Denizli´de Sulzer, İtema ve Picanol dokuma tezgahlarına ait orijinal ve yan sanayi yedek parçaların satışını gerçekleştiren Özdemir Tekstil, müşterilerine kaliteli yedek parçanın yanı sıra hızlı temin avantajı sağlıyor.
Teknolojik gelişmelerin yedek parça sektörüne etkisi ve şirket faaliyetleri hakkında yayın grubumuzun sorularını yanıtlayan Özdemir Tekstil Yetkilisi Ali Rıza Özdemir, önemli bilgiler paylaştı. Sulzer, İtema ve Picanol gibi dünya çapında kullanılan dokuma makinelerine yönelik, orijinal ve yan sanayi yedek parçaları, aksesuarları, çerçeveleri, gücü teli, lamel, dokuma tarağı satışını gerçekleştirdiklerini belirten Ali Rıza Özdemir, müşterilerine orijinal sıfır parçaların yanında, orijinal kullanılmış parça seçeneği de sunduklarını kaydetti.
Orijinal ürünleri Avrupa’dan, yan sanayi ürünleri ise Uzak Doğu’dan ithal ettiklerini sözlerine ekleyen Özdemir, gelişen dokuma teknolojisi ve en sık tercih edilen ürünlere ilişkin şu açıklamalara yer verdi; “Dokuma makinelerindeki teknoloji her geçen gün daha hızlı ve daha dayanıklı olmak üzerine ilerliyor. Gittiğimiz her fuarda, daha da gelişmiş yeni makineler ve teknolojileri gözlemliyoruz. Yedek parça ve aksesuar teknolojileri de buna paralel olarak sürekli gelişiyor.”
Türkiye’de başta Denizli olmak üzere, Tekirdağ, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Düzce, İzmir, Kayseri, Malatya, Kastamonu, Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde bulunan müşterilere hizmet verdiklerini kaydeden Özdemir, müşterilerinin aksesuar ve yedek parçalardaki genel taleplerini ise şöyle sıraladı; “Mekikli Sulzer dokuma tezgahlarında mekik, mekik maşası, take, take mafsalı, vuruş kolu, atkı makası, fren plastiği, sensörler gibi malzemeler daha çok talep edilirken, şeritli Sulzer, İtema ve Picanol dokuma tezgahlarında şerit, mekik, çark, sabun, sole, elektronik kart gibi malzemeler talep görüyor.”
“İşimizi Daima Büyük Bir Ciddiyetle Yaptık”
Yan sanayi ve yedek parça sektöründe müşteri memnuniyetini sağlamak için hız, kalite, verimlilik, maliyet avantajı gibi birçok konunun önem taşıdığına değinen Ali Rıza Özdemir, tüm bu etkenlerin müşteri memnuniyeti için bir bütünlük içinde olması gerektiğine vurgu yaptı. “Bugün Avrupa’dan sipariş ettiğimiz bir ürünü 1 hafta gibi bir sürede, Uzak Doğu’dan ithal ettiğimiz bir ürünü de 10 gün içerisinde müşterilerimizle buluşturabiliyoruz.” diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü; “Müşterilerimizi çok kısa sürede talep ettikleri yedek parçalarla buluşturmanın yanı sıra, gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde veya onlar bizi ziyaret ettiklerinde sürekli olarak yeni parçaların olup olmadığını soruyorlar. Biz de kendimizi yenileme ve yeni parçalar ithal etme konusunda iştahlanıyoruz. Kalite ve verimliliğe değinecek olursak; Uzak Doğu’dan ithalatın ilk yıllarında ne yazık ki piyasa hep kalitesiz, ucuz parçalar aldı. Ancak biz hiçbir zaman ucuz malın peşinde koşmadık. Daima kaliteli malzemenin ve yüksek verimin peşinde olduk. Sonuçta müşterilerimiz parçalar için para ödüyorlar ve karşılığını almalılar. Müşterilerimizin memnuniyeti bize yeni müşteriler olarak yansıdığı için işimizi daima büyük bir ciddiyetle yaptık.”
“Kaliteli Parça Ucuza Satılmaz”
Sektörde ucuz parçaya olan talebin yaratacağı sıkıntılara da değinen Özdemir, ucuz parçalarla istenen düzeyde verimin elde edilemeyeceğinin altını çizdi. Özdemir, “Fabrika sahiplerine, satın alma bölümlerine ve en önemlisi de ustalarımıza buradan seslenmek istiyorum. Kimse kaliteli parçayı ucuza vermez. Verebilmesi için bazı sebeplerin olması lazım. Bunları zaten herkes biliyor. Maliyet avantajı da tam olarak burada devreye giriyor. Örneğin, kalitelisi 10 TL olan bir parçayı sadece ucuz olduğu için 5 TL’ye daha kalitesiz şekilde almak mantıklı bir karar değil. Bilakis uzun vadede bakıldığında fabrikaya, makineye ve ustalarımıza zarar vermekte. Kaliteli malzeme alındığında yılda 1 kere ödeme yapıp uzun süre kullanabilecekken, daha ucuzunu alıp yılda 3 -5 defa değiştirmek zorunda kalabiliyorlar. Oysa makine kaliteli parça ile daha randımanlı çalıştığında, ustalarımız da her seferinde aynı parça ile zaman kaybetmemiş olacaklar.” dedi.
2017 yılındaki gerçekleştirdikleri satışlar hakkında da sorularımızı yanıtlayan Ali Rıza Özdemir, “2017 yılında, 2016 yılında yaşanan darbe girişimi ve terör olaylarının etkisiyle ülke olarak zor bir yıl geçirdik. Başta döviz kurlarının kısa sürede ani olarak yükselmesiyle 2016 yılı karışık bitti. Ancak 2017’ye ümitli başladık. Dokuzuncu aya kadar baktığımızda hedeflerimizi biraz zorlansak da tutturduk. Hedeflerimizde 2016 yılının üstüne çıktık. Bundan sonra ise döviz kurlarının biraz daha durağan hale gelmesiyle beraber daha iyi devam edeceği kanaatindeyim.” dedi.
2018 yılı hedeflerinin başında piyasaya yeni giren dokuma tezgahlarına ait parçalara daha çok yönelmek olduğunu sözlerine ekleyen Özdemir, yenilenen dokuma tezgahları ve sistemlere yönelik yeni ürünleri hedeflediklerini kaydetti.