Almanya merkezli Hohenstein Enstitüsü, küresel çapta tekstil ve hazır giyim sektörünün talep ettiği kalite ve standartların oluşması için laboratuvar, test ve araştırmalarıyla büyük bir öneme sahip bulunuyor. 1946 yılından bu yana sektöre hizmet sunan ve yenilikçi çalışmalarla tekstil ürünlerinin niteliğinin arttırılmasına katkı sağlayan Hohenstein ve Avrupadaki diğer enstitüler Oeko-Tex® Birliğini kurarak, Oeko-Tex® Standard 100 etiketi ile sektörde ‘standart’ kavramını oluşturdu.
Üretilen tekstil ürünlerinde izlenebilirlik kavramının çok önemli olduğu günümüzde, Avrupadaki tüketiciler kimliksiz ürünleri tercih etmiyorlar. Bu noktada Oeko-Tex® Standard 100 etiketi önem kazanıyor.
Çevre ve İnsan Sağlığına Zararlı
Ürün geliştirme ve pazarlamada test edilmiş ve onaylanmış karar verme süreçlerinde rahatlıkla güvenebilecek kapsamlı bir tekstil test ve sertifikasyon yelpazesi oluşturan Hohenstein Enstitüsü, tekstil ürünlerinde bulunan perfluorooktanoik asitin potansiyel tehlikelerini gösteren tüketiciye yönelik kampanyalardan sonra Oeko-Tex® Standard 100 programında bu konuda alınan önlemlere dikkat çekti.
Sentetik bir kimyasal olan PFOA, fluoropolymerler üretiminde polymerleşmeyi kolaylaştırmak için yani kumaşlarda su geçirmezlik fonksiyonunu kazandırmak için kullanılıyor. Fakat C8, fluorotelomer bazlı su ve yağ geçirmeyen ürünlerin yapımında direk kullanıldığı takdirde çevre ve insan sağlığını tehdit eden etkiler ortaya çıkarıyor.
AGC Chemicals Americas Inc’ten Bill Fiedler: “2006 yılında Amerikan Çevre Koruma Derneği (EPA) dünyanın önde gelen fluorokimyasal üreticilerini 2010/15 PFOA Stewardship Programme adını verdikleri insiyatife katılmaya davet etti. Katılımcılar 2010 yılına kadar PFOA ve diğer uzun zincir PFC’leri yüzde 95 oranında azaltma sözü verirken, 2015’e kadar PFOA ve PFC’lerden üretimine son verecekleri sözünü verdiler.
Uzun zincir PFC’lerle ilgili bu endişelerin üzerine, alternatif olarak kısa zincir fluorotelomer bazlı C6 ürünleri sıkı bir incelemeden geçmeye başladı. Bu sebepten dolayı kısa zincir C6 bazlı bu ürünler endüstri ve regülatörler tarafından kontrol ediliyor. Ürünlerin yeni gelişen güvenlik ve sürdürülebilirlik konseptlerine ayak uydurmasını isteyen Fluoro Konsey üyeleri EPA ile beraber çalışıp C6’lar hakkında doneler üretiyor.
PFOA ve uzun zincir PFC’ler hakkında artan endişeler ve C8 ürünlerinin yavaş yavaş piyasadan çekilmesini öngören trendler düşünüldüğünde C6 bazlı ürünlere geçiş akıllı bir hareket oluyor” diyen Fiedler sözlerine şöyle devam etti; “Ancak bu yeni teknoloji anında C8’lere alternatif olamıyor. Mutlaka formülasyon ve işlemlerde değişikliğe gidilmeli. Üreticilerin en iyi işlem ve prosedürleri anlayıp uygulayabilmeleri için teknik destek almaları önemli.”
Yeni Kısıtlamalar
PFOA’ya getirdiği kısıtlamaların yanı sıra Oeko-Tex® Standard 100 dört adet daha uzun zincir perfluorine bileşiği de bu kritere tabi tutacak ve bunlar PFOA gibi kısıtlamalara maruz kalacak. Bu dört ürün; perfluoroundecanoic asit/heni-cosafluoroundecanoic asit (CAS2058-4-8), perfluorododecanoic asit/tricosafluorododecanoic asit (CAS307-55-1), perfluorotridecanoic asit/pentacosafluorotridecanoic asit (CAS 72629-94-8) perfluorotetradecanoic asit/heptacosafluorotetradecanoic asit (CAS 376-06-7). Bunun sebebi ise bu kimyasalların REACH tasarısı kapsamındaki ECHA Aday Listesinde “yüksek risk taşıyan maddeler” (SVHC) olarak yer almaları.
Bu iki önlem ile Oeko-Tex® Standard 100 uluslararası markalarında destek verdiği ‘Tehlikeli Kimyasalların Sıfır Yayılımı’ (ZDHC) insiyatifine olan bağlılığını gösteriyor. 3 aylık bir geçiş döneminden sonra yeni yaptırımlar 1 Nisan 2014 tarihinde uygulanmaya başladı.