Dünya Bankası Haziran ayı başında yayınladığı rapor ile Türkiye'nin ihracat politikası hakkında sert eleştirilerde bulundu. Raporda Türkiye'nin her ülkenin ürettiği tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihraç ettiği ve bu alandan çekilmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye'nin ihraç ettiği ürünleri kalitesiz olarak niteleyen Dünya Bankası, sektörün montaj ürün sattığını iddia etti.
Dünya Bankası’nca hazırlanan “Yüksek Gelir Statüsüne Geçişte Dış Ticaretin Rolü” raporuna göre, Türkiye’nin ihracat kalemleri yeterli çeşitlilikte değil. Türkiye, büyük ölçüde konfeksiyon ihracatına bağımlı iken, son yıllarda metal, makine, tarımsal gıda ürünleri ile otomotiv parçası ihracatını da artırmaya başladı. Raporda, Türkiye’nin rakibi ülkelere göre, en düşük fiyatlı ürünlere yoğunlaştığı belirtilerek Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerde ‘kalite’ sorunu yaşandığı iddiaları da yer aldı. Raporda, daha kaliteli ihraç ürünlere sahip olan firmaların pazarda varlıklarını sürdürebileceklerine dikkat çekildi. Türkiye’nin dünyada talebi çok fazla olmayan ürünlerin ihracatında uzmanlaştığı belirtilerek Türkiye’den ihraç edilen malların küresel pazarlarda çok fazla büyümediği ifade edildi.
Sektörden Rapora Eleştiri
Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle Türkiye'de tekstilin büyüklüğüne dikkat çektiği açıklamasında, "Dünyada tekstilin cirosu 700 milyar dolar. Hazır giyimin cirosu ise 1 trilyon 100 milyar dolar. Dünyadaki bu büyük ciroya karşın biz sadece 30 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. 2013’te hala tekstil ve hazır giyimin ülkede en çok ihracatı yapan sektör olması çok istenen durum değil. Ama sektör değişim dönüşüm içinde. Uzaya gönderilen mekiğin yüzde 50’si tekstil. Sadece çamaşır çorap olarak görmemek lazım. Türkiye artık sadece don gömlekle tekstil yapmıyor” dedi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin yaptığı yazılı açıklamada İlk bakışta doğru gibi algılanabilecek bu raporun derinine inildiğinde önemli hatalar içerdiğini vurguladı. Negrin, şunları kaydetti: "Bu öneriler çerçevesinde hazır giyim ve tekstil sektörü gibi geleneksel ihracat sektörlerimiz için yeniden olumsuz bir algı dönemi yaratılmasından endişe ediyoruz. Türkiye'nin bu sektörlerden çıkması gerektiği gibi bir algının oluşmasını sağlayacak bu öneriler ile Avrupa Birliği (AB) içinde Portekiz, İspanya, İtalya gibi ülkelerde bu sektörlerin desteklenmesi ve krizden çıkış için öncelikli sektörler olarak görülmelerinin aynı döneme denk gelmesi tesadüf değilse en azından ilgiye açıktır. Türkiye son 10 yıldır ekonomideki normalleşme ve iyileşme ile yeni küresel rekabet koşulları içinde daha yüksek katma değerli ürünlere ve sektörlere yöneliyor. Hazır giyim sektörü de mevcut küresel rekabet koşulları içinde üretim ve ihracatta daha yüksek katma değerli ve daha pahalı ürünlere odaklanmış durumda"
