Küresel piyasanın en önemli tekstil makine üreticilerinden birisi olan Starlinger, başarılı çalışmalarıyla öne çıkmaya devam ediyor. Özellikle kolay kullanım, yüksek verimlilik ve aynı zamanda düşük maliyet konuları üzerine başarılı teknolojiler üreten firma; polipropilen ve polietilenden mamul komple çuval üretim tesisleri, PE-file çuval dokuma makineleri, PP konteyner dokuma makineleri, PP-PE ve polyester için rejenere tesisleri, lamine tesisleri, laboratuar cihazları, AD*STAR® komple polipropilenden mamul valfli torba üretim tesisleri, CB*STAR® alıșveriș çantası, PP*STAR® pinch bottom torbaları, polyester için SSP tesisleri için gerekli olan makineleri üretmeye devam ediyor.
Son dönemde özellikle twinTAPE II otomatik sarma makinesi ile başarılı bir ivme yakalayan Starlinger, ITM İstanbul fuarına katılımında tanıttığı FX 6.0 dokuma tezgahı ile de adından söz ettiriyor. Nisan ayında yapılan fuarda başarılı bir grafik yakalayan ve bölgedeki tekstil üreticilerinin dikkatini çeken Starlinger’in Müdürü Hermann Adrigan, Textil Dünyası Dergisi’ne özel değerlendirmeler de bulundu.
Türkiye’nin yeni gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Hermann Adrigan, Türk firmaların teknolojiye olan talebinin her geçen dönem arttığına vurgu yaptı. Türkiye’nin yüksek kaliteli bir pazar olarak öne çıktığının altını çizen Adrigan şöyle devam etti; “Türklerin taleplerinin temelini kalite oluşturuyor. Firmalar son 30 yıldır yüksek kaliteli teknolojiye yatırım yapıyorlar. Bu nedenle yeni bir ürün lansmanını yaptığımızda, Türkler bize gelen ilk üreticilerden oluyor. Sürekli iletişim halinde olduğumuz firmalar, içinde önemli bir yerde bulunuyorlar. Bu anlamda bizimde onlara destek olmamız gerekiyor. Bu anlamda bazı öneriler sunmamız gerekirse, firmalar daha fazla otomasyon ve yüksek verimli ekipmanlara doğru gitmelidir. Çünkü dokuma paketleme alanında yerel fiyatlar artıyor, işçilik masrafları yükseliyor, çevresel standartlar yükseliyor ve bu üreticilerin belirli ekstra masraflara maruz kalmasına sebep oluyor.”
Günümüzde Odak Nokta Makine Verimliliği
Küresel piyasada lider üreticilerden birisi olduklarının altını çizen Adrigan, ITMA Barcelona tanıtılan FX dokuma tezgahı hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Yıllardır süren çalışma ile önemli bir tecrübeye sahip olduklarını belirten Adrigan, bu anlamda müşterilerin beklentisine göre makine üretimi yaptıklarını anlattı. Starlinger’in polipropilen için ilk dairesel dokuma tezgahını 1972’ de geliştirdiğini hatırlatan Adrigan, günümüzde tek odak noktanın hız olmaktan çıktığını açıkladı.
Temel alınan noktanın makinenin verimliliğinin en üst seviyeye çıkmasına yönelik çalışmalar olduğunu vurgulayan Adrigan şunlara işaret etti; “ Bu, sonuçları düşünmeden hep daha yüksek üretim hızları için zorlamanın bir anlamı yok. FX 6.0, yüksek hızı, güvenilir üretim ile birleştiriyor. Yüksek hızlarda çalışabilmek için bazı teknoloji adaptasyonları da yapmamız gerekiyordu. Çünkü FX’ten önceki modeller, teknik kapasiteleri açısından sınırlıydı. Aslında bu teknolojiler, mümkün olan en yüksek hız seviyesine (yaklaşık 1000 Picks’e) ulaştı. Fakat sonrasında enerji tüketimi hızlı bir şekilde arttı, tezgahların servisi ve yedek parçaların tüketimi yükseldi, dolayısıyla da işleyiş masrafları çok pahalılaştı. Bu nedenle, en yüksek hızda bile (1150-1250 picks) daha önceki ürüne göre az enerji tüketimine, yedek parça ihtiyacının azalmasını sağlamak ve daha yüksek verimliliği elde etmek adına FX teknolojisini geliştirdik.”
FX Aynı Zamanda Türkiye’de
Teknik açıdan da oldukça farklı yapıda bir teknoloji kullandıklarını ifade eden Adrigan, makinenin yüksek hızla güvenilir üretim mevcudiyeti birleştirdiğini anlattı. Makinenin özellikle 50gram/metrekare ile 130 gram/metrekare ağırlık aralığındaki kumaşlar için tasarlandığını söyleyen Adrigan; “Çözgüde kullanılan uzun süreli kullanım olanağı sağlayan heddle teller ve seramik takımlar aynı zamanda bakım maliyetlerinin de düşmesine yardımcı oluyor. FX, elektronik tansiyon kontrolü, üretim atığını azaltan yapısı ile yüksek verimlilik ve kumaş kalitesinin korunmasını da sağlıyor” dedi. Şu anda tezgahın test aşamasında olduğunu açıklayan Adrigan şunları dile getirdi; “Uygulamalı testler için küçük sayıda müşteri seçti. Tezgahı gerçek üretim şartlarında çalıştırıyorlar. Türkiye bizim için çok önemli bir pazar olduğundan, burada yani Türkiye’de de bu yeni teknolojiyi test eden iki müşteri var. Bu, Türkiye’nin bizim için ne kadar önemli bir pazar olduğunu gösteriyor.
Talepler Masrafları Azaltmaya Yönelik
Son dönemde küresel çapta üreticilerin ne tür makine talebinde bulunduğu konusunda bazı değerlendirmelerde bulunan Adrighan, tek kelime ile müşteri taleplerinin masraflarını azaltmak istediğini vurguladı. Firmaların, daha düşük enerji tüketiminden, daha az emek, düşük miktarlarda hammadde kullanımı, daha az ağırlıkta kumaş üretmeye kadar birçok talebinin olduğunun da altını çizen Adrigan şunları dile getirdi; “Tek bir şeritin yapışkanlığı yeterince fazlaysa, 70 g/ metrekare yerine kumaşın ağırlığını 65 g/metrekareye düşürebilirsiniz. Bu da müşteri için her yıl tonlarca hammadde tasarruf demek oluyor. Bu taleplerin dışında yoğunlaşan temel konuyu ise çevre oluşturuyor. Eğer daha az kaynak, daha az enerji tüketiyorsak, tüm bu bileşenler çok sayıda pozitif etkiye tekabül eder. Bundan dolayı gelişimimiz için değerlendirdiğimiz birçok gerçek var. Bu sadece tek bir parça ya da bölüm değil, her zaman resmin tamamına bakıyoruz. Dikkat edilmesi gereken noktanın bu olduğunu düşünüyorum.”
AR-GE Çalışmalarımız Herkese Örnek Oluyor
Başarılı makine üretiminin temelinde AR-GE çalışmalarının olduğuna işaret eden Adrigan; “Talepler doğrultusunda değerlendirmelerde bulunuyoruz. Bu konuda yaptığımız çalışmalara ve pazar araştırmalarını göre ARGE çalışmalarımızı yürütüyoruz” ifadesini kullandı. ARGE bölümünde toplam 80 çalışan ile faaliyete devam ettiklerinin altını çizen Adrigan şöyle konuştu; “Yıllık ciromuzun yüzde 5’ini araştırma ve geliştirme için harcıyoruz. Dünya genelinde operasyondaki rakiplerimize bakacak olursanız onların ekipmanları her zaman Starlinger’e çok benziyor. Bu sektörü biz yürütüyoruz. Bu anlamda herkese örnek olmaya da devam ediyoruz.”
Çin ve Hindistan’da Pazar Payımız Düşük
AR-GE çalışmaları ile üretilen kaliteli ürünün nihai amacının ise satış olduğunu hatırlatan Adrigan, pazarlar hakkında da önemli bilgiler verdi. Dünyayı değerlendirmeler yapmak için bölgelere ayırdıklarını anlatan Adrigan, bu bölgelerin birinin ‘Dünyanın Geri Kalanı’ olarak belirttiklerini söyledi ve şunları ekledi; “Türkiye’yi bu grupta değerlendiriyoruz. Bu kısımda yaklaşık yüzde 80 pazar payına sahibiz. Burada rekabet düzeyi çok farklı şekilleniyor. Özellikle Çin ve Hindistan’da kullanılan ekipmanlar ucuz üretim olduğu için, bizim sahip olduğumuz pazar payı da nispeten daha düşük bir seviyede kalıyor. Ama çok güçlü olduğumuz alanlar da var. Bunlara bakacak olursak, bu bölgeler arasında, yüzde 55 paya sahip olduğumuz Afrika, Güneydoğu Asya ülkeleri Endonezya, Malezya, Tayland yer alıyor, buralarda son 5 yılda yaklaşık yüzde 77 pazar payına ulaştık. En sıkıntılı ülkeler ise daha önce belirttiğim gibi Çin ve Hindistan olarak sayılabilir. Ama buna rağmen çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Çin’ de bir üretim tesisimizi de aktif hale getirdik.”
Türkiye’nin her yıl en fazla ciro yapan ülkeler arasında ilk üçe girdiğini ifade eden Adrigan; “Bu anlamda Türk üreticilere ayrı önem veriyoruz. Talepleri doğrultusunda makinelerimizi da Avusturya’dan temin ediyoruz” dedi. Türkiye’de yıllık cironun her yıl 14 milyon Euro civarında gerçekleştiği bilgisini veren Adrigan şöyle konuştu; “2012 yılı içinde önemli hedeflerimiz var. Bunu temelini 190 Milyon Euro’luk ciro hedefi oluşturuyor. Her yıl neler yapabileceğimize yönelik ihtimalleri gösteren tahmini figürlerimiz oluyor. Bu anlamda çok iyi çalışıyoruz fakat bunu etkileyen birçok etken var. Dokuma paketleme ürünleriyle ilgili olarak, Türkiye’ den çevre ülkelere her yıl çok fazla ihracat oluyor çünkü Türkiye’ deki üretim kapasitesi, yerel pazarın tüketebileceği miktardan yaklaşık yüzde 50 daha fazla oluyor. Bu yüzden çok fazla dokuma paketleme ürünü Türkiye’nin dışına satılıyor. Azerbaycan’a, Rus ülkelerine, Özbekistan’a, Kazakistan’a, Suriye’ye İran’a, tüm çevre ülkelere gidiyor. Sonuçta bu yatırımları etkiliyor. Bizimde mutlu olduğumuz konuların başında yatırımların arttığını görmek geliyor. Bizde Tüm dünya için bu yıl 190 milyon Euro ciro hedefi koymuş bulunuyoruz.
Geri Dönüşüm Ekipmanları 25 Yaşında
Starlinger geri dönüşüm ekipmanları 25. yılını kutluyor. 18-19 Haziran 2012 tarihleri arasında kutladığı geri dönüşümün 25 yılında plastik sektörünün tüm oyuncularını davet etti. Organizasyon, teknik sunumlar ile canlı testlerin yapıldığı Avusturya'daki fabrika binasında gerçekleşti. Şu anda dünyanın en büyük pet şişe geri dönüşüm hattı recoSTAR PET 330 İV+ ve elyaf ve nonwoven hurda geri dönüşümü için tasarlanan recoSTAR universal 165 VAC yapılacak olan organizasyonda çalışır halde görülebildi. Organizasyon kaliteli plastik geri dönüşüm için gerekli teknolojinin ilk elden izlenimlerini almak için tüm dünyadan çeşitli uzmanlar, tedarikçiler ve temsilciler orada hazır bulundu.