Denim Tasarımına Yön Veren İsim Ahmet Giray

“Üretimimiz fason odaklı olduğu için gücümüzün farkına varamıyoruz. Yıllardır edindiğimiz denimdeki tecrübelerimizi ancak markalaşarak açığa çıkarabiliriz”

  24 Ocak 2014 09:23 Cuma
Denim Tasarımına Yön Veren İsim Ahmet Giray

Çalık Holding’e bağlı GAP Güneydoğu Tekstil’de Ar-Ge Tasarım Bölümü Sorumlusu Ahmet Giray, Tekstil Dünyası Dergisi’ne dünyada ve Türkiye’deki denim sektörünü anlattı.

Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinden mezun olan Giray, yenilikçi hayat felsefesi ve her türlü avangart yaklaşımla hazırladığı denim tasarımlarıyla fark yaratıyor. Asi kumaş olarak tanımladığı denim tasarımına, sınır tanımayan ve özgürlükçü olduğu için daha yakın hissettiğini söyleyen Giray, denim tasarımına sanatsal bir bakış getirmeye çalıştığını ifade etti.

“Denimin garment yani giyilebilir haline hazırlık aşamaları, kumaşa sanatsal bir eser niteliği kazandırmaktadır. Ürün yıkama işlemlerinden önce kuru işlemlere tabi tutulur. Bazı jeanlerin üzerinde gördüğümüz degradeler zımpara teknikleri ile elde edilir. Bu işlemleri sanat algısıyla gözlemlediğiniz zaman bir heykeltıraşın eseri üzerinde form oluşturabilmek amacıyla uyguladığı aşındırmaları, bir seramik sanatçısının şamot çamuruna uyguladığı rölyef tekniğini, bir ressamın empresyonist yaklaşımlarını, bir fotoğraf sanatçısının eş zamanlı enstantanelerini ve bütün sanat disiplinlerinin varlıklarını bir arada gözlemleyebiliriz” diye denime bakışını özetleyen Giray, dünya kumaş tarihinde önemli bir yere sahip olan denimi, köklü ve eski bir tarihinin olmasına rağmen günümüzün en genç kalabilen ve popüler kumaşı olduğunu söyledi.

Dünden bugüne denim

İlk başlarda estetik kaygılardan daha çok örtünme amacıyla kullanılan denimi, 1940’lardan sonra şimdiki formuna ulaşmaya başladığını anlatan Giray, her ne kadar Türkiye’nin jean ile geç tanışmış olmasına rağmen, günümüzde denim sektöründeki en önemli oyunculardan birisi olduğunu ifade etti.

Yapısı gereği moda kavramının en minimal ve marjinal öğesi durumunda olan denimin günlük ve spor giyimin yanına casual,  haute couture ve birçok stili eklemeyi başardığını söyleyen Giray, denimin tekstil ve moda dünyası içerisinde oldukça tercih edilir bir hale geldiğini belirtti.

Dünya denim kumaş ihtiyacının önemli bir kısmının Türkiye’den karşılanıyor olması ve Türkiye’nin son iki yıldır dünya denim konfeksiyon üretiminde 5.,  tekstil üretiminde ise 8. sırada bulunmasını ülkemizde üretim yapan denimcilerin tasarım ve teknik anlamında çok ileri bir noktaya geldiğini anlatan Giray, “İşin teknik taraflarının yanı sıra sanatsal yönlerini de fazlasıyla ele almamız gerekiyor. Denim pazarında teknik ve üretim anlamında belirli bir doygunluğa ulaştık diyebiliriz. Dünya pazarında söz sahibi ülkeler üretimi ve trendleri belirlemekte. Bu güce ulaşabilmek için işin felsefesini de kavramamız gerekiyor ve fason odaklı bir üretim içinde olduğumuz için müthiş bir bilgi birikimine ve deneyime sahibiz.”

Denimde gücümüzün farkında değiliz

Türkiye’nin denim alanında dünya pazarında söz sahibi olduğunun altını tekrar çizen Giray, bu alanda edindiğimiz tecrübeleri markalaşarak ortaya çıkarmamız gerektiğini ifade ediyor. “Hala hatırı sayılır bir denim markasına sahip değiliz. Dünya markası birçok markanın kumaşlarını ve konfeksiyon üretimlerini ülkemizde yapıyoruz.  İnanılmaz bir teknik bilgi ve iş becerisine sahibiz. Ancak üretimimiz genel olarak fason odaklı. Bunun nedeni ise gücümüzün farkına varamamamız. Oysaki yıllardır edindiğimiz tecrübelerimizi markalaşarak açığa çıkarabiliriz”  diyen Giray, gerçek anlamda denimin felsefesini ve markalaşma kavramını algılamamız gerekmekte olduğunu ifade etti.

Tasarım bir sanattır

Koleksiyonlarının tasarım sürecinde estetik haz ve kaygı oluşturan her türlü metadan etkilenebildiğini ve kendisini bir sanatçı olarak gördüğünü söyleyen Giray, “Bir sanatçının toplumsal mesajlar verebilmesi, sistem içerisindeki doğru ve yanlışları gösterebilmesi onun misyonudur. Örnek alınması gereken bir etkiye sahip olması gerekir. Esinlendiği kavramları en iyi şekilde yansıtabilmesi çıkış noktasını kavrayabilmesi ile gerçekleşir. Koleksiyonlarımda sadece hissedebildiklerimi ele almaya çalışıyorum. Bu sayede izleyici de kendi iç dünyama sürükleyebiliyorum” olarak ifade etti.

Tasarım sanatı izleme ve algılamayla başladığını söyleyen Giray, “Kendinden önce var olan sanatçıların stilleri ve etkileri tasarımcının iç dünyasında şekillenir. Bu etki zamanla kendi tarzını oluşturmasına yardımcı olur. Kendi dönem sanatçılarını inceler ve onlarla zaman zaman bağ kurar. Denim tasarımcısı Adriano Goldschmied denime yakınlaşmamda büyük bir etkiye sahiptir. Her zaman farklı ve etkili yaklaşımlarını örnek almışımdır.”

“Eleştirilen kişi, algılanmıştır”

Tasarımlarında kullandığı cesur çizgilerin eleştirilip eleştirilmediği sorusuna  “Eleştiri sanat olgusu içerisinde temel bir ögedir. Varlığı sanatın açığa çıkmasına neden olmuştur. Sanat eseri her alıcıda farklı özümsenir. Ve bu sayede sanatsal algılama oluşur. Eleştirilebiliyorsak algılanabiliyoruz demektir. Çocuk yaşlarda başlayan tasarım tutkum, çevresel etkiler dahilinde başka iş alanlarına yönlendirilmeye çalışılsa da, ailemin ve içimde var olan sanatsal sancıların sayesinde, tasarım sanatıyla iç içe kalabildim. Bu mücadele içimde ki sanatsal arınmanın, bilinenin dışında ama olması gerektiği gibi yaşanmasına neden oldu. Açığa çıkarmak istediğim eser insanların iç dünyalarında derin etkiler oluşturabilmeliydi. Bu beni sınırları olmayan biri yaptı. Bu nedenle klasik podyum ve koreografi çizgisinin dışında gezinmekteyim. Video ve fotoğraf sanatına olan yakın ilgim nedeniyle koleksiyonlarımda yer verdiğim hikayeleri kostümlerle birlikte bu sanat disiplinleriyle de yansıtmaya ve inanılmaz bir katarsis evresine girmeye çalışmaktayım” dedi.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.