Doğu Avrupa’nın ve Rusya’nın önemli hazır giyim ve moda fuarlarından olan Collection Premiere Moscow (CPM) moda ve trend takipçilerini bir araya getirdi. Idego tarafından düzenlenen, 48 ülkeden 1600 koleksiyonun yer aldığı etkinliği yaklaşık 20 bin kişi ziyaret etti. CPM Premium, CPM Fashion&Denim, CPM Body&Beach ve CPM Kids gibi çeşitli segmentlerin bulunduğu fuarda katılımcılar bayan, erkek, çocuk giyim, genç moda, deri, mayo ve aksesuarları trendlerini sergiledi. Türk hazır giyim sektörünün misafir ülke statüsüyle yer aldığı fuarda, Türk firmaların özgün tasarımları dikkat çekti. Fuar alanı içinde yeni oluşturulan "CPM Style" salonunda, Mehtap Elaidi, Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül'ün de aralarında bulunduğu 9 Türk tasarımcı ürünlerini ziyaretçilere sundu.
Tasarım, trend ve tanıtıma odaklanan Türk hazır giyim sektörü, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) çatısı altında, aralarında Mavi, Gizia, Bisse, Altınyıldız, AVVA, Sabri Özel gibi markaların da yer aldığı yaklaşık 100 firma ile fuara katıldı. Türk firmaları CPM Fuarı’nda büyük beğeni toplarken, gelecek birkaç yıl için Türk hazır giyim sektörünün önde gelen pazarları içinde üst sıralarda yer alan Rusya'ya yapılan ihracatı zirveye taşımayı amaçlıyor.
İhracat Hedefimizi Yükseltmeliyiz
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, fuarla ilgili yaptığı değerlendirmede dünyanın en büyük 6. hazır giyim ihracatçısı olan Türkiye’nin 2013’te 195 ülkeye ürün sattığını söyledi. En çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu’nun Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerin ardından 10. sırada olduğuna dikkat çeken Tanrıverdi, “2013’de 380 milyon dolarlık hazır giyim ürünü ihraç ettiğimiz Rusya’ya 2013’te yüzde 8,5’luk artış ile 412 milyon dolarlık ürün sattık. Toplam 75 milyar dolarlık hazır giyim pazarına sahip olan Rusya her yıl yaklaşık 10 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı gerçekleştiriyor. Türk moda endüstrisi olarak çıtamızı çok daha yukarılara koymak zorundayız. Başlattığımız tasarım, trend ve tanıtım atağı ile mevcut ihracat rakamlarımızı çok daha yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Rusya’ya yaptığımız ihracatta 1 milyar dolarlık psikolojik sınırı aşmak düne göre bugün çok daha kolay” dedi.
Başarının Formülü 3T Kuralı
Türkiye’nin 2013’te 90 milyon ton ihracat karşılığında 152 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkat çeken Tanrıverdi, bunun kilogramda 1,5 dolar anlamına geldiğini belirtti. 2013’ü 17.4 milyar dolar ihracat ile kapatan hazır giyim sektöründe bu rakamın kilogramda 24 dolar civarına çıktığını vurgulayan Tanrıverdi, “Bu başarıya tasarım, trend ve tanıtımdan oluşan 3T yaklaşımı ile ulaştık. Bu yaklaşımı kaliteli ve şık giyimi yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak gören Rus halkı için de uyguladık. Özellikle markalarımız Euro bölgesindeki doygunluğa karşın bu bölgedeki boşluğu iyi fark edip mağazalaşmada önemli sıçramalar gerçekleştirdiler. Artık kendi markalarımızla dünya pazarlarında yer alıyoruz. İhracatta olduğu gibi bu alanda da önemli başarılara imza atıyoruz. 2014 için hedeflediğimiz toplam 19 milyar dolarlık hazır giyim ihracatını katma değeri yüksek ürünlerle moda ve marka kurgusu içinde yakalamayı hedefliyoruz.” dedi.
Gelecekte Daha Kapsamlı İş Modelleri Olacak
Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile İHKİB tarafından Haziran 2013’de hayata geçirilen ‘Hazırgiyim Sektöründe Tasarım, Trend ve Tanıtım Odaklı İşbirlikleri ile Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi” adlı UR-GE projesinin sektöre yeni bir vizyon kazandıracağına dikkat çeken Tanrıverdi, sözlerini şöyle tamamladı:
“İtalya Fransa İspanya gibi batılı ülkelerden Bangladeş, Vietnam, Kamboçya’ya kadar pek çok ülke hazır giyim sektöründen pay almaya çalışıyor. Dolayısıyla kıyasıya bir rekabet söz konusu. Tasarım, trend ve tanıtım odaklı yaklaşımı başarıyla hayata geçirenler bu pastadan daha büyük pay alacaklar. Proje kapsamında oluşturulan Hazırgiyim ve Tasarım Kümesi’nde üretici ve tedarikçi 13 firma ile tasarımcı 13 firma bulunuyor. Firmaların tasarım odaklı olarak ihracatlarını artırmalarına destek vermek amacı ile küme içerisinde tasarımcıların da yer almasına özellikle hassasiyet gösterdik. Küme üyesi firmalar arasındaki işbirliğinin tasarım, trend ve tanıtım odaklı olması nedeniyle bu işbirliği Türk hazır giyim sektörünün markalaşmasına katkı sağlayacak ve sektörün uluslararası pazarlardaki görünürlüğünü artıracaktır. Ortak hareketlilik ve girişimcilik beraberinde değer zinciri entegrasyonunu da getirerek ürün kalitesinin artırılmasını ve ürünlerin çeşitlendirilmesini sağlayacaktır. Bu proje, gelecek işbirliklerine yönelik de bir altyapı sağladı. Dolayısıyla bu zemin üzerinden hareketle önümüzdeki dönemlerde daha kapsamlı ortak iş modellerinin ortaya çıkacağını ümit ediyoruz. İlerleyen dönemde hazır giyim sektörünün diğer alt gruplarına yönelik de yeni kümelenme projeleri gerçekleştiriyor olacağız.”