Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, Taksim Gezi Parkı protestoları ile ilgili oldukça ilginç açıklamalar yaptı. Negrin, çatışma ortamında kurların yükseldiğini, buna bağlı olarak ihracatçının gelirlerinin arttığını belirtti. Negrin bu şekilde elde edilen kazancın, üreticinin boğazından geçmeyeceğini söyledi. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren önemli isimlerin, hem faizden kazanç sağlayan bir çalışma içerisine girip, hem de ülke çıkarlarını gözetmesinin ikiyüzlülük olduğunu ifade etti.
Cem Negrin tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin imajının bu derece zarar görmesinin kabul edilemeyeceğine dikkat çekildi. Konsoloslukların kapılarını açmadığını ve vize başvurularının yapılamadığını söyleyen Negrin; “Hazır giyim sanayicileri olarak yıllardır kurların düşüklüğünden şikayetçi olduk. Şimdi çatışma ortamında yükselen kurlar, belki ihracatçının gelirini artırdı. Ama biz bu şekilde gelen bir kazancı istemiyoruz. O kar boğazımızdan geçmez. İstanbul’da referanduma gidilmesini krizin sonlandırılması açısından dikkate değer bir seçenek olarak görüyoruz. Tek arzumuz yeniden Türkiye’nin huzur bulması, insanlarımızın daha fazla zarar görmemesi” dedi.
Yurtdışından kendisine İstanbul’a gelip gelemeyeceklerini sorduklarını dile getiren Negrin, Türkiye’nin son günlerde çok şey kaybettiğini, artık aklı selimin hakim olması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “A’dan Z’ye ticaretin her türlüsü bu süreçten zarar gördü. Tüm dünya ekran başında ilk haber olarak İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına yayılan çatışma görüntülerini izliyor. İki haftadır devam eden bu görüntülerle insanımız kaybediyor. Protestocusundan hükümete kadar bu sürecin kazananı olmayacağını düşünüyorum. İşgal ve çatışma anlayışıyla taleplerin yerine getirilmesinin beklenemeyeceği gibi bireyin hak ve hukuku, demokratik talepleri göz ardı edilerek de bir yere varılamaz. Gelinen noktada iyi niyetle başlayan eylemlerden herkesin zarar gördüğü gün gibi ortadadır. Karar vericileri ve eylemcileri, uygulamalarını gözden geçirmeye çağırıyoruz. Sonuçta bu ülke hepimizin.”
