Konuşmanın ana başlığı 'İnovasyonun Yaşandığı Yer' olarak sunuldu. Oturumun başında, bu ana etkinliğin salgın ve küresel istikrarsızlık nedeniyle yaşanan uzun süreli gecikmeler nedeniyle 2016'dan 2024'e ertelendiği ifade edildi. Ayrıca, geçtiğimiz yıla ait temel endüstri verileri ve bu yılın görünümü paylaşıldı. Daha sonra, etkinliğin spesifik program takvimine ilişkin katılımcı ve ziyaretçi anketlerinin katkıları, temel katılımcı rakamlarıyla birlikte sunuldu. 2023 yılında katılımcılar ve ziyaretçiler arasında yapılan bir anket, fuar günlerinin değiştirilmesi ve etkinliğin sonbaharda düzenlenmesi yönünde net bir tercih ortaya koydu. Messe Frankfurt, pazar liderlerini de içeren 300'den fazla katılımcı bekliyor.
İtici endüstri segmenti, Tekstil Bakım işletmesi olarak vurgulandı ve temel zorluklar, işgücü sıkıntısı, istikrarsız enerji maliyetleri ve tedarik zinciri darboğazları olarak ifade edildi. Spesifik olarak, şu anda diğer bazı pazarlarda sağlanamayan önde gelen Alman teknolojilerinin bu spesifik endüstri segmentine yönelik tüm hizmetleri sınırladığı hatırlatıldı. Ayrıca artan ücretler ve yine Kovid ve Küresel İstikrarsızlık gibi dış etkenler nedeniyle oluşan güvensiz mali atmosferin tekstil fiyatlarında artışa yol açtığı hatırlatıldı.
Yüksek Kaliteli İşler ve Gelişim
Zorlukların yanı sıra enerji tasarrufu, çalışanların mobilitesi ve hijyen sektörünün potansiyeli gibi başlıklar altında önümüzdeki yıllara dair beklentiler masaya yatırıldı. Ayrıca, esas olarak tekstil bakım endüstrisinde kullanılan çamaşırhane işletmesi için RFID çiplerinin entegrasyonunu mümkün kılan otomasyona ilişkin çalışmalara da değinildi. Tekstil bakım şirketleri, çamaşır yönetimi konusunda RFID teknolojisini diğer seçeneklerin ötesinde önemli bir araç olarak görüyor. Etiketler, yani tekstil içine yerleştirilmiş transponderler veya çipler, her bir öğe hakkında tüm ilgili bilgileri içerir. Bu etiketler, okuyucular tarafından, yani algılama cihazları tarafından tanımlanır ve arabirimler aracılığıyla bir sonraki işleme aşamasına 'çevrilir', bu da barkodun manuel olarak okunma ihtiyacını ortadan kaldırır. Toplu mallar da UHF teknolojisi kullanılarak yerelleştirilebilir, bu da daha fazla işletme şeffaflığına yol açar. RFID sistemleri, robotlar ve yapay zekâ, malzeme akışında daha fazla şeffaflık sağlıyor, riskli, ağır veya monoton işleri yerine getiriyor ve kalite kontrol süreçlerini iyileştiriyor. Bu akıllı mekanizmalar, endüstrideki en önemli sorunlardan biri olan personel eksikliğini hafifletiyor. Bunun yanında, Otomasyon ve Robotiğin önemi vurgulandı. Sensörlerin, yapay zekânın ve robotik teknolojisinin hızlı gelişimiyle birlikte, tekstil bakımı 4.0 giderek daha somut bir şekil alıyor. Bu akıllı sistemler, şirketlere benzer görevleri otomatikleştirme imkânı sunarak performanslarını, çamaşır kalitesini ve hijyen seviyesini artırıyor. Nitelikli ve niteliksiz işgücü eksiklikleri daha iyi bir şekilde karşılanırken, çalışanlar daha yüksek kaliteli işler ve gelişim fırsatları elde ediyorlar.
Avrupa Tekstil Stratejisi
Konuşmada ekolojik, sosyal, ekonomik sorumluluk, çevre dostu geleceğin endüstrisi başlıkları altında Sürdürülebilir hareket etmek için atılacak adımlar sıralandı. 2030 yılında İklim Nötrlüğüne yönelik gelecek hedefleri, geleceğe yönelik fırsatları ortaya koymak amacıyla Karbon Ayak İzinin önemiyle ifade edildi.
Son olarak basın konuşmasının son bölümünde AB Tekstil Stratejisinin döngüselliği, tekstillerin yeniden kullanımını ve geri dönüşümü sağlayarak uygulanması, gelecekte ortaya çıkabilecek fırsatlar ve zorluklarla vurgulandı. Tekstillerin temizlenip tekrar kullanılması, işleyen döngülerin mükemmel bir örneğidir: yüksek kaliteli tekstillerin sürekli kullanımı hem ekonomik hem de ekolojik açıdan mantıklıdır. Endüstri, döngüsel bir yaklaşımdan başka alanlarda da faydalanabilir. Üretim tesislerinde su ve enerji büyük ölçüde geri dönüştürülür. Son teknoloji kullanılarak, bunlar dikkatli bir şekilde kullanılır, geri dönüştürülür ve yeniden kazanılır. Ve tekstillerin kullanım ömrü sona erdiğinde bile, yeni bir başlangıç mümkündür: tekstil geri dönüşümündeki gelişmeler, Texcare International 2024'te yer alacak önemli konulardan biridir.
Basın Toplantısının sonunda sorulan sorulara Messe Frankfurt Teknoloji Etkinliklerinden Sorumlu Fuarlar Başkan Yardımcısı, Kerstin Horaczek okuyucularımız için yanıtlar verdi.
Soru: Fuara Türkiye’den katılım sağlayan firmaların sayısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, yurtiçi ve yurtdışı katılımcı sayılarını paylaşabilir misiniz?
Kerstin Horaczek: Fuar için Türkiye’den şimdiye kadar sekiz firma kayıt yaptırdı. Ayrıca, bir ya da iki firma daha katılım sağlayabilir. Önümüzde altı aylık bir takvim var. Etkinlik için şimdiye kadar 260 katılımcı kayıtlarını gerçekleştirdi. Çevrim içi kayıtlar devam ediyor. Almanya ve İtalya en çok katılım sağlayan ülkelerin başında geliyor. 300 civarında katılımcı sayılarını yakalayacağımızı ümit ediyorum.
S. Ticari fuarlarla desteklenen müşteri odaklı temel pazarların yanında hangi pazarlar ön planda?
C. Türkiye bizim için önemli bir pazar. Yatırım ve pazarlama bütçemizin büyük bir kısmını bu ülkeye gerçekleştiriyoruz. Basın bültenleri düzenliyoruz. Ayrıca, Arnavutluk ve Moldova yine hedef pazarlarımızdan bazıları. Turizm ve Sağlık sektörü en önde gelen endüstriler olarak yer alıyor. Yeni müşterilere ulaşmada bazen uzak pazarlarda zorluklarla karşılaşabiliyoruz. Yerel yasalar ve uygulamalar ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor. Hatta bu farklılık Avrupa’nın kendi içindeki ülkelerde bile görülebiliyor.