Cumhuriyetle Yaşıt Bir Fabrika: İpekiş

Türk firmalarının kabul edilmediği Milano Unica’ya katılan ilk Türk firması olan İpekiş, müşteri, kalite, trend ve tasarım odaklı ürünleriyle bir dünya markası olma yolunda ilerliyor

  22 Nisan 2014 11:50 Salı
Cumhuriyetle Yaşıt Bir Fabrika: İpekiş

Türkiye Cumhuriyeti ile neredeyse yaşıt olan İpekiş Mensucat Türk A.Ş., cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra Bursa’daki ipekböcekçiliği ve koza üretiminin değerlendirilmesi amacıyla Atatürk'ün talimatıyla kuruldu. 1 Ekim 1925 tarihinde temeli Atatürk tarafından atılan İpekiş; Türkiye Cumhuriyeti'nin sanayiye öncülük eden ve cumhuriyet tarihinin ilk ihracat yapan firmalarından birisi.

1991 yılında Tarman Group bünyesine katılan İpekiş, yünlü sanayinde üretim, pazarlama ve satış faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. Yapılan yeni yatırımlarla; 2012 yılında 22 bin metrekare kapalı alanda kurulan yeni  fabrikasında faaliyet göstermeye başlayan İpekiş, yıllık iki buçuk milyon metrelik  üretiminin yüzde doksanı saf yün, geri kalan yüzde onluk üretimi; yün ve tamamen  doğal elyaf karışımlıdır.Müşteri, kalite, trend ve tasarım odaklı ürünleri ile bir dünya markası olma vizyonu ile "insana ve çevreye saygı”dan ödün vermeden, en yeni teknoloji ve en son trendleri takip ederek, esnek üretim anlayışı ile üretimine devam eden İpekiş İpekiş Mensucat Türk A.Ş. Genel Müdürü Aşkın Kandil, Tekstil Dünyası Yayın Grubu’nun sorularını yanıtladı.

2013’te Büyüdük

2013 yılının İpekiş açısından geçmiş yıllarda ekilenlerin biçildiği bir yıl olduğunu söyleyen Aşkın Kandil, 2013’te yüzde yüz Avustralya lüks, ince merinos yünü ve diğer doğal liflerle (kaşmir, ipek, keten, bambu, pamuk) karışımından üretilen cool wool ve dört mevsim giyilebilen fashion ürünlerin yanı sıra fonksiyonel ürünlere odaklandıklarını ifade etti. Daha önceki yıllarda koleksiyonlarına dahil oldukları Türk ve İtalyan hazır giyim markalarıyla işbirliklerini, 2013 yılı itibariyle ticarete dönüştürdüklerini belirten Kandil, 2012’ye göre 2013’te yüzde 15 büyüme elde ettiklerini söyledi.

2014 yılı için dokuma ve boya kapasitelerini artırarak hem üretim hem de satış faaliyetlerindeki benzer büyümelerini sürdüreceklerini söyleyen Kandil, İpekiş İtalia’nın müşterisi olan Versace, Armani, Moschino ve D&G gibi üst düzey markalarla uzun yıllardan beri çalıştıklarını söyledi. “İtalyan markaların İpekiş’i bu kadar hızlı benimsemelerinde kuşkusuz sürdürülebilir yüksek kalite düzeyimiz, müşteriye özel tasarım, butik üretim ve hızlı servis prensiplerimizi başarıyla uygulamamızın büyük payı var” diyen Kandil, “Bu markalarla ticaretimiz işin en başında, kendi koleksiyonlarını hazırlarken başlıyor. Türk ve İtalyan tasarımcılardan oluşan ekibimizle birlikte İpekiş koleksiyonunu gözden geçirmeleri, numune üretimi yapılmasıyla başlayan süreç, koleksiyon bazında satış öngörüsü yapılan takım elbise adedi karşılığı kumaş siparişiyle devam ediyor. Örnek vermek gerekirse, Versace’nin son üç koleksiyonundaki yüzde 100 yün takım elbiselerindeki kumaşların yüzde 80’i İpekiş’tir” dedi.

Üretimin Yüzde 40’ı İhraç Ediliyor

İpekiş’in şu andaki üretiminin yüzde 40’ı ABD, Rusya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İran’a doğrudan ihraç edildiğini belirten Kandil, “Diğer bir yüzde 40’lık bölümü ise kumaş tedarik ettiğimiz markalar aracılığıyla, takım elbise olarak yabancı müşterilerle buluşuyor. Öte yandan moda dünyasının kalbi İtalya’daki Lane Bugella markası ile de uluslararası alandaki varlığımızı sağlamlaştırıyoruz. İpekiş, yünlü kumaşta bu işin liderleriyle birlikte konumlanan, dünya standartlarında lüks markalarla yarışan bir marka. Kullandığımız teknoloji kumaş üretimi konusundaki en ilerisi. Ürünlerimiz kaşmir, yün ve ipek kullanmanın kaçınılmaz maliyetine rağmen, aynı segmentteki yünlü kumaş markalarına göre daha hesaplı. Bu nedenle Avrupa markaları lüks ürün ihtiyaçlarını daha uygun fiyatla İpekiş’ten karşılamayı tercih ediyorlar” dedi.

İpekiş’in yıllık üretim kapasitesi hakkında konuşan Kandil, “Pazar araştırmalarımıza göre, Türkiye’de takım elbiselik yünlü kumaş üretimi yıllık 30 milyon metre civarında ve tahminen 5 milyon metresi yüzde 100 yün. İpekiş’in yıllık kumaş üretimi ise 2,2 milyon metre. Bunun iki milyon metresi yüzde yüz yün kumaşlar. Bu özelliği ile benzerleri daha ziyade İtalya’da olan yüzde yüz yün takım elbise kumaş üreticileri sınıfında değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bu rakamları kullanarak İpekiş’in yüzde 100 yünde, yüzde 40’lık payla Türkiye’deki en büyük üretici olduğunu söyleyebiliriz” dedi.Dokuma-dokuma hazırlık ve boya makinelerinde Alman, apre makinelerinde başarısı kabul edilmiş İtalyan teknolojisini kullandıklarını söyleyen Kandil, Microsoft Axapta Dynamics ERP programıyla satın alma, stok yönetimi, üretim, Ür-Ge, kalite yönetimi, planlama, satış, müşteri ilişkileri, insan kaynakları ve maliyet yönetimi faaliyetlerini bütünlük içerisinde bir yönetim aracı olarak kullandıklarını ifade etti.İpekiş ürünlerinin en önemli özelliği teknolojik üstünlüklerinin şehirli ve iş yaşamındaki tüketicilerin ihtiyaçlarına göre birçok ürün geliştirdiklerini söyleyen Kandil, bütçelerinin yüzde 5’ini Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına aktardıklarını ve bu konuda çalışan 14 kişilik bir ekiplerinin olduğunu söyledi.İpekiş’in akıllı kumaş koleksiyonunda, maksimum hareket kabiliyeti ve dayanıklılık sağlayan Pure Woolstretch, su ve leke tutmayan Bionic Finish, antibakteriyel Silverplus, zayıflamaya yardımcı Slimming, gün boyu hoş koku yayan parfüm kokulu Bioperfume, polen itici Zeropolen, koyu renklerde yakıcı güneşe rağmen serin tutan ve UV etkisini azaltan Cooldark ve stresi azaltan ZeroStress kumaşları yer aldığını ifade eden Kandil, bu teknolojileri İpekiş’in, Türkiye’de ilk kez başarıyla uygulayan firma olduğunu söyledi.

Coolwool Campaign Üyesi İpekiş

İpekiş’te üretimin tamamına yakını metrekarede 180 gramı geçmeyen yüzde 100 yün takım elbiselik kumaşlardan olduğunu söyleyen Kandil, İpekiş’in bu ayırt edici özelliği ile Woolmark‘ın dünya genelinde sadece 22 üyesinin dahil edildiği Coolwool Campaign’de (Coolwool Kumaş Üreticileri Derneği) yer alarak Türkiye’yi başarı ile temsil ettiğini ifade etti.

Yeni dönemde, trendlerin şıklığı kaybetmeden rahatlık ve hareket kabiliyeti yüksek, giysiyi derisi gibi hissettiren, beraberinde fonksiyonel özellikler taşıyan, yüzde yüz yün ve yün-kaşmir kumaşların daha renkli olarak şekilleneceğini ifade eden Kandil, hazırladıklarını yeni koleksiyon için “2015 İlkbahar/Yaz koleksiyonumuzda mimariden ilham aldık ve doğanın canlı renklerine yer verdik. Koleksiyonda yün, pamuk, keten, ipek, bambu gibi natürel elyafları farklı renklerle kullandık. Renk seçenekleri arasında pastel, pudra tonları, bej, somon, lila, pembe gibi sakin ve yumuşak renklerin yanı sıra gri, buz mavisi, oliv ve mint gibi tonlar da bulunuyor. Petrol, turkuaz, parliament, indigo ve tarçın renkleri ile limon yeşili, mor, lacivert ve acı kahve de öne çıkan diğer tonlar. Koleksiyonda farklı örgüler kullanarak ışığın yansımasını vurguladık. Ceket ve takım elbiselerde matematik ve sanatın birleşimi ekoseler, gölgeli geçişler, minimalist desenler ve kumlu görüntü veren dokular kullandık. Takım elbiselik ürünlerde ise gölgeli ve gömük çizgiler bulunuyor. Koleksiyonda natürelliği tuşelerle koruduk. Ürünlere cool finish ile kaygan, akıcı ve parlak olmayan natürel efektler kazandırdık” dedi.

Milano Unica’ya Katılan İlk Türk Firması

Son olarak, Türk firmalarının kabul edilmediği Milano Unica’ya katılan ilk Türk firması olduklarını belirten Kandil, İpekiş İtalia’nın yeni markası Lane Bugella ile geçtiğimiz 11-13 Şubat tarihlerinde gerçekleşen Milano Unica ve hemen ardından 18-20 Şubat’ta Paris’te gerçekleşen Première Vision fuarlarına katıldıklarını ve bu iki fuarda 2015 İlkbahar-Yaz koleksiyonları ile ilk kez görücüye çıktıklarını ifade etti. Birbirinin devamı niteliğindeki iki fuarda, dünyanın dört bir yanından üretici, ihracatçı ve perakendecilerle bir araya geldiklerini belirten Kandil, “Milano Unica fuarına katılımımız 2014 yılında gerçekleşti. Ancak süreç 6 yıl öncesine kadar uzanıyor. 2008’de İtalya’da şirket kurma çalışmalarına başladık, 2009’da İpekiş İtalia’yı kurduk ve bununla yetinmeyip önemi her zaman vurgulanan markalaşma adına da önemli bir adım atarak Türkiye dahil dünyanın bir çok ülkesinde Lane Bugella markasını tescil ettirdik” diyen Kandil, “Son olarak Lane Bugella markamız ile fuara başvurduk. Bütün bu çabaların tek başına yeterli olmadığını, katılım konusundaki son kararın koleksiyonlarınızın kreatif özellikleri ve etkisi üzerinden verildiğini belirtmekte fayda görüyorum” dedi.

 

 

 

 


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.