görece düşük rakamlara sahip olmasını değerlendiren İsmail Gülle, sektörün katma değer üretiminde bir sorun yaşamadığını kaydetti. Türk tekstil sektörünün 2005 yılında çok ciddi bir değişim yaşadığına işaret eden Gülle, değişime ayak uyduramayan firmaların iflas ettiğini, o dönem 200’e yakın fabrikanın kapandığını aktardı. Gülle, o süreci başarıyla atlatarak ayakta kalan üreticilerin, hem teknik tekstil hem de katma değeri yüksek üretim konusunda özgüven kazandığını belirtti.

Bu çalışmalar sonucunda birçok üreticinin yenilikçi ürünleriyle yurtdışındaki fuarlarda önemli başarılar kazandığını ifade eden Gülle, özellikle teknik tekstil piyasasının çağ atladığını savundu. Gülle şunları dile getirdi; “10 yıl önce 100 Milyon Dolar olan teknik tekstil ihracatı şu anda 2 milyar dolar civarına ulaştı. Dolayısıyla burada ciddi bir yol aldık. Üretici sayımız yarı yarıya azalmasına rağmen teknik tekstiller alanında yapılan ihracat sürekli artıyor. Bunun en önemli sebebi kalite algısının üst düzeyde olması. Türkiye ucuz mal üreten ülke sınıfından gün be gün uzaklaşıyor. Bu bütün sektörler için geçerli bir konu. Ülkemizde doğalgaza her altı ayda bir zam geliyor, üretim maliyetleri sürekli artıyor. İşçi maliyeti 1.000 dolar oldu. Bu şartlarda basic üretim yapmak artık çok zorlaştı. Bu tarz üretime devam eden firmalar büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu üreticiler hala batmadıysa da, bu şartlarda çöküşleri de çok yakındır.”

Okunma : 2823


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.