Tekstil ve Ekolojik Test Araştırma Geliştirme Merkezi'nin (EKOTEKS) "Tüketiciyi Bilinçlendirme ve Üretimde Önleyici Tedbirler" konulu 8. Uluslararası EKOTEKS Tekstil Sempozyumu’nda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, sağlığı tehdit eden güvensiz ürünlerle ilgili tarama sonuçlarını açıklandı.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sempozyumda yaptığı konuşmada kanserojen içerikli ürünlerin insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini belirterek, "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın son 5 yıllık denetim rakamlarına göre 71 bin 316 ürüne el konuldu, firmalara 3 milyon TL para cezası verildi" dedi. Tanrıverdi, burada yaptığı konuşmada bir zamanlar hazır giyim ve tekstil ürünlerinin belki konforlu olmadığını ama insan sağlığı için tehlike barındırmadığını anlattı. Şimdi ise doğal ürünlerin yerini daha çok yapay ve sentetik ürünlerin aldığını belirten Tanrıverdi, bunun, kanserojen ve birçok zararlı maddenin insan bedeniyle teması anlamına geldiğini vurguladı.
Kimyasal Ürünlerin Kullanımı Arttı
Tanrıverdi, dünyada bazı üretici firmaların aşırı kar hırsının tüketici için bu riski çok fazla artırdığını ifade ederek, kök boyanın yerine geçen azo boyar gibi zararlı kimyasalların, izin verilen sınırın üzerinde kullanılmasının çocuklar başta olmak üzere tüm insanların sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
Yerli üretimin büyük ölçüde kontrol altına alındığına işaret eden Tanrıverdi, "Tehdit özellikle ithal ürünlerde çok büyük. 2011'de İstanbul'da yapılan denetimlerde ithal hazır giyim ürünlerinde sınır değerin 300 katı azo boyar içeren kıyafetlere rastlandı. Kesin konuşmak için elde spesifik veri yok. Ancak kanser vakalarının, alerjik rahatsızlıkların görülme sıklığının artmasında tekstil ve hazır giyimde kullanılan kimyasalların payını yadsıyamayız.
Tüketicilerin, kullandığı ürünün zararlı madde içerip içermediğini kendi imkanlarıyla anlayabilmesi mümkün değil. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın son 5 yıllık denetim rakamlarına göre, bebek ürünü, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye ve hazır giyimin de aralarında bulunduğu 71 bin 316 ürüne el konuldu, firmalara 3 milyon TL para cezası verildi” dedi.
“Kalite Ön Plana Çıktı”
Tanrıverdi, hazır giyim ve tekstilde dünyada milyarlarca dolarlık bir pazarın söz konusu olduğunu belirterek, o pazarda firmaların kıyasıya bir rekabet içinde var olma mücadelesi verdiğini vurguladı. "Rekabette bir zamanlar sadece fiyat/maliyet belirleyiciydi. Son yıllarda kalite ön plana çıktı" diyen Tanrıverdi, kaliteden, kumaşın dokusunun yanı sıra ürünün sunduğu konforu, insana ve çevreye zararlı olup olmadığını anladıklarını söyledi. Tanrıverdi, insana ve ekolojik dengeye hiçbir zararı olmayan ürünleri üretmenin artık mümkün olduğunu dile getirerek, ancak yüz milyonlarca parça üretimin yapıldığı sektörde yapay ve sentetik ürünlerden vazgeçmenin imkansız olduğunu belirtti. Su tutmayan, buruşmayan, ütü istemeyen ya da termal özellikli, nano teknolojik ürünlerin artık gündelik hayatın vazgeçilmez birer parçası olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, şöyle devam etti:
“Ar-Ge’ye Önem Vermeliyiz”
“Konfordan vazgeçemeyeceğimize göre teknolojik ürünleri insan sağlığına nasıl uygun hale getirebileceğimizin yollarını aramalıyız. Bu noktada Ar-Ge ve inovasyonun önemi çıkıyor ortaya. Ar-Ge ve inovasyona ayrılan bütçenin karşılığını bugünden yarına almak elbette mümkün değil. Olaya uzun soluklu bakmalıyız. Dünya pazarlarında büyük oyuncu olmak istiyorsak Ar-Ge ve inovasyona daha çok kaynak ayırmalıyız. Olayı uluslararası rekabet piyasasında varolma mücadelesinin yanı sıra toplum sağlığını koruma sorumluluğumuzun gereği olarak da düşünmeliyiz.”
Güvenli Ürün
EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir de kural tanımayan global rekabetin arttığı bir dünyada EKOTEKS'in "güvenli ürün, güvenli üretim anlayışının zapt edilmez bir kalesi" olarak 17 yıldır tüketicinin ve insana saygılı sanayicinin yanında yer aldığını söyledi. Uluslararası kuruluşlara da akredite olan EKOTEKS'in bir yandan ihracatçıyı desteklediğini belirten Özdemir, diğer taraftan ithalatı da kontrol altına alarak, ihracatta karşılarına çıkan haksız rekabeti engellemeyi hedeflediklerini vurguladı. Özdemir, "çağın vebası" olarak nitelendirilen kanserin, tüm insanlığı tehdit eder hale geldiğini ifade ederek, denetimsiz ve kontrol dışı üretimin bu hastalığın en önemli tetikleyicileri arasında yer aldığını kaydetti.