Kavga Eden Sektörlere Bakan Çağlayan’dan Muhtıra!

Hazırgiyim ve tekstil sektörleri arasında uzun süredir devam eden tartışmalara Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan sert bir nota vererek ‘yeter artık’ dedi.

  21 Mart 2013 01:04 Perşembe
Kavga Eden Sektörlere Bakan Çağlayan’dan Muhtıra!

İthal tekstil ürünlerine ek verginin getirilmesi ile birlikte hazırgiyim ve tekstil sektörleri arasındaki kutuplaşmanın son dönemde en üst noktaya çıkması tartışmanın da boyutlarını büyüttü. İthal edilen ürünlerin ürünlerin hazırgiyim ihracatına zarar verdiği yönündeki görüşlerin yanı sıra, Türk tekstil sektörünün dışa bağımlılığı ve yerli üretimin arttırılması gibi konularla başlayan tartışmalar da sektörler iki farklı platform altında örgütlendi. ‘Türkiye’nin Üretiim Türkiye’nin İhracatı Platformu’ ismiyle örgütlenen tekstil üreticilerinin karşısında hazırgiyim ve konfeksiyon üretici ve ihracatçıları da “Hazırgiyim ve Konfeksiyon Platformu” adıyla biraraya geldi. Bu dönemde piyasada kulaktan kulağa dolaşmaya başlayan ve  ‘kara liste’ olarak tanımlanan batan firmalar söylentisi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın isminin de geçtiği bir nitelik kazandı. İki sektör arasında artarak süren bu gerginliğe sonunda Bakan Çağlayan noktayı koydu.

 

Hintli yatırım şirketi Aditya Birla’nın Adana’ya yapacağı Türkiye’nin viskon elyaf üretim tesisi ile ilgili tanıtım toplantısında TextoWear’ın sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan , tekstil ve konfeksiyon sektörlerine ciddi uyarılarda bulundu. Sektörde yaşanan menfaat çatışması nedeniyle farklı görüşlerin olmasının normal karşılanması gerektiğini ifade eden Çağlayan, kendisinin sadece bir sektör açısından değil genel ülke ekonomisi açısından olaya yaklaştığını belirtti. Amaçlarının daha fazla istihdam ve daha az dış ticaret açığı olduğunu dile getiren Çağlayan sektör temsilcilerine şöyle seslendi; “Bence bu suçlamaları bir kenara bıraksınlar, aksi halde kendi kendilerini bankalarla karşı karşıya getirecekler. Büyük bir yanlışın içine düşmek üzereler. Bu sektörler aralarındaki saçma kavgayı bırakmalı ve elele vermeliler”.

 

İki Sektör Kardeştir

 

“Tekstil ve konfeksiyon sektörleri birbiriyle kardeştir” diyen Çağlayan, bir söylenti olarak hızla yayılan iflas edecek firmalar listesi hakkında da şunları söyledi; “Listede isimleri olan firmalar bana göre cumhuriyet savcılığına başvurmalıdırlar. Hiçbir firma başka bir firmanın kredibilitesini sarsacak şekilde davranamaz. Bu firmalar sokakta bulunmadı, hepsi de ülkemiz için önemli firmalardır”. Bakan Çağlayan sorumuz üzerine kendisine böyle bir listenin ulaşmadığını açıklarken, kimsenin firmalar batıyor diye bir liste hazırlama hakkı olmadığını kaydederek, bunu kimin ne amaçla yaptığını da bilmediğini söyledi.

 

Konfeksiyon sektörünün ihracat fazlası veren bir sektör olmasına karşın, son dönemde bu sektörün ithalatında ciddi artışlar gözlemlediklerinin altını çizen Çağlayan, bu ithalatın Türkiye’deki istihdama darbe vurgunu söyledi. Türk tekstil sektörünün dış ticaret açığı verdiğini belirten Çağlayan, bunun Uzak Doğu Asya ülkelerinin ucuz ve asimetrik haksız rekabetinden kaynaklandığını kaydetti. Çağlayan; “Bu ülkelerde köle gibi insanlar çalıştırılıyor. Bu haksız rekabet ortamında tekstil üreticilerinin bakanlığımıza başvurarak koruma talep etmesi onların en doğal hakkıdır. Ben bakan olarak böyle bir karar almazsam haksız duruma düşerim” diye konuştu.  Hedeflerinin sadece bir sektörü değil tüm ülke ekonomisini korumak olduğunu açıklayan Çağlayan, alınan kararlardan sonra yerli tekstil firmalarının ciddi şekilde yeniden çalışır hale geldiğini belirtti. Yerli tekstil firmalarındaki canlanmanın ihracata ve konfeksiyon sektörlerine de olumlu yansıdığını savunan Çağlayan, dışarıdan ürün ithal edenlerin, bakanlığa gelerek yeniden fabrikalarını Türkiye’ye taşıma kararı aldıklarını açıkladıklarını dile getirdi.

 

Hazırgiyim ihracatında yaşanan düşünün alınan kararlar yüzünden değil Avrupa pazarındaki daralma ve kurdan kaynaklandığını ifade eden Çağlayan, diğer yandan Türkiye’ye sağlığa zararlı tekstil ürünlerinin de girişine izin vermeyeceklerini vurguladı. Çağlayan; “Kimin nereden ne getirdiğini, kimin ürünlerinin Ekoteks laboratuvarında kırmızı hatta düştüğünü ben biliyorum, söyleyecek çok şeyim var ama söylemiyorum” diyerek sözlerini bitirdi.

 

İthalatçıların Sesi Çıkıyor

Tekstil üreticilerinin ve tekstil derneklerinin buluştuğu ‘Türkiye’nin Üretimi Türkiye’nin İhracatı Platformu’nun düzenlediği basın toplantısında Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, anti damping vergisinin tekstil sektörü adına olumlu bulduğunu belirterek, düşen ithalat rakamlarına dikkati çekti. Konukoğlu;  “Anti damping vergisinde yaygarayı koparanlar ithalat bölümü ile ilgilenen arkadaşlardır, ihracat bölümü ile ilgilenen arkadaşlar değil” dedi. Konukoğlu, kavgalarının ithal edilip iç piyasaya satılan mallara karşı olduğunu, ihraç kaydıyla konfeksiyon ya da kumaş ithalatına karşı bir mücadeleleri olmadığını söyledi.

 

Aynı platformda yer alan Türkiye Tekstil Sanayii İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Başer de yaptığı konuşmada, ek vergilerden sonra tekstil yatırımlarının yüzde 100 arttığına dikkati çekti. Başer; “Kararın yürürlüğe girdiği 3 ay içinde sektöre 700 milyon dolar geldi. Evet, bu ek vergi daha fazla ihracat, daha fazla ithalat demektir. Zannediyorum, Türkiye’de yeterli üretim kapasitesi olmadığına bu en iyi bir cevaptır ” dedi.

Hazırgiyim İhracatı Yüzde 34 Düştü

 

Türkiye’deki önemli hazırgiyim üretici birlikleri ve konfeksiyon derneklerinin buluştuğu Hazırgiyim ve Konfeksiyon Platformu ise yaptığı bir toplantı ile hem tekstilcilerin iddialarını reddetti hem de alınan kararların ihracata olumsuz etki yaptığını savundu. Platform adına konuşan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, dokuma ve örme kuaşa getirilen ek vergilerin ihracatta 700 milyon Dolar zarara yol açtığını ve bu kararlardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

 

Son üç aylık dönemde dokuma giyim ihracatında yüzde 34’lük bir düşüşün görüldüğünü belirten Tanrıverdi, ek vergilere kadar genel ihracat ile aynı eğilimde giden hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının bu kararlardan sonra düşüşe geçtiğinin altını çizdi. Bu düşüşte, Avrupa pazarındaki daralmanın çok etkili olmadığını kaydeden Tanrıverdi, eylülde Avrupa pazarının yüzde 1.5 büyüme gösterirken, Türkiye hazırgiyim ihracatlarının yüzde 7.1 oranında eksiye geçtiğini aktardı.


YORUMLAR
Sayın ziyaretçimiz; Üye olmadan yapılan yorumlar "misafir" olarak adlandırılacaktır. Yorumlarınızda size özel bir isim ve resim kullanmak, yaptığınız yorumlara üye menüsünden ulaşmak, yorumlarınıza gelen cevapları kontrol etmek ve üyelere sunulan daha pek çok özellikten yararlanmak için üye olun!
Bu haber hakkındaki yorumunuz nedir?
1000 - karakter kaldı.