2010 yılında hazırladığı, “Allah’ın kadınları ve erkekleri” koleksiyonuyla İslami yaşam tarzı ve moderniteyi moda dünyasına yansıtan Erkan Çoruh, 2012 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’nda da çizgisini değiştirmedi. Tasarımcı doğu ve batı kültürlerini sentezleyerek örtünme ve cüretkar açılmaları bir araya getiriyor. Çoruh yeni koleksiyonunda tunikler ve şeffaf parçalarıyla giyimde farklı bir modernite algısı oluşturuyor. Tasarımcı ilkbahar yaz koleksiyonunda iki farklı temayı bir araya getiriyor. İlk tema genç tasarımcının İslam’ı ele alışı iken, ikinci teması ise; 1975 yılında Peter Weir tarafından yapılan dramatik bir film olan Picnic at Hanging Rock. Bufilmde, 1900 yılında Sevgililer Günü’nde gittikleri piknikte kaybolan birkaç kız öğrencinin öyküsü anlatılıyordu. Çoruh, birbirinden oldukça bu iki konuyu koleksiyonunda oldukça başarılı bir şekilde birleştirmiş.
Son koleksiyonda da mini ve midi boylardaki tasarımlarıyla kadınların zarif görüntüsünü öne çıkaran tasarımcı şeffaf şifonlarla tunikleri oldukça dikkat çekici şekilde kullanmış. Düz, dalgalı, konik, büyük boy kesimlere sahip elbiselerinde siyah ve beyaz rengi ağırlıklı olarak kullanan Çoruh, bunların yanında gri, yeşil, altın rengi, zümrüt, çikolata renklerine de koleksiyonunda yer vermiş. Tasarımcı, tek renk kullanımı ile terzi işçiliğini, tasarımların kesimlerini öne çıkaran bir tavır benimsemiş.
Tezatlıkları bir araya getirmesiyle dikkatleri üzerine çeken tasarımcı, şeffaf tül tunikler ve yüzü kapatan peçe tarzı kıyafetlerle övgü aldı. Pamuk, saten, triko, ipek gibi hafif ve akışkan kumaşların kullanıldığı tasarımlarda aksesuar olarak, deri sandaletler, metalik kemerler öne çıkmış. Koleksiyonda yer alan üstü fiyong gibi görünen süslenmiş sandaletler ayaklara özgürlük getiriyor.
İstanbul’da doğan tasarımcı 2003 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Moda Tasarım Okulu’nda eğitimini tamamladıktan sonra, Milano’da kendi markasını oluşturdu. Ertesi yı, Türkiye’nin Genç Tasarımcı Ödülü’nü kazanan Çoruh, 2005 yılında da IAF Uluslararası Tasarımcı Ödülü’nü elde etti.
Tarzı oldukça beğenilen tasarımcı, koleksiyonlarındaki batı ve doğu kültürünü harmanlayarak kendine özgü parçalar oluşturuyor. İlgiyle takip edilen sanatçı bir röportajında ilham kaynağını tanımlarken son koleksiyonunda da izleri görünen şu ifadeleri kullanıyor; “Zor hayatlarına rağmen, zarif kalabilmeyi başaran kadınlar. Dua ederken, en şık kıyafetleri giyilebilir çünkü Allah zerafeti sever.”