Kariyer Eğitim Kurumları sektöre yetiştirdiği kalifiye elemanlarla adından söz ettiriyor. Modanın her alanında aktif olarak öğrenci yetiştiren bu kurum, aynı zamanda önemli modacıların da eğitim verdiği bir okul olarak öne çıkıyor. Türk moda dünyasına önemli isimleri kazandıran Kariyer Eğitim Kurumları’nda yer alan eğitimcilerden Mehmet Reha Baran ve Carbon Denım Design üyelerinden Emre Özdoğan ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kariyer Eğitim Kurumları’nda Stilistlik ve tasarım üzerine dersler veren Reha Baran, özellikle denim alanında başarılı bir modacı olarak biliniyor. Denim alanında danışmanlık hizmeti veren Carbon Denim Design’ın da üyelerinden olan Reha Baran, küresel alanda faaliyet gösteren hazır giyim markalarında da önemli görevler üstlenmiş. Baran son olarak Emre Özdoğan ile birlikte Haute Couture markası olarak kurguladıkları Verevine Denim Couture’un çalışmalarına devam ediyor.
Özgün Tasarımlar Fark Yaratır
Modayı insanların güncel beğenilerini yakalayabilecekleri seçimler sunmak olarak tanımlayan Mehmet Reha Baran, kendilerinin de bu yönde seçenekler sunarak sektöre dahil olduklarını belirtti. Özellikle denim üzerine önemli çalışmaları olduğunu ifade eden Baran, moda tasarımının boş bir tuval üzerinde resim yapmak gibi, sıfırdan başlanan bir süreç olduğuna işaret etti. Baran sözlerini şöyle sürdürdü; “Moda tasarımında en önemli şey malzemedir. Tasarımcı mutlaka elindeki ürünlerle ortak bir frekans yakalamalı ve onu güncel olana dönüştürmelidir. Burada en önemli nokta kimseye özenmeden, kendi özgün tasarımlarını yaratmaktır. Daha soyut, ve farklı disiplinler arasında bağ kurmanın daha heyecan verici bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda ortaya bir ürün çıkarmak değil, ürününde içinde olduğu bir süreci tasarlamak daha doğru bir moda algısı oluşturur.”
Moda figürü olarak kadınların öne çıktığını ancak, tasarımcılar anlamında sektörde erkeklerin yer aldığını kaydeden Baran; “Erkekler farklı pencerelerden bakabiliyor. Gerektiğinde modanın içinde yer alan erkek tasarımcılar, bazı durumlarda da dışarıdan bakan gözler olarak süreci takip edebiliyor. Kadınlar modayı güzel giyinmek ile fazla ilintili hale getirerek, tarafsız bakış sergileyemiyor. Bu şekilde de bazı ayrıntılar gözden kaçabiliyor” dedi. Türk kadının ve erkeğinin moda tercihleri hakkında da önemli değerlendirmeler yapan Baran, genel olarak başkasından görmek ve takip etmek şeklinde bir süreç yaşandığının altını çizdi. Türk insanında başkalarının ne düşündüğü algısının seçimleri belirlediğini vurgulayan Baran, Türk insanının bütünlüğünü kaybetmemiş bir toplum olarak o anda aykırı gelebilecek şeylerden uzak durduğunu söyledi.
Küresel Moda Dünyası Yakından Takip Edilmeli
Günümüzde dünyada yaşanan eksen kaymasının çok önemli işaretler verdiğine dikkat çeken Baran, bu noktada Türk tasarımcılarının da güç dengesine göre iyi planlanmış bir sürecin içinde olması gerektiğini dile getirdi. “Küresel ilişkilerin her adımında Batıdan Doğuya doğru bir eğilim var” diyen Baran, “Devletinde de desteği ile güçlü markalar yaratmamız gerekiyor. Tüm olanaklarla desteklenen bir sektörün içinde olmalıyız. Bu gibi destekler sonucunda da Türk moda sektörü, küresel alanda ciddi bir güç unsuruna dönüşecektir” ifadesini kullandı.
‘Moda Yaşam Tarzının İfadesidir’
Bossa’da kumaş tasarımcılığı ve Levis’te Ürün Geliştirme Müdürlüğü yapan Emre Özdoğan, sektördeki deneyimlerini de kullanarak, Reha Baran’la birlikte özel tasarımlara imza atıyor. Mehmet Reha Baran’la ortak çalışmalar gerçekleştiren Özdoğan, Carbon Denim Design sürecinin de kurucu üyesi olarak çalışıyor. Modayı kendi yaşam tarzını ifade etmek olarak tanımlayan Özdoğan, kendi tarzını ise şu şekilde anlatıyor; “Kaliteli malzemenin, kendi kullanım süreci içinde doğal şekilde eskidiği, karakterini kazandığı görüntüleri seviyorum. İşlenmiş ve kullanıcıya kendini ifade etmesi için gerekli alanı bırakmayan ürünleri tercih etmiyorum.” Türk modacılardan Hüseyin Çağlayan’ı tarzı ve çok yönlülüğü ile beğendiğini dile getiren Özdoğan, özellikle denim alanında ki gelişmeleri ve tasarımları dikkatli takip ettiğini belirtti.
Markalaşma Konusuna Dikkat Edilmeli
Gelecek planları hakkında da sorularımızı yanıtlayan ikili denim alanında önemli çalışmalar gerçekleştireceklerini anlattı. Ortak girişim sürecinde başarılı olmayı hedeflediklerini belirten Özdoğan şöyle devam etti; “Türkiye’de denim sektörü kumaşından, yıkamasına, üretiminden satışına kadar çok önemli bir yerdedir. Teknik yeniliklerdeki arayış, dünyanın önde gelen kumaşçılarının Türkiye’de oluşu ve hızlı üretim acısından Avrupa’ya yakınlık, bizlere büyük avantajlar kazandırıyor. Bu gücü kaybetmemek için uluslararası alanda kuvvetli denim markalarına ve hızı kesilmeyen AR-GE çalışmalarına ihtiyacımız var. Bu açıdan marka ve tasarım büyük önem taşıyor. İçinde bulunduğumuz Carbon Denim Desing Service bu anlayışın bir sonucudur. Markalardan, üreticilere, kumaşçılara kadar herkese tasarım ve danışmanlık desteği veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bu anlamda çalışmalarımızı daha da genişletmek istiyoruz.”
Türkiye’nin üretimin yanında markalaşma anlamında da önemli adımlar atması gerektiğini ifade eden Özdoğan, doğru stratejilerle iyi yönetilen bir sürecin aktörü olmak gerektiğini vurguladı. Geçmişte yapılan nitelik yerine nicelik arama ve üretme mantığından uzaklaşılması gerektiğinin altını çizen Özdoğan; “Avrupa’nın tekstilde nereden nereye geldiğini, geçirdikleri süreçleri iyi anlamamız, mevcut güç dengelerinin ve geleceğin ne yöne gideceğini öngörüp sektör için dersler ve doğru stratejiler çıkarmamız gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında Carbon Tasarım Merkezini misyonu da öncelikle Türkiye’deki ve daha sonra dünyadaki denim sektöründe katma değer yaratan, AR-GE’ye yatırım yapan ve Türkiye’nin sektördeki tasarımcı kimliğini pekiştiren bir çizgiye kendini oturtmaktır” diye konuştu.
