düzenlediği toplantıda, firmaların ve tüketicilerin sürdürülebilirliğe bakış açısı, enerji verimliliği konularını ele aldı. Toplantıda, Trützschler’nin CEO’su Dr. Dirk Burger, August Herzog Maschinenfabrik’in Yöneticisi Dr. Janpeter Horn ve Oerlikon Sentetik Elyaf Bölümü Başkan Yardımcısı André Wissenberg konuşmacı olarak katıldı.
Kavramlar Ayrılmalı
Trützschler’nin CEO’su Dr. Dirk Burger, kaynak optimizasyonu ve çevresel koruma konusunda ayrım yapılmasını önerdiği konuşmasında, Trützschler olarak kaynak optimizasyonun tersine, daha az enerji tüketip, optimize edilmiş hammadde kullanan makinelerin üretimine yöneldiklerini belirtti. Bu sayede yatırım korunumunu gerçekleştirdiklerini ifade eden Burger, “Kombinlenen tüm bu noktalar müşteri için mülkiyet maliyetini optimize ederek ve firmaları önemli satış noktaları haline getirir” dedi. Trützschler’in fonksiyonlarını bu alandaki örnekleri enerji tüketimini gösteren ölçüm cihazları ve atığı minimize etmek için kullanılan sensörler olduğunu belirten Burger, “Biz sürdürülebilirliğin en üst düzeyde devam etmesi için her bir elyafla uğraşmaktayız” dedi.
Trützschler olarak uzun zamandır aktif olarak çevresel koruma konularına adadıklarını ifade eden Burger, ürettikleri makinelerin gürültüyü emme konusunda dünya standartlarının üstünde bir seviye yakaladıklarını da söyledi.
Geliştirilmiş Elyaf
Almanya’nın köklü firmalarından August Herzog Maschinenfabrik’in Yöneticisi Dr. Janpeter Horn, örme teknolojisinin enerji iyileştirmesine nasıl katkı sağladığı hakkında yaptığı konuşmasında, petrol taşıyan tankerlerin karıştığı kazalar sonrasında çevresel etkileri azaltmak için geliştirdikleri sistemi anlatarak “Açık denizlerdeki çalışmalarda çelik kablolar su üzerinde akan hafif sentetik elyaftan üretilen iplerle değiştirilmektedir” dedi. Üretimini gerçekleştirdikleri bu özel elyaflar sayesinde, çelik kablolara nazaran daha derinlerde temizleme çalışmalarının yapılabildiğini belirten Horn, bu sayede yük kaldırma, parçaları indirme ve demirleme noktasında elyafların kullanılabileceğini söyledi. Özel üretim tekniği ile ürettikleri elyafların, basınca ve tuzlu suya rağmen yüksek performanslar sağlayabildiğini ifade eden Horn, bu şekilde örme alanında yeni bir çığır açtıklarını belirtti.
Ayrıca bu özel üretim teknolojisi ile daha hafif tekstil materyalleri de üretebildiklerini söyleyen Horn, özellikle otomotiv sektörünün yoğun ilgisi ile karşılaştıklarını sözlerine ekledi. Bu tekstil materyallerinin hafif olmasına rağmen, mukavemetlerinin çok yüksek olduğunu söyleyen Horn, otomatik örme teknolojisinin ilk kurulumunu BMW’ye gerçekleştirdiklerini belirtti. Ayrıca uçak, bisiklet ve yapı malzemesi üreten firmalarında kendileri ile irtibata geçtiğini ifade eden Horn, yakın gelecekte bu teknolojinin bir çok alanda kendini göstereceğini ifade etti.
E-Save
Oerlikon Kurumsal İletişim Sorumlusu André Wissenberg de yaptığı konuşmada, sürdürülebilirliğin her zaman için Oerlikon ve grup şirketleri için çok önemli olduğunu söyleyerek, enerji kullanımı ile ilgili E-Save programını 2004’te hayata geçirdiklerini belirterek, “Sürdürülebilirliği ve düşük enerji kullanımı için geliştirdiğimiz E-Save ile son gode entegre edilmiş sarma teknolojimiz ton başına kullanılan POY kullanımını yüzde 40 oranında 1990′larda üretilen makinelere göre FDY kullanımını yüzde 55 oranında azalttık. Bu durum, aynı zamanda, tekstil makine üretimi açısından Oerlikon’un bu konudaki başarısına en güzel örnektir” dedi.
Yakın zamanda, Remscheid’deki tesislerinde geliştirdikleri tek parça akış sistemi, yeni montajlanmış hatlarda üretim kapasitesini yüzde 15 arttırdığını söyleyen Wissenberg, aynı zamanda hatların yıllık enerji tüketimlerinde yüzde 15 oranında enerji tasarrufu sağladığını belirtti. Bununla beraber atık yağlardan metallerin sentrifüj ile uzaklaştırılması konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Wissenberg, kullanılan yağların tekrar yenilenmesi ve atıkların ısı değiştiricilerle geri dönüşümü de sağlamayı başardıklarını sözlerine ekledi.
BLUecoMPETENCE
VDMA Tekstil Makineleri Birliği’nden Thomas Waldmann da, sürekli önem kazanan çevre duyarlılığı ve sürdürülebilirlik kavramlarının, Alman tekstil makine üretiminde önemli rol oynadığını belirtti. Tekstil teknolojisinin geleceğinde önemli rol oynayan VDMA’nın, BLUecoMPETENCE girişimi ile sürdürülebilir üretim için çalışmalar ve projeler yürüttüğünü belirten Waldmann, girişimin enerji tasarrufu, malzeme ve kaynaklar konularında çevresel çözümler sunarken, akıllı teknolojik çözümlerle kaynakları korumak ve daha verimli kullanma bilincini üreticilere kazandırmaya çalıştığını belirtti. BLUecoMPETENCE’ın makine ve tesis üretiminde tüm sanayi uygulamalarının ötesinde kalıcı çözümler sunduğunu belirten Waldmann, geliştirdikleri yeni proje ile enerji verimliliğini yüzde 20 oranında arttırmayı hedeflediklerini söyledi.
