Haziran ayının başında İstanbul'da düzenlenecek olan ITM, bir kez daha VDMA üyesi firmaların güçlü katılımına sahne olacak. Çoğu VDMA üyesi olan Almanya'dan yaklaşık 90 katılımcı ticaret fuarında katılım sağlayacak. Fuarda, kendi stantlarıyla yer alacak VDMA üyesi firmaların yanı sıra çok sayıda VDMA üyesi de acenteler aracılığıyla İstanbul'da temsil edilecek. İplik eğirme, nonwoven kumaşlar, dokuma, örme, çözgülü örme ve terbiye disiplinlerine odaklanarak neredeyse tüm farklı makine bölümlerini kapsıyorlar.
VDMA üyeleri İstanbul'da en son yeniliklerini sergileyecek. Teknolojik açıdan ana eğilimler dijitalleşme ve otomasyondur. Bu temalar bir süredir mevcut ancak önümüzdeki yıllarda da zorlukların üstesinden gelmede merkezi bir rol oynamaya devam edecek. Bir süredir varlığını hissettiren bir diğer eğilim ise sürdürülebilirlik. Bugün genel geçer bir terimden çok daha fazlası: Enerji, ham madde veya su verimliliğinin yanı sıra geri dönüşüm, iyi hissettiren konular değil, fakat gerçek bir ekonomik ve sosyal arka plana sahiptir.
VDMA'da organize olan tekstil makineleri üreticileri için Türkiye ana bir ticaret ortağı konumunda. Almanya'dan Türkiye'ye 2023 yılında yaklaşık 350 milyon euro değerinde tekstil makine ve aksesuarları ihraç edildi ve bu Türkiye'yi Alman şirketlerinin en büyük ikinci satış pazarı olarak konumlandırdı. Çin'in Türkiye'nin en önemli tekstil makineleri tedarikçisi olduğu üç yılın ardından Almanya, şu an zirvedeki yerini yeniden kazandı.
Türkiye, Türk tekstil üreticilerine Asya kaynak destinasyonlarına göre güçlü bir coğrafi avantaj sağlayan Avrupa'nın yanı başında bulunuyor. Bölgedeki tekstil firmaları, Avrupa'nın önde gelen pazarlarına yönelik en yüksek kalitede tekstil ve hazır giyim üretme konusunda derin bir deneyime ve bilgi birikimine sahip olup genç, dinamik ve iyi eğitimli bir işgücünü istihdam etmektedir.
Ancak VDMA Tekstil Makineleri Birliği Genel Müdürü Dr. Harald Weber'in açıkladığı gibi, ITM sadece Türkiye'den gelen ziyaretçiler için bir lokasyon değil; “ITM'in sadece Türkiye'den değil aynı zamanda Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan da ziyaretçi çektiğini de unutmamak gerekiyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne yakınlığı ve tam entegre tekstil değer zinciri, AB'nin sürdürülebilir ve döngüsel tekstillere yönelik stratejisi ve gelecekte geri dönüşümün artan önemi açısından da onu ilginç kılıyor."
