Türk tekstil sektörünün 2016 yılında yaşadığı gelişmeleri yayın grubumuza değerlendiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, sektörün yaşadığı bazı olumsuz gelişmelere karşın, sağlam altyapısı ve dinamik üretim yapısı sayesinde tüm bu koşullardan güçlenerek çıktığını vurguladı.
Tekstil sektörü ihracatında 2014 yılı sonlarında başlayan gerileme eğiliminin 2015 yılında da devam ettiğini ve bu gerileme etkisinin 2016 yılında da hissedildiğini belirten İsmail Gülle, Türk tekstil sektörünün yeni pazarlara yönelerek bu etkileri en aza indirdiğini kaydetti. Başkan Gülle, konuyla ilgili şu değerlendirmeleri paylaştı: “2015 yılını yüzde 11 gerileme ile 10 milyar dolar ile kapattık. 2015 yılında kaydedilen bu düşüşte en önemli ihracat pazarımız olan Rusya’ya ihracatta yaşanan sorunlar etkili oldu. Bu açıdan bakıldığında 2016 yılı ihracatımızda gerileme olsa bile gerileme hızının yavaşladığı bir yıl oldu. 2016 yılı Ocak-Ekim döneminde sektörümüzün ihracatı sadece yüzde 1 oranında gerileme ile 8,2 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Tekstil sektörü yeni ihracat pazarlarına yönelerek ve yeni pazarlama stratejileri geliştirerek ülkemiz ve bölgemizde gerçekleşen gelişmelerin olumsuz etkilerini en aza indirebilmeyi başardı.”
2016 yılında belirli alt ürün gruplarında da önemli artışlar kaydedildiğini belirten Gülle, “Bu durum, sektörümüzün dinamik bir yapıda olduğunu ve olumsuz gelişmeler yaşansa dahi bu gelişmelere anında cevap verebildiğinin bir göstergesidir” sözlerine yer verdi.
2015 yılına kadar en iyi ihracat pazarlarımızdan biri olan Rusya ile yaşanan gelişmelerin alternatif pazarlara olan eğilimi arttırdığına değinen Gülle, Rusya’da yapılan tekstil yatırımları sonucu bu ülkeye ihracatımız 2013 yılından itibaren gerileme eğilimindeydi. Rusya ile ticarette yaşanan sıkıntılar sonucu bu ülkeye ihracatımız olumsuz etkilendi ve İtalya en önemli ihracat pazarımız olarak birinci sıraya yerleşti.” dedi.
AB Ülkeleri ve İran’a İhracat Arttı
“Rusya ile ilişkilerin yeniden düzeltilmesinin tekstil sektöründeki ticaret hacminde maalesef dikkate değer bir karşılık henüz bulamadı” diyen Gülle, ayrıca “Rusya’ya tekstil ihracatımızın eski günlerine dönmesi ve Rusya ile geliştirilen ticari ortaklığın, yatırımlarının korunması ve canlanması sektörümüzün öncelikli talepleri arasında gelmektedir.” sözlerine yer verdi.
Türk tekstil üreticilerinin son dönemde gerçekleştirdiği ihracatlarda öne çıkan pazarlar hakkındaki görüşlerini de yayın grubumuzla paylaşan Başkan İsmail Gülle, şu açıklamalara yer verdi; “2016 yılı Ocak-Ekim döneminde AB ülkelerine yapılan ihracatta yüzde 8 gibi önemli bir artış yaşandı. Özellikle İspanya, Hollanda ve Polonya gibi ülkelerde dikkat çeken ihracat artışları kaydettik. Bu artışlar toplam tekstil ihracatımızda AB ülkelerinin payını yüzde 45’lerden yüzde 54’lere çıkardı. Öte yandan, 2015 yılında İran’a tekstil ihracatımızda kaydedilen artış eğilimi 2016 yılında da devam etti. Halen 5’inci büyük ihracat pazarımız olan İran’a Ocak-Ekim döneminde yüzde 11,4 ihracat artışı kaydetmiş durumdayız. Tekstil sektörü ihracatımızda AB ülkeleri ve İran’ın yanı sıra ABD, önemli bir ihracat pazarı olarak konumunu 2016 yılında da korudu. Fas, Tunus gibi Kuzey Afrika ülkeleri, İsrail, Ürdün gibi Ortadoğu ülkeleri ve Bangladeş, Brezilya gibi ülkeler son dönemde dikkat çeken ihracat pazarlarımızı oluşturuyor."
“Fiyat-Kalite Dengesini En İyi Sunan Üretici; Türk Tekstil Sektörü”
Türk tekstil ürünlerinin, dünya pazarlarında kalitesi ve tasarımları sayesinde tercih edildiğini kaydeden Gülle, “Bildiğiniz üzere dünya tekstil üreticileri arasında fiyat-kalite dengesini en güzel sunan üretici, Türk tekstil sektörüdür. Bu açıdan sektörümüz her zaman alıcıların öncelikli tercih ettiği tedarik merkezlerinden biri oldu ve son yıllarda yaşanan gelişmeler sektörümüzün bu özelliğini daha da fazla öne çıkardı.” sözlerine yer verdi.
2017 yılında sektörün gelişimi için belirledikleri stratejiler hakkında da bilgi veren Gülle, “2017 yılında Türk tekstil ürünlerini ve sektörümüzü tanıtmak ve ürünlerimize olan talebi arttırmak için biraz daha çaba harcamamız gerekebilir, zira 2017 yılının talep daralması nedeniyle dünya ekonomisi için zor bir yıl olacağı ifade ediliyor. Biz sektör olarak birçok krizi ve olumsuz koşulları daha önce de yaşadık ve atlattık. Sektörümüz dinamik üretim yapısı ve sağlam altyapısı ile her olumsuz koşuldan güçlenerek çıkmıştır ve çıkacaktır.” dedi. Gülle, son olarak, “2017 ve sonrası için temel stratejimiz Türk tekstil ürünlerinin dünya pazarlarındaki payını yükseltmek amacıyla tanıtım çalışmaları yürütmek. Moda ve tasarım konularındaki rekabet avantajlarımızı daha çok ön plana çıkartarak küresel çapta alıcılara ulaşmayı öncelikli hedef olarak belirledik. 2017 yılında ve gelecek yıllarda daha çok uluslararası işbirlikleri kurarak kalite ve tasarımdaki farkımızı daha spesifik alıcı gruplarına tanıtmayı hedefliyoruz.” açıklamalarına yer verdi.