Dilo Grup Türkiye Pazarındaki Çalışmalarını Hızlandırdı

Nonwoven sektörüne dönük teknoloji üreten Dilo Group, Türkiye pazarındaki çalışmalarını kendi eliyle yürütecek. Firma, müşterileriyle birebir diyalog kurmayı hedefliyor.

  10 Temmuz 2013 21:53 Çarşamba
Dilo Grup Türkiye Pazarındaki Çalışmalarını Hızlandırdı

Nonwoven makine sektöründe lider firmalar arasında yer alan Dilo Group, Techtextil fuarında başarılı bir sunum gerçekleştirdi. Firma üretim sürecine dönük yenilikçi ürünleriyle, hem var olan müşterileriyle ilişkilerini kuvvetlendirdi hem de potansiyel müşterileriyle yakın diyalog kurdu. Tekstil Dünyası Yayın Grubu editörlerinin de standında ziyaret ettiği Dilo Group Genel Müdürü Johann Philipp Dilo dergimize özel açıklamalarda bulundu. Dilo Group’un kurulma serüvenini anlatarak sözlerine başlayan Johann Philipp Dilo, 1902 yılında başlayan üretim sürecinin başarı ile sürdürüldüğüne dikkat çekti. Sektöre ilk olarak döşeme endüstrisi için makine üretimi ve elyaf işleme alanlarında başladıklarını kaydeden Johann Philipp Dilo, ikinci dünya savaşından sonra istikrarlı bir büyüme döneminin ardından 1950’lerin son dönemin de üretim programında iğneleme makineleri alanında değişim yaşadığını vurguladı.

Bu dönem de düz iğneleme sektörüne, DI-LOOP, DI-LOFT ve DI-LOUR teknolojisi gibi yapılandırılmış nonwoven özellikli alana ve RONTEX teknolojisi gibi yuvarlak iğneleme alanına yönelik sayısız yenilik ve buluşların olduğunu hatırlatan Johann Philipp Dilo; “Bu başarılı sonuçlar firmamızın sürekli büyümesini sağladı ve iğneleme makineleri alanında bizi uzmanlaştırdı” ifadesini kullandı. Kendisinin de aile şirketi ile çalışmalarına 1980 yılında başladığını kaydeden Johann Philipp Dilo; “Bu dönem eski doğu bloğu ve yeni geliştirilen Asya ülkelerinin açılışıyla çok aktif  bir dönem oldu. Biz Dilo Temafa, Dilo Spinnbau, Dilo Machines ve Dilo Systems şirketleriyle birlikte Dilo Grubu oluşturduk” dedi.

Sadece Özel Makine Üretimine Odaklanmıyoruz

Dilo Grubun üretim alanları ile açıklamalarına devam eden Johann Philipp Dilo, üretimin bazı özel çalışmalar dışında genel olarak standart yapıya sahip olduğunun altını çizdi.  “Müşteriye uyarlanan makinelerin farklı bir ses getirdiğini kabul ediyoruz” diyen Johann Philipp Dilo; “Fakat müşterilerimizin çoğunun ihtiyacı olan şey onların özel ihtiyaçlarını karşılamak için standart makineler tarafından yapılan bir ürün hattıdır.  Bu nedenle, hattı tasarlarken dikkat ve kusursuz mühendislik çok önemlidir” ifadesini kullandı.

Firmanın, nonwoven sektörüne sunduğu yenilikler hakkında da konuşan Johann Philipp Dilo, bütün iğneleme süreçlerindeki AR-GE çalışmasının açma, karıştırma, taraklama, çapraz serme ve iğneleme teknolojisini kapsamaya devam ettiğini vurguladı. Dilo Group’un odak noktasında hammadde tasarruflu yüksek dokusuz kumaş düzeninin yer aldığını dile getiren Johann Philipp Dilo şöyle devam etti; “Tasarrufun dışında makinelerin kullanılabilirliğini artırarak yüksek verimlilik ve en önemlisi de enerji tasarrufu olarak çevresel faktörleri sağlamak hedeflediğimiz çalışmalar arasında yer alıyor. Su kullanımı da bizlerin en çok değerlendirme yaptığı konulardan birisi. Örnek vermek gerekirse, stapel elyafın iğnelenmesinde su tüketimi söz konusu değildir. Dokusuz kumaşı birleştirmek için hiç su kullanılmaz. Ayrıca enerji tasarrufu artan enerji masrafları açısından dünya çapında sektör için önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Fakat iğneleme süreci çok fazla enerji tüketimi yapmıyor. Bu nedenle de diğer alanlarda yapılacak işlemlerde tasarrufa gitmek için çalışma imkanı tanıyor.”

‘Yenilik’ Daima Gündemde Olmalı

Özellikle enerji tasarrufuna yönelik VDMA’nın girişimi olan Blue Competence konusunda da açıklamalar yapan Johann Philipp Dilo, kendi makinelerinin enerji tasarrufu anlamında üst noktaya ulaşmış teknolojiler olduğunu söyledi. Blue Competence’in, enerji tasarrufu ve etkin kullanım, sürdürülebilirlik bilincinin artırılması konusunda iyi bir yöntem olduğunun altını çizen Johann Philipp Dilo; “Dilo Group olarak bütün makinelerimizde bunu zaten sağlıyoruz. Aynı zamanda doğal elyafları da işliyoruz. Sürdürülebilirlik açısından doğal elyaf da iğneleme yöntemi ile işlenebiliyor. Bu çok önemli, biz on yıllardır zaten böyle bir bilinç ile program yürütüyoruz” dedi. Johann Philipp Dilo; “Bu sektörde süreklilik ve başarıya sadece yeniliklere açık olarak ve üretim süreçlerinin her aşamasında istikrarlı iyileşmeyle ulaşılabilir. Diğer önemli bir konu ise servistir. İş ortakları ile birlikte hızlı tepki süreleri ve küresel servis, başarı için kilit bir unsurdur” ifadesini kullandı.

İleriye Dönük Değerlendirmeler Dikkat Çekti

Bugünkü satış rakamları hakkında bazı bilgiler veren Johann Philipp Dilo; “ Dilo Grubun iş hacmi 2012 yılında yaklaşık olarak 80 milyon Euro olarak gerçekleşti. 2013 yılının ilk çeyreğinde ise yaklaşık 25 milyon Euro’luk satış rakamına ulaştık. Biz faaliyetlerin bu şekilde devam edeceğini ve başarılı bir yılla sonuçlanacağını umut ediyoruz. Ürün hatlarımız Avrupa, Asya, Kuzey ve Orta Amerika ve Çin olmak üzere dünya çapında satılıyor. Charlotte ( Kuzey Karolina, ABD), Moskova ve Şangay’da kendi şubelerimiz var. Bunların dışında aktif olan Türk pazarındaki gücümüzü artırmak için İstanbul'da Eylül ayında faaliyete geçecek, kendi şubemizi açmaya karar verdik” dedi.

Türkiye’de Kendi Ofisimizle Devam Edeceğiz

İstanbul’da yakın bir zamanda kendi şubelerinin açılacağını duyuran Johann Philipp Dilo, Türkiye’deki girişim çalışmalarının Safa Aksay tarafından yürütüleceğini açıkladı. Safa Aksay’ın Dilo Group bünyesinde uzun dönemdir çalıştığını ve tecrübesi ile Türkiye pazarında başarıyı getireceğine inandığını aktaran Johann Philipp Dilo; “Bu sayede Türk müşterilerimizin yakınında direkt olarak muhattap olabileceği tecrübeli bir arkadaşımızı yönlendirmiş olacağız. Türk üreticiler tarafından da yakından tanınan Safa Aksay ile önemli işler başaracağız. Eylül ayında bu çalışmanın tamamlanmasını umuyorum. Yerel pazarda bizim mümessilimiz olan firma ile çalışmalarımızı sonlandırdık. Ancak onlarla ilişkilerimizi bitirmedik. Tecrübelerinden faydalanarak pazarı daha iyi anlamaya çalışacağız. Önümüzdeki dönemde yoğun yatırımların olmasını beklediğimiz Türk pazarında aktif rol almaktan mutluluk duyacağız” dedi.

Nonwoven Üretimindeki Denge Küresel Olarak Değişiyor

Küresel nonwoven piyasası hakkındaki görüşlerini de paylaşan Johann Philipp Dilo, yılda yüzde 5-10 oranında büyüme gösteren bir sektörden söz edildiğini hatırlattı. Özellikle iğneleme alanında büyümenin yüzde 6-7 oranlarında gerçekleştiğinin altını çizen Johann Philipp Dilo, son dönemde yaşanan krizin, nonwoven sektörüne ciddi oranda yara açmadığını kaydetti. Ufak çaplı bazı sıkıntıların çabuk atlatıldığını kaydeden Johann Philipp Dilo sözlerini şöyle noktaladı; “Kriz döneminden sonra hızlı bir iyileşme dönemi başladı. Şu anda o dönemki satışlarımızın üstüne çıktık. Umuyorum ki bu emeğimizin karşılığını almaya devam edeceğiz. Küresel alanda yaptığımız fuar çalışmaları, diğer etkinlikler bu anlamda bize doğru yolu gösteriyor. Techtextil, Index, ITMA, ITMA ASYA, ITM ve Hightex İstanbul, IDEA gibi önemli fuarlarda yer alıyoruz. Bunun yanında Sao Paolo, Bombay, Moskova, Şangay gibi şehirlerde yapılan önemli fuarlarda da varız. Yılda toplam 15’ten fazla fuar ve birçok sempozyuma katılım gösteriyoruz. Şirketimizin gelişimi için her türlü aktif çalışmanın içinde yer almaya da devam ediyoruz.”

YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.