Uludağ İhracatçı Birlikleri bünyesinde 1986 yılında Bursa’da kurulan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Rusya, Almanya, Romanya, İran, İngiltere, İtalya ve Polonya başta olmak üzere 180'den fazla ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyor. 2013 yılı sonunda 1 milyar 352 milyon dolar toplam ihracat değerine ulaşan UTİB, 2014 yılı itibariyle yaklaşık 1.200 üyesi ile ürettiği proje ve faaliyetleri sayesinde sektöre ve diğer öncü sektörlere örnek olma başarısını gösteriyor. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin bu başarısının mimarlarından UTİB Başkanı İbrahim Burkay Yayın Grubumuzun sorularını yanıtladı.
2013 yılının Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği açısından çok başarılı geçtiğini söyleyen İbrahim Burkay, geçen yılı hedeflerinin üzerinde bitirdiklerini ifade etti. 2014 yılında kongre, çalıştay, Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı, uluslararası fuarlara milli katılımlar, alım heyetleri, trend alanları, seminerler, sektörel yayınlar gibi pek çok alanda çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceklerini ifade eden Burkay, 2014 yılında hem geleneksel pazarlarda hem de yeni pazarlarda pazara giriş ve tutundurma faaliyetleri ile birlikte pazar çeşitlendirmesi başarılarının artarak devam edeceğini söyledi.
Türk Tekstilinin Olmazsa Olmazları
Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açıkla nasıl mücadele edileceği konusu hemen her platformda gündeme getirilirken, Türkiye’de ‘battı, batacak’ denilen tekstil ve hazır giyim sektörü geçen yıl 15.2 milyar dolar cari fazla vermesiyle öne çıktığını ifade eden Burkay, tekstil konusunda daha ileriye gidebilmesi ve fason üretimden kurtulmak için markalaşmanın önemini vurguladı. “1980 ve 90’larda kendimiz tasarım yapmakla birlikte ağırlıklı olarak İtalya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin tasarımlarını ve çalışmalarını takip ederdik. Yıllar boyunca artan tecrübemiz ve birikimimiz sonucunda dünya tekstil sektöründe ve özellikle tasarım ve moda alanında bugün ülkemiz başarılı markaları ile artık takip eden değil takip edilen ve örnek gösterilen konuma yükselmiştir. Bizim uzun zamandır üzerinde çalıştığımız en büyük hedeflerimizden biri de bu oldu” diyen Burkay, yüksek katma değerli giysi ve teknik tekstil üretimini, kullanımını ve sürdürülebilir kılınmasının Türk tekstilinin olmazsa olmazları olarak her platformda dile getirdiğini belirtti.
Ar-Ge’nin Önemi Anlaşılıyor
Ar-Ge’ye ayrılan kaynakların artışı bakımından ülkemizde özellikle son 10 yılda pozitif gelişmeler olduğunu belirten Burkay, 2023'te milli gelirin yüzde 3'ünün Ar-Ge’ye ayrılması, bunun yüzde 2'sinin özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi hedeflendiğini de ifade etti. Bu hedeflerin gelişmiş ülkeler seviyesini yakalamak için yapılacak çalışmalarda önemli bir itici güç olacağına inandıklarını söyleyen Burkay, “Buluşların ticarileşmesi, rekabet öncesi işbirliklerinin artırılması, Ar-Ge teşvik mekanizmalarının daha verimli kullanılması gibi konulardaki çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Böylelikle mevcut ürün yelpazemizi farklılaştırabilecek ve dünya piyasasında sıradanlıktan çıkabileceğiz. Altı yıldır geleneksel hale getirdiğimiz Ar-Ge proje pazarımız, Türkiye’de rol model kabul edilip, diğer sektörlere de uygulanan örnek bir faaliyet haline geldi. Bu faaliyetler Türkiye’nin geleceğine yapılan ortak bir yatırımdır” dedi.
“Yüksek oranlı büyümeyi gerçekleştirebilmek için, bütün gayretlerimizi toplam faktör verimliliğini artıracak reformlara yoğunlaştırmalıyız. Bu verimliliği artırmanın en etkin yolu da şüphesiz inovasyon ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermektir. İnovasyonun 3 ana bileşeni var, bilim, teknoloji ve tasarım. Tasarımın sürece maliyeti ortalama yüzde 5’ler seviyesinde iken, satış değerine katkısı ortalama yüzde 70’ler seviyesindedir” diyen Burkay, sözlerine “Türkiye’nin cari açığını ve diğer zayıf yanlarını gidermenin yolu artık bütün alanlarda faktör verimliliğini artırmaktan geçmektedir. Faktör verimliliğini artırmanın yolu da, tekstil sektörü için, inovasyon, bilim, teknoloji ve tasarımdır. Ülkemizin ekonomik yapısının bilgi ekonomisine dönüşmesi için yapılan çalışmalardan tekstil sektörü de kendine düşeni yapmak ve değişimi yakalamak zorundadır. Bunun için de en temel ihtiyaç tekstil sektörünün paydaşları arasında etkin eşgüdüm ve işbirliğinin sağlanmasıdır” şekilde devam etti.
2013’te Başarılı Bir Performans Gösterdik
Dünyada ekonomik, finansal ve jeopolitik hareketler ve riskler sürekli değiştiğini belirten Burkay, geçmiş dönemde Euro Bölgesi’nin çöküşü, ABD’de mali kriz ve Japonya’da kamu borcu krizi gibi konular ülkelerin ekonomilerini etkilediğini belirtti. Artık bu risklerde bir gerileme olduğunu belirten Burkay, “Ülkemizde 2013 yılında en büyük başarılardan birisi bütçe uygulamasında gerçekleşti. Sosyal güvenlik kurumuna katkılar, sağlık destekleri ve sosyal yardımlara karşın bütçe açığının düşük kalmasının temel nedeni vergilerde ve gelirlerde görülen artışlar oldu. İşsizlik, enflasyon ve cari açıkla ilgili alanda ise daha fazla çalışmak lazım. Büyümenin, ekonomideki hız kesmeye karşın yüzde 4 düzeyinde kalması başarı olarak kabul edilebilir. 2013'de yaşanan iç, dış siyasal ve ekonomik olaylar genelinde makro ekonomik verilere toplu olarak bakarsak 2013 yılında Türkiye ekonomisinin pek çok kargaşaya karşın genel olarak başarılı bir performans sergilediğini söyleyebiliriz” dedi.
Büyümenin devam edip, daha yüksek rakamlara çıkması için yatırım ve ihracat odaklı olarak artış gerçekleşmeli olduğunu söyleyen Burkay, sürdürülebilir büyüme, verimli yatırımlar ve ihracat için her sektörümüzü makro ve mikro düzeyde analiz edip, sektöre özgü koşulları, küresel gelişmeleri ve hedef pazarlardaki önemli gelişmeleri dikkatle takip etmek durumunda olduklarını söyledi. Bu açıdan bakıldığı zaman “Enerji maliyetlerinin ihracatçıların rekabet gücüne olumsuz etki etmemesini sağlamamız gerekiyor” diyen Burkay son olarak “Diğer yandan Ar-Ge ve inovasyon ile bu yöndeki desteklere firmalarımızın daha fazla ilgi göstermelerini sağlamalıyız. Dahilde İşleme Rejimi, destek programları ve yatırım teşvik uygulamaları ile ticaret politikası savunma araçlarının güncel durumunu ve sektörlere etkileri değerlendirilerek bu alanlardaki çalışmalar düzenli olarak güncellenmelidir. Ayrıca hammadde tedarikinde dışa bağımlılığımızı azaltmak için çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” dedi.